Gazi Üniversitesi’nde “Aliya İzzetbegoviç’i Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri” kapsamında “Aliya, Bir Medeniyetin Yeniden İnşası” projesinin açılış töreni gerçekleştirildi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Aliya İzzetbegoviç’in baskılara rağmen yolundan dönmediğini belirterek, “Aliya İzzetbegoviç’i rehber edinecek çok fazla toplum var” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Bosna-Hersek Büyükelçiliği ile Gazi Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği “19 Ekim 2021-2023, Aliya İzzetbegoviç’i Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri” kapsamında “Aliya, Bir Medeniyetin Yeniden İnşası” projesinin açılışı, Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin Salonu’nda gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, Aliya İzzetbegoviç’i anlatan sinevizyon gösterimi ile devam etti. Açılış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, “Aliya İzzetbegoviç bir düşünce, bir aksiyon insanıydı” dedi. Aliya İzzetbegoviç’in baskılara rağmen yolundan dönmediğini dile getiren Demircan, “Aliya İzzetbegoviç’i rehber edinecek çok fazla toplum var” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bu projeyi desteklediklerine işaret eden Demircan, “Aliya İzzetbegoviç ömrü boyunca başı dik bir şekilde yürüdü ve herkesin gönlünde abide bir şahsiyet olarak yer edindi. O daima ilkeli bir duruş gösteren önemli bir liderdir. Aliya İzzetbegoviç daima barıştan ve kardeşlikten yanaydı” dedi.

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız ise, Bosna’nın Osmanlı Devleti’nin yükselme döneminde Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 1462’de fethedildiğini hatırlatarak, “‘Evlad-ı Fatihan’ dediğimiz, gözbebeğimiz gibi önemsediğimiz, İslâmiyet’in yüzyıllardır yaşandığı ve yaşatıldığı önemli ülkelerden biridir. Bu anlamda Bosna’da yaşayan Müslüman halka Türk kimliğinden dolayı Müslüman denildiği malumlarınızdır” diye konuştu.

Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç tarafından bu durumun bizzat vurgulandığını kaydeden Prof. Dr. Yıldız, Bosnalı Müslüman Türklerin dramının Osmanlı’nın toprak kaybetmeye başladığı dönemlerde başladığını söyledi. Prof. Dr. Yıldız, şöyle devam etti:

“Birinci Dünya Savaşı’nda başlayan asimilasyon ve yok etme politikası, 2. Dünya Savaşı’yla birlikte adeta soykırıma dönüşmüş, Yugoslavya döneminde özellikle Tito yönetiminde kültür, din, dil, eğitim, gelenek, görenek, inanç adına ne varsa adeta yok edilmiş, Osmanlı mimarisi adına ne varsa yakılmış yıkılmış, Bosna’daki Müslümanlar her halükarda zulme uğramış, bu zulm ve soykırımlar 1993-1995 yılları arasında en ağır şekilde yaşanmıştır. Bizim neslimizin de canlı şahidi olduğu, yakın tarihin bu insanlık dışı vahşetinin acılarını, genç kızlarımıza, kadınlarımıza, bacılarımıza ahlaksızca saldıran, yaşlılarımıza, çocuklarımıza, kundaktaki bebeklere acımasızca kıyan Sırp canilerini bir kez daha en ağır şekilde kınıyoruz.”

Milletlerin tarihlerinde çeşitli kırılma noktaları ile inişli-çıkışlı dönemleri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Musa Yıldız, bu süreçlerde kendini toplumuna adayan bir kahramanın çıktığını dile getirdi. Böyle bir dönemde Aliya isminde bir kahraman çıktığını belirten Prof. Dr. Yıldız, Aliya İzzetbegoviç’in 1925 yılında dünyaya gözlerini açtığı bilgisini verdi. Aliya İzzebegoviç’in Bosna halkının haklarını hep savunduğunu belirten Yıldız, şöyle devam etti:

“Aliya İzzebegoviç, yazmış olduğu mektuplarında ve hâtıralarında soykırıma uğrayan, Srebrenitsa başta olmak üzere on binlerce insanı katleden Sırp canilerinin bu vahşetine kayıtsız kalan topluluklara da sitemlerini ’Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın söyledikleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır’ demiştir. Sözün bittiği yerdeyiz, aradan yıllar geçse de bu insanlık dramı, soykırımı, çaresiz insanların çığlıkları karşısında duygulanmamak, üzülmemek elde değil.”

Program, çekilen toplu hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.