Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı sitesinin manşetinde yer alan “İstiklal ve istikbalimiz için” sloganı savunma sanayiimizde millileşme hamlemizin fitilini ateşledi. Fitili ateşleyen ise bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi… Erdoğan 2003 yılında Başbakanlık koltuğuna oturduğunda Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılık oranı yüzde 80’di. Bu denli yüksek bir oranda dışa bağımlı hale gelmenin ülkemizin milli güvenliğini tehdit eden bir durum olduğunu gören Erdoğan, savunma ve  havacılık uzay sanayiinde “Milli Teknoloji Hamlesi” başlatılması talimatını verdi. THY’nin bir dünya markası haline gelmesinde önemli rol üstlenen Prof. Dr. Temel Kotil, Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi için bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından stratejik bir misyonla görevlendirilen ve Erdoğan’ın en güvendiği isimlerden biri. Kotil, 2016 yılı Ekim ayında THY’deki CEO’luk görevinden alınarak, Türk Havacılık Uzay Sanayii TUSAŞ, diğer adıyla TAI’nin Genel Müdürlük görevine getirildi. İTÜ Uçak Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra yüksek lisansını TAI’nin bursuyla ABD‘de Michigan Üniversitesi‘nin “Uçak Mühendisliği” bölümünde tamamlayan Temel Kotil, yine aynı üniversitede “Makine Mühendisliği” bölümünde doktora derecesi aldı. Temel Kotil bursuyla öğrenim gördüğü TAI’nin (TUSAŞ) tepe yöneticisi olduktan sonra çok önemli projeler geliştirildi. Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri (ATAK),  İnsansız Hava Aracı (ANKA), Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı (HÜRKUŞ), Genel Maksat Helikopteri (GÖKBEY), Milli Muharip Uçağı (MMU), Jet Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı (HÜRJET) ve Keşif Gözetleme Uydusu (GÖKTÜRK) bu projeler arasında yer alıyor. İşte bu önemli projeleri üreten TUSAŞ, aynı zamanda savunma ve havacılık sektöründe 2018 yılında en fazla ihracat yapan şirket oldu.

ERDOĞAN AÇIKLADI : “690’DAN FAZLA PROJE ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sık sık şunu vurguluyor: “Yüksek teknolojiyi üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktan başka çıkar yolumuz yok!..”  İstiklal ve istikbalimiz için Türkiye en kısa sürede bu hedefe ulaşmalı, özelikle savunma ve havacılık uzay sanayiinde…

Geçtiğimiz ay İstanbul’da 14. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF) gerçekleştirildi. Fuarın açılışını bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı ve konuşmasında Türkiye’nin savunma sanayiinde dünyada söz sahibi ülke konumuna geldiğini söyledi. Erdoğan, doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak görev yapan Savunma Sanayii Başkanlığı’nın portföyünde bedeli 75 milyar doları bulan 690’dan fazla proje üzerinde çalışma yapıldığını da açıkladı. Cumhurbaşkanın Erdoğan’ın bu açıklamasından şunu anlıyoruz ki; Türkiye savunma sanayiinde milli teknoloji hamlesini hız kesmeden sürdürüyor. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından anlıyoruz ki; Türkiye milli teknoloji hamlesi ile son 15 yılda savunma sanayiinde dışı bağımlılığını yüzde 80’den 30’a indirdi. Bir başka açıdan baktığımızda; Savunma sanayiinde milli ve yerli üretim oranı yüzde 20’lerdeyken, yüzde 70’lere çıkarıldı. Kamu şirketleri kadar, özel sektör şirketlerinin de projeleriyle milli ve yerli savunma sanayiimizin gelişmesine büyük katkısı oldu. Savunma sanayiinde 2018 ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 20 artışla 2 milyar 188 milyon dolara ulaştı. Şimdi bu gelişmenin, istiklal ve istikbalimiz için önemini anlayabiliyor musunuz?

Milli Savunma Sanayiimizi Mayıs sayımızın kapak konusu yaptık ve özel bir dosya olarak ele aldık. Savunma sanayiimizde hepimizi gururlandıracak bir başarı tablosu çıkıyor karşımıza. Bu tablodaki en büyük pay şüphesiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait. Erdoğan, “Milli Teknoloji Hamlesi” hedefinin arkasında ısrarla durmasaydı, bu başarıyı yakalamak mümkün olmazdı. Milli Savunma Sanayiimizin gelişmesinde emeği geçen her kişi, kurum, kuruluş ve özel sektörümüzün temsilcilerini tebrik ediyorum.