Tarihi Kentler Birliği Kastamonu Bölge Toplantısı’nda konuşan ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Kastamonu Kalesi ile Saat Kulesinin siluetini bozacak yüksek ve büyük yapılardan kaçınılması gerektiği söyledi.

Tarihi Kentler Birliği Kastamonu Bölge Toplantısı, Kastamonu Belediyesinin ev sahipliğinde kentteki bir otelde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Tarihi Kentler Birliği Moderatörü ve ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Kastamonu’nun siluetini bozacak yüksük ve büyük binalardan kaçınılmasını isteyerek, “Daha önce sadece merkezi yönetimin ilgili kurumlarıyla tarih korumaya çalışıldı. Fakat Tarihi Kentler Birliği kurulduktan sonra sivilleşmiş ve belediyelerin büyük olanaklarından ve önemli kitlesel projeleriyle ülke çapında bir kalkınma, koruma ve yaşatma seferberliği başlatıldı. Bunu bu yüzden çok önemsiyoruz. Koruma, kamunun tek başına yapabileceği, yerel yönetimin kıt kaynaklarıyla başarabileceği bir şey değil. Buna gönüllü olarak sivil toplumun katılması ve özel sektörde sivil yatırımcıların teşvik edilmesiyle kentin imarında rol almalarının sağlanması gerekmektedir. Bu bizim kamu yararına sivil ve özel sektör işbirliği olarak tanımladığımız projenin ana hatlarıdır bunlar. Bu projenin de burada uygulanması için çok emek verdik. Bazılarında başarılı olabildi ama önemli olan bunun üzerinde durmak ve bu bütünlüğü sağlamak" dedi.

“Bir kentte kale düşerse kent düşer, çarşı düşerse hayat biter, mahalle biterse muhabbet ve dayanışma sona erer” diyen Kırayoğlu,

“Kastamonu’da şimdiye kadar hep bunları yapmaya çalıştık. Geleneksel kültürün yaşadığı mahallelerimizi, dokularımızı, konaklarımızı ve çarşılarımızı koruyalım. Kalemizi koruyalım. Gerçekten muhteşem bir kale. Kastamonu’ya çok yakışıyor. Kimlikli bir kentin başının tacıdır aslında kale. Siluette en güzel yerdir kale. Ama bir başka mahareti daha vardır kalenin. Kaleye çıktığınızda bütün kenti görürsünüz. Kastamonu’ya saat kulesinden baktığınızda ve kaleden baktığınızda her tarafını görürsünüz. O yüzden bu büyük kültür mirası olan kentte görülmesinde sakınca olabilecek şeyleri yapmayın. Yani her kentin başına böyle bir iş gelmiştir. Ben Bursa’da yaşıyorum. Osmanlı’nın başkenti, dünya kentidir. Şimdi kaleden baktığımızda eskisi gibi görülmüyorsunuz, utanıyorsunuz, çünkü çok kötü şeyler yapıldı. O kentin tarihi, kimliği ve silueti son dönemin kuşaklarının yaptığı çirkin ve ölçeksiz yüksek yapılarla gölgelendi. Kastamonu’da da böyle bir tehlike olabilir ama lütfen Kastamonulular yüksek ve büyük binalar yapmayın. Bu siluete gölge düşürecek ve bu dokuyu zedeleyecek ve kapatacak şeylerin mümkünse tarihi kentlerin uzağında yapılması lazım. Çağdaşlaşma, gelişme, insanlığın ihtiyaçları, bunlara karşı değiliz tabii ki de ama asırlardır birikmiş ta Paflagonya’dan bugüne buradaki kültür mirasının değeri hiçbir şey ile kıyaslanmayacak kadar kıymetlidir ve bu sizin eserinizdir, sizin malınızdır. Bunu çok önemsiyoruz. Böyle bir tehlike gördüğüm için söylemiyorum ama o kadar olumsuzluklar yaşadık ki birçok kentte, burada Kastamonulu hemşehrilerimizin bu hassasiyeti sürdüreceklerine inanıyorum. Bugünlere kadar gösterdikleri çabalar için herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.

“Gastronomi anlamında şehrin yol almasını arzuluyoruz”

Uzun zamandır Tarihi Kentler Birliği toplantısını yapmayı planladıklarını ve pandemiden ötürü ertelediklerini söyleyen Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu ise “Bugün itibariyle bölge toplantımızı gerçekleştirdik. Toplantının verimli geçtiğini söyleyebilirim yol haritamızın belli olması anlamında bizim için faydalı oldu. Hem Tarihi Kentler Birliğimiz hem de ÇEKÜL Vakfımız bizlere her türlü desteği veriyorlar. Son 10-15 yılda tarihi konaklara ve tarihi dokulara karşı çok daha hassas olmaya başladık. Bu hassasiyet pandemi süreciyle birlikte bir kat daha arttı. Çünkü toprağın ne kadar kıymetli olduğunu görmüş olduk. İnsanlar dışarıya çıkıp nefes alabilecekleri birazcık yeşillik arıyorlar, birazcık ağaç gölgesi arıyorlar. Toprağa ellerini sürmek istiyorlar. Çıplak ayaklarıyla toprağa basmak istiyorlar. Pandemi süreci bunların hepsini bizlere ziyadesiyle öğretti. Bir konağa girdiğinizde ferahladığınızı hissediyorsunuz. Nefes alan bir binada sizde nefes aldığınızı hissediyorsunuz. Eski binaların özelliklerinde kışları nispeten biraz daha ılık olur, yazları da serin olur. Binaların yapılış şekilleri böyledir. Ecdadında ne kadar keyif sahibi olduğunu görmüş oluyoruz. Bütün tarihi değerlere topyekun bakmamız lazım. Kastamonu özelinde de böyle bir belediye olarak toplantıya ev sahipliği yapmaktan dolayı memnuniyet duyduk. Bizim belediye olarak yol haritamızda önceliğimiz Kastamonu merkezde sayıları çok fazla olan konaklarımız, tabii ki şehrin geneline de baktığımızda eski bir sancak beyliği olması hasebiyle çok sayıda var olan yemeğimiz. Bunların ortaya çıkması birde gastronomi anlamında şehrin yol almasını arzuluyoruz” ifadelerini kullandı.

“Herkesi Kastamonu’yu görmeye bekliyoruz”

Kastamonu’nun, Tarihi Kentler Birliği açısından önemli bir şehir olduğuna dikkat çeken Başkan Vidinlioğlu, “Buna öncülük eden bir şehir. Kastamonu merkeziyle değil ilçeleriyle de Tarihi Kentler Birliğinin bir parçasıdır. Biz eski bir sancak beyliğinin yerleşkesinde olduğumuz için Cumhuriyet kurulduğunda ilk 10 vilayet içerisinde iken bugün çok şükür kültürel ve ekonomik seviye olarak neredeyse 50’li rakamlara gelmiş durumdayız. Tabii ki zamanla çok ciddi şekilde göç vermişiz. Bu göçün neticesinde de şehir yeterince büyüyememiş. Bu büyüyememenin iyi tarafları da var kötü tarafları da var. İyi tarafı fazla göç verdiğimiz için şehirlerimizi de ilçelerimizi de çok fazla bozamamışız. Buralar bakir kalmış. Özellikle toprağın ne kadar önemli olduğunu idrak ettiğimiz şu dönemde iki katlı evini yıkıp ta 8 katlı apartman yaptıranların pişman olduklarını birlikte görüyoruz. Bu yüzden bu tarz toplantılar bizler için önemli. Önceden planlanmış bir toplantı olduğu için kışın başlangıcına denk geldi. Kastamonu’nun o kadar çok gezilecek ve görülecek yeri var ki, inşallah bahar ayında tekrar böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan dolayı büyük mutluluk duyarız. Fakat böyle akşam başlayıp ertesi gün biten toplantı şeklinde değil de Kastamonu’ya en az 3-4 gün ayırıp şehrin tarihi ve kültürel yerlerini de dolaşmak lazım. Buraya gelen misafirlerimizin kafasında birazcık daha Kastamonu netleşmiş olsun. Öyle zannediyorum ki Kastamonu önümüzdeki günlerde de turizmde de adını çok sık söz ettiren kent olacaktır. Çünkü tarihi ile doğasıyla Ilgaz’ıyla, Karadeniz’i ile Şeyh Şaban-ı Veli’siyle, kanyonlar bölgesiyle turizmin bütün bileşenleri için her kim ne arıyorsa ona cevap verebilecek niteliktedir. Herkesi Kastamonu’yu görmeye bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“İlimizdeki doğal ve kültürel mirasın çok büyük bir kısmı ayağa kaldırılmış”

Kastamonu Valisi Avni Çakır da Kastamonu’nun 2 binden fazla doğal ve kültürel mirası bünyesinde barındıran bir il olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Bunu da 19 ilçesiyle oldukça geniş bir coğrafyada barındıran bir il. Bu noktada Türkiye’de bu konudaki farkındalığın en önce oluştuğu illerden bir tanesi olması da bizim en büyük avantajımız olmuş. Enis valimizin de yoğun bir şekilde içerisinde olduğu bu süreçte yine Vakıflar Bölge Müdürlüğünün de ilimizde olması çok büyük bir avantaj. Bunun yanı sıra Tarihi Kentler Birliği ve Çekül Vakfının da kıymetli çalışmalarıyla ilimizdeki doğal ve kültürel mirasın çok büyük bir kısmı ayağa kaldırılmış. Daha ayağa kaldırılmayı bekleyen bölümünde olduğu şüphesiz. Bu tür çalışmalar yaparken sadece bir binayı imar etmeniz bir anlam ifade etmiyor. Bulunduğu alanla, cadde sokakla beraber ortaya çıkarmazsanız yani her alanda bir sağlıklaştırma yapmazsanız çok fazla anlam ifade etmiyor. Bu tabi ciddi bir bütçe gerektiren bir yatırım. Esas bizim bence üzerinde odaklanmamız gereken konulardan bir tanesi de yapılacak çalışmaların finansmanı konusu. Bu konuda ÇEKÜL’e hem Tarihi Kentler Birliğine çok büyük işler düşüyor.”

“Tarihi kültürel dokuların ortaya çıkması noktasında yoğun çalışmamız var”

Kastamonu’nun hem tarihi hem doğayı ikisini de bünyesinde yoğun bir şekilde bulundurduğunu söyleyen Vali Çakır, “Bizde Valilik olarak özellikle kırsaldaki doğal güzelliklerimizin tarihi dokumuzla doğal dokunun bütünleşmesi noktasında gerekli alt yapı çalışmalarını büyük bir ciddiyetle ve büyük bir özenle yerine getiriyoruz. Bu konuda işimiz zor. Çünkü Kastamonu olarak biz 10 bin kilometrelik bir yol ağına sahibiz 1054 köyümüz 4 bine yakın birimimiz yerimiz var. Bunun farkındayız ama bu konuda geçmişte yapılan güzel çalışmaları devam ettirme iradesi bizde de var, bizde her yıl bunun üzerini koyuyoruz. Kastamonu sadece kent merkezinin olduğu yerle Kastamonu olmamış 19 ilçesindeki barındırdığı güzelliklerle Kastamonu olmuş. Bu tür alanlardaki tarihi kültürel dokuların ortaya çıkması noktasında bizlerinde günümüzde yoğun çalışması var” dedi.

Tarihi Kentler Birliği Bölge Toplantısı, diğer katılımcıların görüş ve düşüncelerinin bildirmesiyle sona erdi. Toplantının ardından katılımcılara şehrin tarihi ve kültürel yerleri gezdirildi.