En çok aranan modeller arasında bulunan Bella Hadid, 17 yaşındaki Hoda Al-Jamaa'nın okutuğu lisede başörtüsü yüzünden saldırıya uğramasına sessiz kalmadı. "Müslüman olmaktan gurur duyduğunu" her fırsatta dile getiren bu çirkin saldırının ardından sosyal medya isyan etti.

Bella Hadid paylaşımında "Tesettür ve başörtüsünün farklı biçimleri modada kendini göstermeye başlasa da, Müslüman kadınların inançları ve temsil ettikleri şeyler nedeniyle düzenli olarak karşılaştıkları günlük mücadeleyi, istismarı ve ayrımcılığı hatırlayalım. Her kadının vücuduna, onunla ne yapmaları gerektiği konusunda fikirleri HİÇ KİMSE'nin kararı değildir" dedi.

"MÜSLÜMAN KARDEŞLERİNİZİN ARKASINI KOLLAYIN"

Bella Hadid başörtüsü yırtılan liseli kızın yaşadıklarından sonra açıklamasında şunları söyledi:

 "Modanın sınırları aşması ve bazı şeyleri kabul edilebilir yaptığını biliyorum ama müslüman kadınlar için başörtüsünün ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak istedim. Müslümanların moda endüstrisinde yaşadıkları zorlukları kendi gözlerimle gördüm. Birçok müslüman kız kardeşlerimin diğer insanlardan farklı durumlarla yüz yüze kaldıklarını biliyorum. Bu kesinlikle düpedüz ırkçılık. Modada başörtülerini kullanmak doğru değil demek benim işim değil. Eğer modada başörtüsünü kabul ediyorsanız müslümanların moda endüstrisinde yaşadıkları zorlukları unutmayalım. Müslüman kardeşlerinizin arkasını kollayın, eğer bir şey görürseniz sesinizi de çıkartın.”

"MÜSLÜMAN OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM"

Bella Hadid, dini inancı ve Filistinli bir mültecinin kızı olmak hakkında konuşmuştu. Model, 20 yaşındaki model, Hollandalı model Yolanda Hadid ile çocukken İsrail’den sınırdışı edilen ve ailesiyle birlikte ABD’ye göç eden Filistinli gayrimenkul geliştirme uzmanı Muhammed Hadid’in kızı olarak dünyaya geldi.

“Babam her zaman dindardı ve bizimle dua ederdi” diyen Hadid, “Müslüman olmaktan gurur duyuyorum” demişti.

Bella Hadid açıklamasının devamında şunları söylemişti: “Farklı bir kökenden geliyorum. Dünyanın her yerinde inanılmaz tecrübeler yaşadım. Ve şunu öğrendim ki, hepimiz sadece insanız, hepimiz saygıyı ve nezaketi hak ediyoruz. İnsanlara, etnik kökenleri nedeniyle nezaketi hak etmediklerini söyleyerek muamele etmemeliyiz. Bu doğru değil. Merhametli olmak benim için önemli.”