Daraldık, daha da daralacağız.

Kafamızda bin soru, bin tahmin, yüreğimizde bin korku, bin umut, biraz da pişmanlık, dudaklarınızdan dökülen ıslak itiraf fısıltıları... Şimdilik!

Yaşadığımız bu tarihi zaman diliminde biz insanlar ürkütücü koronavirüs öçüsü ile savaşırken pandeminin bazı beklenmedik yan etkileri su üstüne çıkıyor.

Abartılı ve aşırı tüketim yüklü, tahribat kodlu, her daim büyüme sevdamıza verdiğimiz „mecburi ara" yı bir şans, bir fırsat olarak gören Doğa kendini yeniliyor, temizliyor.

Temiz Venedik

Venedik'teki yerel halk, şehrin kanallarındaki suyun çok daha net ve temiz hale geldiğini ve etrafta küçük balıkların yüzdüğünü fark edince bazı eski zamanları hatırlayan yaşlılar o güzel çocukluk günlerinin yeniden yeşeren sevincinin sıcaklığı ile birbirlerine sarıldılar.

Kruz gemilerinin dingonun ahırına çevirdiği Porto Di Venedig sularındaki küçücük balıkların yaşam sevinci Venediglileri derin bir düşünceye soktu.

En küçüklerin büyük yaşam zevki bize neyi işaret ediyor?

Mikroorganizmaların rönesansı

İnsanlar geri çekildikçe Doğa'da hayat yeniden doğuyor.

Biraz alaycı gibi anlaşılsa da: Coronavirus şu ana kadar öldürdüğünden çok daha fazla insanın yaşamını kurtardı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hava kirliliğinin dünya çapında yılda yaklaşık yedi milyon insanı kalp hastalığı, akciğer kanseri ve solunum yolu enfeksiyonlarına neden olarak öldürdüğünü söylüyor.

Küresel gıda, çevre ve ekonomik dinamikler üzerinde çalışan yedi bilim insanının tuttuğu bir blog olan G-Feed'de iki aylık kirliliği azaltma “büyük olasılıkla Çin'de 70 yaş üstü 73.000 yetişkinin ve 4.000 çocuğun hayatını kurtardı” diye yazıyor.

Eylül 2019'da Turizmaktuel'de yazmıştım:

Ya zincir bir koparsa?

Cennet ayaklarımızın altında.

En kıymetlimiz olan Doğa'yı hoyratça ve sert eziyoruz, yıkıyoruz, yakıyoruz, zehirliyoruz.

Çoğumuz, bilmeden, anlamadan, öğrenmeden, farkına bile varamadan...

Şimdi bakın dünya hangi gerçekleri tartışmaya başlıyor...

Harvard'ın T.H. İklim, Sağlık ve Küresel Çevre Merkezi çocuk doktoru ve Geçici Direktörü Dr.A aron Bernstein sorguluyor:

"Dünya Sağlık Örgütü'nün COVID-19'un patlak vermesine iklim değişikliğinin katkıda bulunup bulunmadığı konusunda soruları araştırıyor. Örneğin, kısmen iklim değişikliğinden kaynaklanan habitat kaybı, patojenlerin yaban hayatı arasında yayılmasını ve virüsün insanlara sıçramasını kolaylaştırdı mı? Hava kirliliği, özellikle fosil yakıtların yakılması, bazı insanları hastalığa yakalanmaya karşı daha savunmasız hale getiriyor mu?"

Bu olguyu ben dünyadaki gözlemlerinde yıllar önce hissetmiştim.

Ve tam 4 yıldır "Healthy Longlife Zone" sağlıklı uzun yaşam bölgeleri kurarak dünyada Türkiye olarak öncü olalım, Doğa'nın gücünü, insanın sağlığını, turizmin sürdürülebilirliğini tüm canlılar için birbirine kaynaklayalım, özellikle yaşlıların ve ailelerin zaman zaman gelip sağlıklarını güçlendirebilecekleri yeni yaşam ve turizm alanları yaratalım ve öncelikle yok olmak tehlikesi ile karşı karşıya getirilen Kazdağları'dan başlayalım dedim.

Rantsız vizyon para etmedi tabii!

Bir iki akıllı belediye'nin ve bir kaç değerli otelci dostumuzun dışında ilgi gösteren pek olmadı. Bunun yerine her yere destere ve siyanür ile saldırdık , yeşili yaktık, dereleri kuruttuk, betondan hayal dünyaları inşa ettik.

Sadece üç kuruş için.

Suçluyuz, hepimiz, sen, ben, o: kollektif olarak... Sustuk, susturulduk.

Ancak yinede son perde henüz yüzümüze kapanmadı: Anlaşılan Doğa'nın biz insanlara merhameti devam ediyor:

Küçük balık geri geldi, ne mutlu insanlığa…

Hey!

Il piccolo pesce è tornato

Doğa bizi son defa af etmiş.

Küçük balığı elçi seçmiş, bize göndermiş...

Hayat devam ediyor… edecek!

Uzatmayalım!

Peki niye yaşıyoruz, koşturuyoruz, didiniyoruz, çalışıyor, çabalıyoruz bir ömür boyu?

Kime baksam yorgun, pişman, mutsuz ve düşünceli...

Kime sorsam bana esasında sağlık ve huzur yeter diyor.

Ama yetmiyor anlaşılan.

Arkadaşlar sağlık ve huzur matematiktir. Oran, denge, karar ve tevazu hayat aritmatiğinin esas işlemleridir.

Eski paradigmaların çöktüğü, bilinçsiz büyümenin out olduğu, gerçek kalkınmanın ancak insan ve sağlık odaklı olabileceğini peş peşe bir birini hızla takip eden yıkıcı krizlerin sopasını yiyerek artık öğrendiğimizi umuyorum.

Küçük balık simgesinin bir rozet olarak gönlümüzde yeni kalkınma hamlesinin umut sembolü olması dileği ile...

Namaste!