Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) çerçevesinde 15 Temmuz Sağlık ve Sanat Yerleşkesinde yaklaşık 15 milyon TL yatırımla Oksijen Üretim Merkezini kurdu. Açılış töreninde konuşan Rektör Hotar, “Bu proje, hastanemizin temel ihtiyaçlarından birisi olan medikal oksijen üretiminin ekonomik ve sürdürülebilir olmasını sağlamak amacıyla planlandı” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi, BAP çerçevesinde araştırma uygulama hastanesinde kurduğu Oksijen Üretim Merkezini törenle hizmete açtı. 15 Temmuz Sağlık ve Sanat Yerleşkesinde düzenlenen programa, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, üniversite üst yönetimi, DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Semih Küçükgüçlü ile kurum mensupları katıldı. Açılışta konuşan Rektör Hotar, “Araştırma üniversitemizde geliştirilen bu proje, hastanemizin temel ihtiyaçlarından birisi olan medikal oksijen üretiminin ekonomik ve sürdürülebilir olmasını sağlamak amacıyla planlandı. Projenin başlangıç noktasını, hastanemizdeki pandemi öncesi günlük oksijen tüketim miktarının yaklaşık 4,5-5 ton iken pandemi sonrasında bu miktarın 6-6,5 ton ölçülmesi oluşturdu. Başka bir ifadeyle tüketimdeki artış, bu projenin özünü ve dayanağını teşkil ediyor” diye konuştu.

“Hastanemizin mali olarak önemli bir yükünü de azaltacak”

Sağlık hizmetlerinin küresel ölçekte ucuz olmasını sağlamanın, işletme yönetimi açısından gereklilik olduğunu vurgulayan Rektör Hotar, şöyle devam etti: “Bu noktada medikal oksijeni olabildiğince ucuz şekilde elde etmek ve buna uygun sistemleri kurmak, hastane işletmesi açısından yüzde 80 civarında kâr anlamına geliyordu. Yüzde 100’e yakın saflıkta oksijen elde etmek ve bunun en az kayıpla nakliyesini sağlamak da ideal bir yaklaşımdı. Bahsettiğimiz bu hususlar göz önüne alındığında bu merkez, hastanemizin mali olarak önemli bir yükünü de azaltacak. Dolayısıyla projenin hem uluslararası standartlara uygun hem de konumu itibariyle hastanemize yakın olacak şekilde planlanması, çalışmaların başarıya ulaşması açısından kritik ve ekonomik öneme sahip olacaktır.” Rektörlük olarak yatırımın tamamlanması sürecinde proje ekibine destek olduklarını kaydeden Rektör Hotar, “Hastane işletmeciliği ile ilgili bu konsept, bu ölçüde ilk defa yapılan bir çalışma olarak yeni bir vizyon teşkil etti. Geldiğimiz noktada ise bütçesi 15 milyon TL olan projenin kuruluş işlemleri, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilen firma tarafından gerçekleştirildi. Dolayısıyla burada ulusal sağlık standartlarına uygun bir çalışma da yürütülmüş oldu. Önümüzdeki dönemde bu merkezin, hem hastanemizin medikal oksijen ihtiyacına cevap vereceğine hem de bilimsel çalışmalara fırsat sunacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kilosu 1,5 TL’ye mal oluyor

Medikal oksijen üretiminde tek bir üreticinin bulunduğunu kaydeden Rektör Hotar, “Şayet bir aksilik olur; üretici batar ya da üretimden vazgeçerse, sıkıntıya girme durumumuz mümkündü. Aynı zamanda tek üretici bulunması maliyetleri de etkiliyordu. Kurduğumuz bu tesis sayesinde kilosu 6 TL’ye mal olan oksijeni, kendi imkanlarımızla 1,5 TL’ye mal edeceğiz. Dakikada 1360 litre oksijen üretilen merkezimiz, hastanemizin yüzde 80 oranında ihtiyacını karşılayacak. İlerleyen dönemlerde bu oranın yüzde yüze çıkarılıp üretim fazlasını satarak kâr elde edebileceğimizi öngörüyoruz” sözlerine yer verdi.

“40 yıllık üniversiteyiz”

Araştırma üniversitesinin kuruluşunun bu yıl 40. yıl dönümünün kutlandığını hatırlatan Rektör Hotar, “Biz 40 yıllık bir üniversiteyiz ancak her şey sanki bizi beklemiş gibi duruyor. Dolayısıyla biz de çok daha önceden yapılması gereken projeleri gerçekleştiriyoruz. İzmir’in ilk Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesinin kaba inşaatını tamamladık. Kentimizin ilk Veteriner Fakültesini kurduk; Diş Hekimliği Fakültesini açtık. Türkiye’nin ilk Translasyonel Onkoloji Anabilim Dalı ile Ergen ve Genç Erişkin Tümör Bilim Dalını hizmete aldık. Ortak derslik binası ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Merkezini açtık. Bu ve benzeri birçok yatırımı mensuplarımızla birlikte hayata geçirdik. Araştırma üniversitesi misyonunu üstlenen büyük ailemiz, önümüzdeki dönemde de sağlık alanındaki yatırımlarını ve AR-GE faaliyetlerini sürdürecektir. Bu noktada mensuplarımızın bilimsel çalışmalarını destekliyoruz” diye konuştu.

Başsağlığı diledi

Konuşmasında merkezin hastaneye kazandırılmasında emeği geçenlere de teşekkür eden Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette mensuplarımızın gayretlerinden ve çabalarından mutluluk duyuyoruz. Onların çalışmaları, üniversitemizi daha ileri bir noktaya taşıyacaktır. Geçtiğimiz gün Konya’da yaşanan olay, hepimizi derinden üzdü. Bu vesileyle saldırıda hayatını kaybeden değerli hekimimize de Allah’tan rahmet; tıp camiasına da baş sağlığı diliyorum. Biz acımıza rağmen, aklın ve bilimin yolunda sağlık hizmeti sunmaya devam edeceğiz.”