“Tüm iş kollarında yaşanan tedarik sıkıntıları şoföründen kaptanına, ofis elemanından patronuna kadar lojistik sektörü çalışanlarının özverisi ile bir ölçüde hafifledi.

Hava, Deniz, Demir ve Karayolunda Büyük Mücadele

Yolculukların askıya alındığı ve uçakların kalkmadığı bir ortamda hava kargo taşımaları durma noktasına geldi. Fiyatlar alabildiğine arttı. Yolcu uçaklarıyla yük taşınmaya başlandı. Dünya ticaretinin yüzde 90’ının gerçekleştiği deniz taşımalarında aksayan liman hizmetleri ve boşaltma yerlerinde bekleyen konteynerler nedeniyle talep karşılanamaz oldu. Sefer süreleri uzadı, gemi kiraları ve navlunlar olağanüstü düzeyde arttı. Demiryolları bu süreçte toplam talebi karşılayamasa da temassız taşımadaki avantajı sayesinde sınır ötesi taşımalarda daha çok talep edilir duruma geldi.

Kapıdan kapıya hizmet veren karayolu taşımalarında sınırlar ve gümrük kapılarındaki beklemeler, şoförlerin karantina süreleri ve dezenfektan uygulamaları büyük bir açık doğurdu. Tüm bunlara rağmen şoförler ve bu alanda ağırlıklı olarak evinden çalışan idari personel, destansı bir mücadele verdi. Yoğun temas ve hastalanma riski en üst düzeydeki kesimlerden olan taşımacılık ve lojistik endüstrisinin neferleri durumundaki şoförler, kaptanlar, pilotlar ve tüm yük hareketini adeta sırtlamış bulunan ve bu nedenle hınca hınç dolup taşan depoların çalışanlarının hakkını ödemek zor.”

E Ticaret İle Birlikte Lojistiği de Büyüdü

Salgın döneminde evlerine kapanan kitleler, gündelik gereksinimlerini e ticaret siteleri üzerinden gerçekleştirmeye başladı. Bu süreçte e ticaretin patladığını belirten İlker Altun; “e ticaret beraberinde müthiş bir e ticaret lojistiği pazarı yarattı” diyerek şöyle devam etti: “Türkiye’nin e ticaret hacmi 2020 yılında yüzde 66 artış göstererek 226 milyar 200 milyon liraya yükseldi. Bu gelişmeyle birlikte e ticaretin genel ticaret içindeki payı yüzde 15,7’ye çıkmıştır. Bu ticaret yüzde 90’ı aşan oranda yurtiçi alımları kapsasa da yurtdışından da yüzde 4’ü aşan oranda alım yapıldığı açıklandı. Dünya genelinde de yüzde 18 büyüyen e ticaret hacmi 2020 yılında 4,3 trilyon dolara erişti. E ticaretin yarattığı eve teslim, iade lojistiği gibi alanlarda yeni iş modelleri geliştirilmeye başlandı. Türkiye’den de e ticaret lojistiğinde çok başarılı şirketler çıktı. Hatta bazıları e ticaret ve paket teslimatları konusunda lojistiğin kâbesi konumundaki ülkelerdeki başarılı çalışmalarıyla göz doldurdu. Lojistik sektöründeki kargocusundan paketleme elemanına, destek personelinden kapı kapı dolaşan kuryesine kadar e ticaretin tüm gereklerini yerine getiren neferler sayesinde insanlar evlerinde kalarak hastalıktan belki ölümden kurtulabildiler.”

Refahın Devamı İçin Güvenilir Tedarik Zinciri

Tedarik zincirindeki dönüşüme de değinen İlker Altun; “bu süreçte yaşananlar, batının refah toplumlarının, bu refahının sürdürülebilirliğini sorgulamasına yol açtı” diyerek şunları söyledi: “Büyük salgın, dünyanın fabrikası durumundaki Çin ile tüketimin merkezi durumundaki batılı zengin ülkeler arasındaki tedarik zincirinin ele alınmasına neden oldu. Gelişmiş çevreci yaklaşımlarla kütlelerin en yakın mesafeden çevreye en az zarar verecek şekilde taşınması yaklaşımı benimseniyor. Özellikle zengin AB ülkeleri, başta Türkiye olmak üzere tedariklerini daha yakın ülkelerden sağlama konusunu masaya yatırdı. Doğal kaynak zengini olmasa da hatırı sayılır bir üretim üssü olan Türkiye’nin öne çıkmasını sağlayan bu süreçte gıda, sağlık, kimya, tekstil, makine ekipman, demir çelik gibi alanlarda üretim ve ihracat artışları yaşandı. 2020 yılını 169,5 milyar dolarlık ihracata karşılık 194,2 milyar dolarlık ithalat ile kapatan Türkiye’nin dış ticarette risklere karşı daha dayanıklı olup üretim ve tedarikte sürekliliği sağlayabilecek en yakın ülke olduğu kanıtlandı. Bunda Türkiye’nin lojistik hizmet sunma kapasitesi ve alt yapısının da çok büyük katkısı oldu.”

Dijital Hayat ve Mobilite

Salgın sürecinde e ticaret ve mobilite alanlarında büyük gelişim gözlendi. “Bu alanlardaki teknolojik sıçramaların dönüştürücü sonuçları olacaktır” diyen İlker Altun; “Eve kapanan, uzaktan eğitim yapan, e ticarete ağırlık veren kitlelerin cep telefonu ve tablet talebi, ithalatın değişen profilinden anlaşılıyor. Teması en aza indirmenin yolunu arayan kitlelerin mobilizasyonunda yeni yaklaşımlar benimsenmeye başlandı. Kent yollarında, depolarda, sokak aralarında minimize edilmiş elektrikli taşıtların nasıl arttığı gözle görülüyor. Sanayide tarımsal üretimde ve lojistik başta olmak üzere bazı hizmet alanlarında akıllı makinelerin kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Bu dönüşümü kaçıran, sınıfta kalır.” şeklinde konuştu.

“Haydi Fuara, Haydi logitrans’a”

Yaptığı açıklamada; “Çok bekledik, artık zamanı geldi, ‘Haydi Fuara’ diyoruz. Tüm taşımacılık ve lojistik paydaşlarını 10-12 Kasım 2021 günlerinde, lojistikçilerin adeta kutsanacağı bir şenlik olarak kurguladığımız 14’üncü ‘Uluslararası Transport Lojistik Fuarı logitrans’a katılmaya davet ediyoruz.” diyen İlker Altun fuara ilişkin olarak şunları söyledi: “logitrans’ın lokomotifi durumunda olan Turkish Cargo, Ekol Lojistik, Arkas Lojistik, DFDS, Omsan, Sarp Intermodal, Yeşilyurt Limanı, Ulusoy Denizyolları gibi pek çok katılımcı yerlerini koruyor. Bazı yabancı katılımcı ve pavilyon da yerini almış durumda. Geçen yıldan biriken taleple birlikte logitrans 2021’de büyük bir patlama bekliyoruz. Hayatın Devamı İçin Lojistik” olan sloganımızı, salgın günlerine özel olarak “Önce Sağlık Sonra Lojistik” olarak güncelledik. Güvenilir tedarik zinciri, dijital dönüşüm, mobilite, e ticaret ve çevre, fuarımızın odaklandığı temalar olacaktır. Yeşil mutabakat bu anlamda özel olarak irdelenecek ve lojistik paydaşlarının vizyoner çözümleri, uygulamaları ve seçenekleri fuar süresince gözler önüne serilecek. Tedarik zincirinin güvenilirliğini sorgulayan batılı satın almacıların fuara yoğun bir ilgi göstereceğini şimdiden görüyoruz. Fuarın dışında kalanlar, gerçek bir iletişim ortamı ve bilgi değişimi olanağını da kaybetmiş olacaktır.”