Ebru Turhan imzalı "Başarıyı Geleceğe Taşımak İçin Köklere Yolculuk" isimli kitap, şirketlerin kendi belleğini müze konseptine taşımasının bir ülkenin tarihi ve kültürel mirası kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Türkiye’de şirket müzesi kavramına katkıda bulunmak adına araştırmalar yapan Ebru Turhan, yurt içinde ve yurt dışındaki gözlemlerini bir kitapta topladı. Küresel marka haline gelmek isteyen sanayi kuruluşları için rehber niteliği taşıyacak ’Köklere Yolculuk’ isimli kitap, raflardaki yerini aldı. Ceres Yayınları’ndan çıkan eser, kısa sürede ’Çok Satanlar’ listesine girmeyi başardı.

"Şirketlerin kendi mirasını oluşturması gerekiyor"

Ebru Turhan, yaklaşık iki yılda tamamladığı kitabın hikayesini şu cümlelerle aktardı: "Ailece bir seyahatimiz oldu. Almanya’ya gittik. Bildiğiniz gibi orada otomotiv sektörü oldukça gelişmiş durumda. Dünya markası haline gelmiş otomobil markalarının müzelerini ziyaret ettik. Her birinin şirket müzeleri olduğunu, kendi tarihçelerini oluşturduğunu ve bunları da ziyaretçilere sunduğunu gördüm. Tabii bu beni heyecanlandırdı. Bizim ülkemizde de bir örneği var mı diye hemen araştırmaya başladım. Evet, ülkemizde de birkaç müzemiz var. Fakat bu olgu bizde henüz oluşmadığı için kendilerini şirket müzesi adı altında değerlendirmiyorlar. Araştırmalarımı derinleştirdim. Bir ülkenin sanayi tarihinin kültür mirası için ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Nasıl her ülkenin bir kültür mirası varsa aslında şirketlerin de kendi belleklerini, kendi miraslarını oluşturması gerekir. Ülkemizde de şirket müzesi kavramını oturtmak için kitabımı yazmaya karar verdim. Kültür Bakanlığı’nın bu başlığı açmasıyla eminim ki firma sahipleri gönüllü olarak kendi müzelerine sahip olacaktır.”

İtalya’nın şirket müzesi özelinde başarılı örneklere sahip olduğunu vurgulayan Turhan, "Aşağı yukarı 100 tane şirket müzesini “Museimpresa” adı altında tek bir başlıkta toplamışlar. 2017 yılında Kültür Bakanlığı bunu kabul etti. Böylece artık resmi olarak şirket müzeciliği literatüre girdi. Eğer bu başlık ortaya çıkartılırsa eminim halihazırda zaten var olan eski ürünler, eski dokümanlar, arşivler ortaya çıkacaktır. Pek çoğu hazır ve tüm materyaller birleşince zaten bir müze haline gelecektir. Bu tabii sadece şirketin kültürü için, kendisi için değerli değil, çalışanları için de çok değerli. Çünkü çalışan şirkete giriyor ve yapması gerekenleri yapıyor. Çalışanların nasıl bir firmaya ait olduğunu görmesi bence değerli, saygısı ve bağlılığı artıyor. Müşterisi için de aynı şekilde" ifadelerini kullandı.