Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde bugün Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan “Karanlık Gece” filminin söyleşisi düzenlendi.

Özcan Alper’in yönetmenliğini yaptığı filmde, Berkay Ateş, Taner Birsel, Sibel Kekilli ve Cem Yiğit Üzümoğlu oyuncu olarak yer alırken filmin senaryosunu ise Özcan Alper ve Murat Uyurkulak birlikte yazdı. Dram ve gerilim türündeki yapım, bir av sırasında aniden ortadan kaybolan Ali karakterinin etrafında yaşanan olayları konu ediniyor.

“Çok fazla kendimiz merkezli düşünüyoruz”

Filmin yönetmeni Özcan Alper filmle ilgili, “Herkes zor dönemlerde umut görmek istiyor. İnsanlara hak veriyorum çünkü bende görmek istiyorum. Umut meselesi aslında tartışmalı bir şey. Kendiliğinden umuda kapılmaktansa, bize sıkıntı veren bazı meselelerle yüzleşerek umutlanabiliriz. Toplum olarak kolay umutlar bekliyoruz ve başkalarının bizim açımıza bazı şeyleri değiştireceğine inanıyoruz. Ancak artık dünya değişti ve bu durum böyle değil” ifadelerini kullandı. Alper, “Çok fazla kendimiz merkezli düşünüyoruz ama evreni ve doğayı düşününce insanlık yok olursa doğa ne kaybeder sorusunu kendime soruyorum. Final bana çok karanlık gelmiyor, yeryüzünde bizden dolayı çok fazla yaşama şansı bulmayan varlıkların yeraltına çekilmiş olması ve ancak orada hayat bulmaları bir taraftan da umuttur diye düşünüyorum” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Berkay Ateş ise filmin senaryosuna ilişkin “Bir hakikati ortaya çıkarma hikâyesiydi. Özcan abiyle de hayatta benzer şeyleri dert ediyorduk ve onun sineması beni hayatta çok etkilemişti. Bu yüzden bir hakikati ortaya çıkarma derdiyle bir şeyleri keşfetmek mücadeleden geçiyor. Filmi her izlediğimde etkileniyor ve üzülüyorum. Bu mücadeleyi bırakmadığımız için umut ve mücadele bana çok kıymetli geliyor. Ben filmde bu yüzden hem kendime hem de bu topluma dair çok şey hissettim. Biz böyle bir film izlediysek umutsuz olduğumuzu düşünmüyorum” dedi.

“3 yıl önce çekmiş olsak da güncel bir film olduğunu düşünüyorum”

Filmde Sultan karakterini canlandıran Pınar Deniz, “Filmde 3 yıl önceki kendimi izledim. Çok ilginçti, biz bu filmi 3 yıl önce çektik. İlk izlediğimde neden böyle oynamışım dediğim çok yer varken, o saf duygudan yani Pınar’ın bilmediği yerden de oynayabildiğimi gördüğümde çok mutlu oldum. Canlandırdığım karakter köyün içinde olmasına rağmen dışa dönük birisi gibi görünse de aslında orada sıkışmış ve iyi kalmaya çalışan birisi. Filmi ilk izlediğimde dışarı çıkamamıştım ve içime bir yumru oturmuştu, aynı hissi şimdi de yaşıyorum. Film bence şu anda yaşayan insanların kötülüğünün karşılığı gibi. Biz aslında duygularımızı bastırdığımızda bir noktada açığa çıkarıp her şeyi çirkinleştiriyoruz ve ben burada da köyde yaşayan insanların bastırdığı duyguların çirkini ortaya çıkardığını düşünüyorum. 3 yıl önce çekmiş olsak da güncel bir film olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Cem Yiğit Üzümoğlu da oynadığı karakterle ilgili, “O kadar uzun zaman oldu ki Ali’ye dair aklımda çok az şey kaldı. Eğer bir oyuncu olarak Ali benim için neyi ifade ediyor diyecek olursam, Ali benim için özgürlüğü, mücadeleyi, yabanı ve inadı ifade ediyor diyebilirim” ifadelerini kullandı.