Uygulamada özellikle grup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdam şeklindeki çalışmada, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet vermektedirler. Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketler, aynı binalarda hizmet verebilmekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmektedir. Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı işyerinde verilen muhasebe, güvenlik, ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmiş olması buna örnek olarak gösterilebilir [1].

Aynı şirket topluluğu içinde ya da dışında birden fazla işverenin bir işçi ile tek bir iş sözleşmesi imzalamayarak oluşturdukları çalışma biçimine birlikte istihdam denilmektedir. Bu uygulamada bir işçi ile birden fazla işveren arasında tek bir iş sözleşmesi imzalanmakta ve işçi aynı anda tüm işverenlere iş edimini sunmaktadır. İşçi, iş sözleşmesini sona erdireceği zaman her bir işverene ayrı ayrı bildirimde bulunmak zorundadır. Ancak, işverenler işçinin iş sözleşmesini sona erdireceği zaman ayrı ayrı değil, birlikte fesih bildiriminde bulunmaları gerekecektir. Birlikte istihdamı kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışmadan ayıran özelliklerden birisi budur. Birlikte istihdamda işverenlere sunulan hizmet aynı anda gerçekleşirken kısmi süreli çalışmada faklı zaman dilimlerinde gerçekleşmektedir. Örneğin aynı binada birden fazla işverenin çalışanlarına bordro hizmetini sunan kişi buna örnek gösterilebilir[2].

Birden fazla işverene hizmet sunan işçinin olası bir iş uyuşmazlığında, ücreti, kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile yıllık ücretli izin, sosyal güvenlik primi gibi ödemelerinden birlikte işverenler müştereken ve müteselsilen sorumludur. İş sözleşmesinde işçinin ücretinin bir işveren tarafından ödeneceği kararlaştırılmış olsa bile işçi bu alacağını işverenlerin birinden, bir kaçından ya da tümünden talep edebilir[3].

Nitekim Yargıtay’ın yerleşmiş içtihadına göre, birlikte işverenlerin işçilik alacaklarından müteselsilen sorumlu olacakları kararlaştırılmıştır[4].

Sonuç olarak, işçinin aynı anda birden fazla işverene iş edimini sunması halinde, işçilik alacaklarından tüm işverenler müştereken ve müteselsilen birlikte sorumludur. Özellikle grup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdamda işçi, aynı anda birden fazla işverene hizmet vermekte ve her bir işverenden emir ve talimat almaktadır. Dolayısıyla vaki iş uyuşmazlığında işçilik alacaklarından tüm işverenler müştereken ve müteselsilen birlikte sorumludurlar.

 

[1] Y22HD.3.12.2019 T., E.2019/7909, K.2019/22315 Legalbank.

[2] SÜMER, Haluk Hadi/KAYIRGAN, Hasan, İşçilik Alacakları ve Hesaplamaları, 2. Baskı, Ankara 2021, s.215.

[3] SÜZEK, Sarper, İş Hukuku, İstanbul 2020, 20 Baskı, s.152.

[4] Y22HD.18.9.2019 T., E.2016/18449, K.2019/16587; Y9HD.12.12.2019 T., E.2016/10738, K.2019/22334 Legalbank.