Ekim ayının filmleri, sergileri derken tiyatro severleri içinde yeni sezonu açılmış bulunmakta. Bizler de siz sahne severler için en beğenilen 10 oyunu bir araya getirdik. Hazırlanan listede hem tarihleri hem de konularını okuyabileceğiniz oyunların, sahneleneceği konumlar da yer almakta.

1. Istırap Korosu

22.10.2022 / Beşiktaş Feriye (tek perde, 65 dk)

İlk gösterimini 25. İstanbul Tiyatro Festivali'nde yapan Istırap Korosu, seyircisiyle buluşuyor. Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin ve Kader Can oyunlarıyla tanıdığımız Bam İstanbul, seyircisine bu sefer çok sesli bir apartman hikayesi anlatacak. Merhaba Hanımlar, beyler, sevgili komşular, şerefe!
Kendi Halinde...''Sessiz'' ve ''Huzurlu'' bir apartman...
Ayak seslerinin,gıcırtıların,çığlıkların,kahkahaların birbirine
Karıştığı tuhaf bir gece...
Merhaba komşular, hanımlar, beyler!
Örtün kapınızı pencerenizi!
Şşşttt sessiz...
Şşşttt yavaş...
Istırap yazılır, ızzzdırap çekilir!

2. Bir Baba Hamlet

23.10.2022 / Kadıköy Baba Sahne (iki perde /120 dk)

Kalaslarından dekor, heveslerinden oyun yapmak üzere yola çıkmış iki cüretkar oyuncu, kendilerine kurban olarak Shakespeare'in başyapıtı Hamlet'i seçmişlerdir. Can siperane bir cesaretle seyircinin önünde buna yeltenirler ama kısa sürede temsil can havline dönüşür.
Biri, oyunculuk için istediği ortamı bulamadığı anlaşılan Shakespeare uzmanı gibi davranan yarım porsiyon aktör; diğeri de şarkı söyleme hevesiyle sürekli müzikallerden dem vuran bir şaşkın...
Eli yüzü düzgün, başı sonu belli, dört başı mamur, babalar gibi bir Hamlet düşlerlerken, ortaya çıkan kepazelik "Bir Baba Hamlet"e dönüşür.
Sebastian Seidel'in komik olanın tadını çıkaran özgün metni, Yücel Erten'in usta işi çevirisi ve Baba Sahne'nin babacan yorumuyla bu toprakların tiyatro geleneğine de göz kırpan "Bir Baba Hamlet", tiyatro yapma aşkının başdöndürücü güzelliği ile aptallaştırıcı büyüsüne ayna tutuyor.
"Ha unutmadan,
Çürümüş bir şeyler var Danimarka Krallığı'nda!"

3. Biraz Eksik Yaz Gecesi, Biraz Fazla Rüyası

22.10.2022 / Kumbaracı50 (iki perde, 110 dk)

William Shakespeare’in; aşkla, sihirle, doğayla, insanla ve perilerle dolu komedisi “Yaz Gecesi Rüyası”, Can Doğan’ın çevirisiyle ve bir Kumbaracı50 uyarlamasıyla seyirciyle buluşuyor.
Aşkı gördüğü yerde aklı karışan gecelerin perisi Puck, “o” yaz gecesi dönümünde sebep olduğu her şeyi tekrar tekrar anlatmaya mecburdur. İbretlik nefis bir masal belki, ya da kocaman şahane bir yalan, hatta belki de ayarı bozuk müthiş bir rüya… Kim bilir? Cupid’in okunu alıp kaçan bir periden her şey beklenir. Siz istediğiniz yerden dinleyin, yeter ki aşkın peşinden gidiverin.

4. Yaşamaya Dair

26.10.2022 / Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Mekezi (tek perde, 90 dk)

Nazım Hikmet'in ölümünün 50. yıldönümü için Genco Erkal'ın uyarlayıp yönettiği oyunda, Tülay Günal da oynuyor. Piyano ve viyolonsel eşliğinde oynanacak oyunda, başta Fazıl Say ve Zülfü Livaneli olmak üzere değişik bestecilerin Nazım şarkıları da seslendirilecek.
Ağırlıklı olarak ozanın Bursa Cezaevi'ndeki yaşamını, eşi Piraye Hanım'a olan tutkusunu anlatan oyun, daha sonra sürgün yılları ve vatan hasretine odaklanarak, destansı yaşamından izlenimlerle noktalanıyor.

5. Toz

26.10.2022 / Zorlu PSM (tek perde, 60 dk)

Betonların göğü henüz delmediği zamanlarda büyük şehrin sokaklarında, apartman önlerinde büyüyen bir kız çocuğu. Güzeller güzeli ev kadını anne ile titiz avukat babanın tek kızı: Handan. Sokakların da anne babasıyla yaşadığı evin içi gibi huzursuz olduğu zamanlardan geçerek büyüyen, kendi yolunu bulan bir genç kadın...
Kafasının ve kalbinin içi seslerle dolu; çok uzaklardan gelen bir melodi, kuşlar, rayların sesi, sevinçli bir hediye paketinin hışırtısı, annesinin, babasının, babaannesinin, halasının sesi… Sonra birden fazla ‘çat’ sesi, farklı zamanlarda, farklı evlerin duvarlarında yankılanan…
Karşımıza yetişkin bir kadın olarak çıkan Handan’la tanıştığımızda; o, çocukluğundan bugüne uzanan bir hikâyeye çoktan dalıp gitmiş olacak. Handan’ın ve onun hafızasından çıkıp gelen annesi Feri’nin öyküsü, 1960’lardan bugüne uzanan bir anlatıya yerleşiyor. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleminden çıkan, çok kişiyle kesişen bu tek kişilik kadın oyunu, Hira Tekindor’un yönetiminde, Zerrin Tekindor’un performansıyla seyirciyle buluşacak.

6. Misket

28.10.2022 / Kadıköy Boa Sahne (tek perde, 75 dk)

Gökkuşağını sığdırmışlar bu küçücük şeyin içine, baksana Güneş’te nasıl da parlıyor?

Âlem demek; eğlence demek! Eğlence demek; Misket demek!
Misket demek?
Her şey demek! Ben, sen, biz demek!
Ersin ve Deniz demek!
Kıvrak mı kıvrak, azıcık da işveli ama bir o kadar kederli
Ersin ve Deniz’in ıslık çalacakken, çığlık atılmasından korktukları,
Ankara’nın isinde ve pusunda birbirlerini sobelerken,
Hoyrat bakışlarla büyütülemeyen çocukluklarını,
Darbukadan, terden, kokudan, zilden, çıngıraktan,
Eğlenceden ve askerlikten sonra
Sevgiyle, aşkla, dostlukla büyütmelerinin hikayesi….

O ne?
Oje… Ablam sürdü!
Niye?
Tırnaklarımı yemeyeyim diye!
Sen niye tırnaklarını yiyorsun ki?
Yemedim ki!

7. Sevgili Arsız Ölüm - Dirmit

5.11.2022 / Kadıköy Moda Sahnesi (tek perde, 85 dk)

Roman Hakkında
“Gerçekleşmeyen düşler, aralarında doğup büyüdüğüm insanları paramparça etti… Kente ayak uydurabilmek için boğuşup durdum. Her yanım yara bere içinde kaldı. Boğuşurken birlikte doğup büyüdüğüm insanlardan ayrı düştüm. Ama kendi öz değerlerimi, dilimi ve o insanların durulmaz bir coşkuyla bana taşıdıkları sevgiyi koruyabilmek için direndim.Bu roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanların bana armağanıdır.”
Latife Tekin
Oyun Hakkında
Köyden şehre göç eden kalabalık bir ailenin şehirle mücadelesini ailenin en küçük kızı Dirmit'in gözünden dinliyoruz. Sıkıştıkları tek odalı evde, şehre tutunma mücadelesinde hepsi kendilerince bir yol tutturuyor. Dirmit kız ise durmak bilmeyen merakı ve direnme gücü sayesinde karşısına çıkan zorluklarla baş etmenin türlü yollarını buluyor. Onu şehirden korumaya çalışan annesi Atiye, babası Huvat ve abileri Dirmit'in türlü yollarından huylanıyor, ona adet ve geleneklerin rehberliğinde türlü engeller koyuyorlar. Ama Dirmit durur mu, durmuyor!
Hakan Emre Ünal- Nezaket Erden
Süreç Hakkında
Oyun, romanın oyuncu kişisine dokunduğu yerden Dirmit’i, Dirmit’in anlatısı üzerinden ise romandaki diğer karakterleri tanıma ve romanın yazar-anlatıcı yoluyla kurulmuş büyülü gerçekçi dilini, karakter-anlatıcıyla en yalın halde sahneye taşıma araştırmasının bir ürünüdür.

8. Cimri

6.11.2022 / Zorlu PSM (iki perde, 180 dk)

"Dünyadaki insanların en az insan olanı; yeryüzündeki canlıların en katı yüreklisi, pintilerin en pintisidir. Onun sevmesinden kuru, onun okşamasından kısır bir şey olamaz. Vermek öylesine zoruna gider ki, selam bile vermez kimseye, onu bile alır; yalnız alır..."
Böyle betimliyor onu tanıyanlar Cimri'yi... Kimdir bu Cimri? Gerçekten de dedikleri kadar acımasız, katı yürekli, pinti ve kötü müdür? İnsan doğuştan mı böyle olur? Sadece yazılmış bir karakter midir? Etrafımızda var mıdır böyleleri? Nasıl bir şey olurdu böylesi bir insanla yaşamak? 17. yüzyılda yaşamış Fransız komedya yazarı Moliere'in ünlü eseri Cimri'de belli bir zümreye bakmakla bir genelleştirmeye bakmak arasındaki pencereden birçok insanın ve ailelerin iç ve dış yapısına bakacak, garip rastlantılara tanık olacaksınız.

9. Bir Delinin Hatıra Defteri

12.11.2022 / Beşiktaş Feriye

7. derece bir memurun, sıradanlıktan, sınıfsal farklılıklardan akli dengesini yitirmesi, memurun kendi ağzından anlattığı bir oyun... Memur İvanoviç'in yaşantısında patronun kızına aşık olması, patronunun köpeğinin mektuplarını alıp patronun kızını öğrenmek istemesi kitabın başlığında söz edilen "deli" kısmını bize yansıtıyor. İvanoviç'teki tuhaflığı sınıf ayrımından dolayı olduğunu düşünebiliriz. Patronu, kızını generallerle evlendirme düşüncesindeyken zaten yaşantısından memnun olmayan İvanoviç iyice kafayı sıyırır ve gittikçe daha da kötüye gider, değiştirmesinin neredeyse olanaksız olduğunu durumlarla zihninde sorunlar yaratır çözmeye çalışır, lakin çözemez, işte bu sırada kendini yeni İspanya kralı olduğuna inandırır. Ve dönemin akıl hastalarına yapılan işkencelerine maruz kalır. Oysaki zavallı İvanoviç'in standart , sıradan bir yaşantısı vardı...

10. Kim Var Orada? Muhsin Bey'in Son Hamleti

13.11.2022 / Hann Sahne (iki perde, 110 dk)

Muhsin Ertuğrul. Rejisör, oyuncu, yönetici ve yapımcı. "Yarın kıyamet kopacağını bilsem yine de bugün bir sahne açardım" diyen bir sanatçı.  Kimilerine göre ustasız usta, kimilerine göre ise otoriter bir tek adam, yahut batı taklitçisi... Bu yaşlı adam oturmuş, anılarını yazıyor. Belki de tiyatromuzun tarihini yazıyor.
Ve yazarken ona iki hayalet eşlik ediyor. Eşlik etmekle kalmıyor, tarihin yazılmasına katkıda bulunuyorlar. Dahası bu işe Shakespeare’in Hamlet’ini de ortak ediyorlar. Türkiye’de ilk kez Hamlet’i oynayan ekip şimdi de birlikte son kez Hamlet’i oynayacaklar. Muhsin Bey’in son Hamlet’ini.
Hayaletlerden biri Muhsin Bey'in ilk hocam dediği Ermeni aktör Vahram Papazyan. Onun sayesinde madalyonun diğer yüzüyle, Ermeni sanatkarların mirasıyla yüzleşiyoruz.
Diğeri ise hayal ürünü bir kadın; Latife Hanım... Onun hikayesi ise önünde yürüyecek yol olmayan, yürüdükçe arkalarında yol bırakan ilk kadın oyuncularımızın sahneye çıkma serüvenlerini anlatıyor.
Muhsin Bey ve eski dostlarının sohbetiyle ölülerin ve dirilerin zamanı buluşuyor. Geçmiş bugün için yeniden yaşanıyor. Tiyatromuzun Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan geçmişi spot ışıklarının önüne çıkıyor.
Ve Muhsin Bey hatırladıkça yılların öğüttüğü belleğimiz tazeleniyor.