Uluslararası Logitrans Fuarı, 13'üncü kez kapılarını açıyor. Pek çok yönden benzerlerinden ayrılan fuarı özel kılansa dünya konjonktüründe yaşanan gelişmelerle yakından bağlantılı olması. 2018’de 4.730 trilyon dolara ulaşan küresel lojistik pazarında yeni yatırımlarla ortaya çıkan iş fırsatları pek çok firma için büyümenin anahtarı durumunda.

2024 yılında 6.3 trilyon dolara ulaşacak küresel lojistik sektörü birçok firmanın büyümesine elverişli bir ortam sunuyor. Bu fırsatların nasıl değerlendirileceği ise fuarda belirlenecek.

Bir yılda 72 milyar lira büyüdü

Türkiye’deki lojistik sektörünün 2017 yılında 300 milyar lira olduğuna dikkat çeken sektör otoriteleri 2018’de bu rakamın 372 milyar liraya ulaştığını, Çin-Avrupa arasındaki demiryolu hattı, lojistik merkezler, hava kargo ve liman bağlantılarına yapılan yatırımlarla bu rakamın daha da büyüyeceğini tahmin ediyor.

Bu yıl fuara ilk kez katılacak Kanada ve lojistiğin bir numaralı ülkesi Almanya’nın ilgisi yoğun. Fuar kapsamında uzmanlar tarafından düzenlenen panellerde lojistik sektöründeki başarılı uygulamalar ve inovasyonlar anlatacak.

Almanya Ulaştırma ve Dijital Altyapı Bakanlığı'ndan Yük Taşımacılığı ve Lojistik Bölüm Başkanı Peter Lüttjohann ‘Alman Yapımı Lojistik İnovasyonlar’ başlıklı panelde konuşmacı olarak yer alacak. Fuar kapsamında düzenlenen konferanslarda da e-ticaret ve otomotiv değişimler ele alınacak.

Türkiye’nin jeopolitik avantajı

Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla başlayan süreç, dünyadaki dengeleri tamamen değiştirdi. Doğu Bloku’nun bir başka devi Çin üretim merkezi olmak üzere harekete geçti. Çin’in bu hamlesi dünya ticaret merkezinin Atlantik Hattı’ndan Asya-Pasifik Hattı’na kayması anlamına geliyor.

Ortaya çıkan yeni durum, Türkiye’ye coğrafi konumunun avantajıyla önemli fırsatları da beraberinde getirdi. Bugün Türkiye’den dört saatlik uçuşla 1.5 milyar insana, 37.4 trilyon dolarlık GSMH ve 7.5 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip coğrafyaya ulaşmak mümkün.

Türkiye’nin bir başka avantajı da Çin’in tarihi İpek Yolu’nu canlandırarak Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz ticaret yolu oluşturmayı hedefleyen 'Kuşak ve Yol' projesinde merkez ülkelerden biri olması. Proje, 60’ı aşkın ülkede 4.4 milyarlık nüfusu ve 23 trilyon dolarlık GSYH'nın olduğu coğrafyanın yeniden canlanması için önemli bir itici güç.

Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı

Geçtiğimiz günlerde Çin’den yolu çıkıp Kars üzerinden Türkiye’ye giriş yapan ve Marmaray’ı kullanarak Avrupa’ya giden ilk yük treni China Railway Express (Çin Demiryolu Ekspresi) bu yüzden önemli bir mesajdı. 820 metre olan 42 konteyner yüklü vagonla hareket eden tren, 11 bin 483 kilometrelik yolu 12 günde katederek Prag’a ulaşacak.

China Railway Express Çin ile Türkiye arasındaki yük taşıma mesafesini bir aydan 12 güne, Marmaray’ın kullanılmasıyla Uzak Doğu ile Batı Avrupa arasındaki yük taşıma süresini ise 18 güne düşürecek hattı kullanıyor.

Marka kentler ortaya çıkacak

Küresel lojistik sektörünün ilgiyle karşıladığı fuarın İstanbul’da düzenlenmesi bu yüzden bir tesadüf değil. Yüzlerce yıl boyunca İpek Yolu’nun rotasında bulunan şehirler, dünyanın ekonomik, sosyal ve kültürel merkezleriydi. Coğrafi keşiflerden sonra önemini yitiren İpek Yolu’yla birçok şehir küçüldü ya da kaderine terk edildi.

Pekin’den Londra’ya uzanacak ticaret yolu, güzergah üzerindeki kentlerin yeniden geçmişteki zenginliğine kavuşma fırsatı demek. Ticaretin artmasıyla marka kent olma yolunda önemli avantajlar yakalayacak olan şehirler arasındaki rekabette lojistik avantajları İstanbul’un öne geçmesini sağlayacak önemli faktörlerden biri. İstanbul’da düzenlenen Logitrans bu yüzden her zamankinden daha önemli ve daha fazla dikkat çekici.

“Yeni İpek Yolu’na odaklanıyoruz”

ÖBB Rail Cargo Group 2011 yılından beri Logitrans’a katılıyor. Rail Cargo Group Yönetim Kurulu Üyesi Thomas Kargl, Lodz-İstanbul bağlantısına ek olarak, bu yıl Türkiye ile sık seferli shuttle hizmetlerine ve yeni İpek Yolu'na odaklandıklarını belirterek şu açıklamada bulundu: “Logitrans Fuarı, müşteriler ve ortaklarla fikir alışverişinde bulunmak için ideal bir platform. Bu durum, Türkiye'nin ihracat hacmini 2023 yılına kadar üç katına çıkarmak istediği ve payı yüzde 1'in altında olan demiryolunun rolünün güçlendirilmesinin gerektiği ortamda daha da öne çıkıyor.”

Türkiye hava kargo pazarı 1 yılda yüzde 11 büyüdü

Lufthansa Cargo AG Yönetim Kurulu Üyesi Dorothea von Boxberg Türkiye'deki varlıklarına inandıklarını ve hava kargo pazarının dinamik şekilde büyüdüğünü vurgulayarak büyüme oranının yalnızca 2017'den 2018'e kadar yüzde 11 olduğunu belirtti.

Lufthansa Cargo, bu nedenle Ankara ve İzmir seferlerinde geniş kapasiteli yük uçakları ve kamyon bağlantıları dahil olmak üzere bütün yelpazesini hizmete sunuyor. Boxberg, fuara ilişkin olarak, “Alanda fikir alışverişi yapmak bizim için çok önemli. Yol gösterici ilkemiz #enablingglobalbusiness’a göre, Türkiye'deki müşteriler ve ortaklarımızla yeni iş fırsatları geliştirebildiğimiz için mutluyuz”dedi.

Logitrans, yeni iş bağlantıları kurmanın en iyi yolu

Ortadoğu için büyüme pazarı ve önemli bir merkez olan Türkiye, Medlink Limanları Genel Temsilcisi Fabienne Margail için de bir zorunluluk ve bunu şöyle ifade ediyor: “Logitrans, Medlink Limanları için 50'den fazla ülkeden birçok şirketle yeni iş bağlantıları kurmanın ve var olan ilişkileri güçlendirmenin en iyi yolu. Tedarik zinciri verimliliği konusunda çözümler sunacağız ve Türkiye ile sadece Fransa değil 15'ten fazla Türk limanına olan bağlantılarımız sayesinde aynı zamanda Belçika, Almanya ve İsviçre arasındaki yük akışı için bir kapı olduğumuzu göstereceğiz.”