ÖZEL RÖPORTAJ: SİNAN SAYGI

Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz? İş dünyasına ne zaman ve nasıl atıldınız?

İstanbul’da doğdum; ilkokulu Maçka İlkokulu’nda, ortaokul ve liseyi ise Nişantaşı Anadolu Lisesi’nde tamamladım. Lise yıllarında hayalini kurduğum endüstri mühendisliğinde eğitim görüp, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Üniversite hayatım boyunca part-time işlerde çalıştım, özel ders verdim. Lisans eğitimi ardından Manchester Üniversitesi UMIST (University of Manchester Institute of Science and Technology)’de İşletme Ekonomisi dalında yüksek lisans derecesini aldım.

Profesyonel kariyerin ilk döneminde endüstri mühendisliği eğitimimdeki tek bir dersin (Mühendislik Ekonomisi) nimetlerini sonuna kadar zorlayarak, finansal kiralama sektöründe başlayan kariyerimi, Philip Morris, GSD Holding ve GSD Yatırım Bankası’nda Hazine ve Fon Yönetimi konularında yönetici roller alarak devam ettirdim. 1990lı yılların ikinci yarısından itibaren farklı yayın organlarında süreli yazmaya başladım. Hayatımın en önemli kararlarından birisini Ekim 2000’de, yönetim danışmanlığı firması Egon Zehnder’e katılarak verdim. Egon Zehnder’in en genç yönetici ortaklarından birisi olarak seçildim; Türkiye’nin yanı sıra bölge coğrafyasında, farklı ülkelerde üst düzey stratejik yönetici atamaları, yetkinlik değerlendirme ve geliştirme projelerinde, yönetim kurulu atamalarında lider rol üstlendim. Her yıl ortalama bine yakın mülakat yaparak, farklı geçmiş ve profile sahip liderleri tanıma imkanını yakaladım; her yeni mülakat ile zihnimdeki mozaiğin renklerine yeni tonlar ekledi.

Son dönemde yönetimde çeşitliliğin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konularında gayret gösteriyorum; halka açık şirketlerde kadın yönetim kurulu üyelerinin sayısının artırılması (BKD-Bağımsız Kadın Direktörler ve %30 Kulübü Türkiye insiyatifi), kadın yöneticilerin yönetim kuruluna mentorluk alarak hazırlanması (Yönetim Kurulu’nda Kadın) ve profesyonel iş kadınlarının yönetimde etkinliğinin artması (PWN Türkiye) alanlarında farklı insiyatiflere destek veriyorum. Son olarak da 40 erkeğin bir araya gelerek, toplumsal cinsiyet eşitliğini erkek farkındalığını artırarak sağlamak amacıyla kurulan Yanındayız Derneği’nin hem kurucuları arasında yer aldım, hem de kurucu yönetim kurulunda görev yapıyorum.

2020’de iş dünyasında öngörülen değişimler ve trendlerden bahseder misiniz?

Türkiye'de halen güçlü superman CEO'ları görmeye devam ediyoruz ama gelecekte fark yaratanlar şefkatli CEO'lar olacak. Şefkatli liderlere ihtiyaç arttı ve bence artmaya da devam edecek. Aslında şefkatin içeriğinde öncelikle empati yapmak, her konuda kendimizi karşı tarafın yerine koymak var. Şefkatin tanımı orada da bitmiyor, daha da ileri giderek, zor durumlarda karşı tarafın sıkıntılarını çözebilmesi için ona bir şekilde destek olmaya kadar uzanıyor. Bunu yapma konusunda da kadınlar, erkek dünyasındaki o daha hırslı ve agresif yapıdan kendilerini daha rahat arındırabiliyorlar. Yani kadınlar şefkatli liderliği gösterme konusunda daha şanslılar, doğal bir refleksleri var diyebiliriz. Bu da önümüzdeki yıllarda bize daha fazla kadın yöneticinin çalışmaya hayatında fark yaratmak için tercih edileceğini gösteriyor.

Kadının ekonomiye ve iş hayatına katılımı konusunda ise önümüzdeki dönemde artış olacağını öngörüyorum. Her ne kadar Türkiye’de okuma yazma bilmeyen 2 milyon kadın olsa da öğrenim oranı arttıkça bir şeyler değişecek.

Yönetim kademesine gelirsek… Bu konudaki farkındalık arttığı için yönetim kurulu seviyesinde de icraatta da daha fazla kadın göreceğiz.

Geleceğin meslekleri sizce neler olacak?

Yapay Zeka (AI), Mobil uygulamalar (App), Veri Bilimi, Robotlar, 3-D Yazıcılar, Web Tasarımı, Giyilebilir Teknoloji, Network Yönetimi, Cloud (Bulut), Biyomedikal ve Bilgi Güvenliği önümüzdeki dönemde bilgi, tecrübe ve yetkinlik talebi artacak alanlar. Bunların yanında gözükür geleceğe baktığımızda tıp, hukuk ve teknolojiyi içinde barındıran her türlü mühendislik dalına yönelik talebin de devam edeceğine inanıyorum.

Geleceğin dünyasında gençlerin eğitiminde hangi kriterler etkili olacak?

Ülkemizdeki genel üniversite mezuniyeti ve diploma elde etmeyle ilgili arzunun değişmesinin önemli olacağını düşünüyorum. Bu alanda toplumun beklentilerinin yönetilmesini şart görüyorum. Gençlerin ne eğitimi aldıkları kadar, nerede eğitim aldıkları, yanlarında kimler olduğu, kimden öğrendikleri de büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, özellikle üniversiteler ve diğer birçok eğitim kurumu ‘öğrenmeyi öğrendiğimiz’ yerler.

Hangi dallarda çalışanların uzmanlıklarını derinleştirmesi, mesleki bilgi ve beceri gelişimi açısından büyük değer taşıyabilir?

Özellikle mesleki eğitimin, yüksekokul ve mesleki liseler üzerinden yaygınlaşması da çok değerli olacak. Üniversite diplomasının değil de, kaliteli eğitimin, bilgi ve yetkinliği iş, hatta daha da önemlisi umut anlamına geldiğini toplumun ve özellikle gençlerin anlaması çok değerli bir kazanım olacak.

“DİL EĞİTİMİNE ÖNEM VERİLMELİ”

Geleceğin dünyasında yeni gözde yabancı diller hangileri olacak?

En az bilgi/fonksiyon gelişimine yönelik eğitimler kadar, dil eğitimine de önem verilmeli. Özellikle Çince, Rusça, Arapça ve İspanyolca dillerine hakimiyetin geleceğin dünyasında büyük fayda sağlayacağını ön görüyorum.

‘Eyvah CEO Doğuruyor’ adlı kitabınızda özetle hangi düşünceleri anlatıyorsunuz?

Toplumsal cinsiyet eşitliğini ele aldığım kitap, benim yaklaşık 20 yıllık çabamın, merakımın, tutkumun sonucunda ortaya çıktı. Kitabı okuyan herkesin, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çarpıcı yaşanmış hikayelerden besleneceğine inanıyorum. Hayatın farklı alanlarında kadınların yaşadığı durumlar, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda atılması gereken adımların ne kadar önemli ve ivedi olduğunu gösteriyor. Kitaba ismini veren Marissa Mayer’in başına gelen yaşanmış hikayeden başlayarak, kadınların iş hayatında karşılaştığı durumların zaman zaman ders, zaman zaman da ilham verici olduğunu düşünüyorum.

“ONLINE EĞİTİMLER BÜYÜK FAYDA SAĞLAYACAK”

Dijitalleşmenin geleceğini ve topluma olan etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Teknolojinin gelişmesi, internet ve mobil kapsama alanlarının büyümesi bilgiye ulaşımı kolaylaştırıyor, ulaşım maliyetini düşürüyor. Başta Yapay Zeka (AI), Mobil uygulamalar (App), Veri Bilimi, Robotlar, 3-D Yazıcılar, Web Tasarımı, Giyilebilir Teknoloji, Network Yönetimi, Cloud (Bulut), Biyomedikal ve Bilgi Güvenliği gibi konular olmak üzere yeni çalışma alanlarında çalışanların uzmanlıklarını derinleştirmesi mesleki bilgi ve beceri gelişimi açısından büyük değer taşıyacak. Bu çerçevede de sadece sınıf eğitimleri ya da kitaplar değil, etkileşimi giderek artan online eğitimler büyük fayda sağlayacak.

Üst düzey yönetici araştırma şirketi Egon Zehnder olarak verdiğiniz hizmetlerden ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Egon Zehnder organizasyonlarda kritik rollerde görev yapan yöneticilerin bulunması, değerlendirilmesi, geliştirilmesi, ödüllendirilmesi, ücretlendirilmesi konularında danışmanlık veriyor. Özellikle de CEO ve CEO’ya bağlı görev yapan roller ile yönetim kurulu seviyesinde faaliyet gösteriyor.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Her sabah kalktığımızda, değiştirmek istediğimiz küçük-büyük her şey için #BugünDeğilseNeZaman ve #BenDeğilsemKim sorularını kendime soruyorum. Herkese de tavsiye ederim.