İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yükümlülüğü işverenin işçiyi gözetme borucu kapsamındadır[1]. Gözetme borcu, işverenin işyerinde işçilerin sağlık ve güvenliklerini sağlama borcudur[2]. İşveren iş sağlığı ve güvenliği bakımından gözetme borcuna aykırı davranışı nedeniyle bir zararın oluşumuna sebebiyet vermişse bunun hukuki ve cezai sonuçları ile bağlı kalır[3].

Hukuk dilinde sorumluluk, uyulması gereken bir kurala aykırı davranışın neden olduğu zararı tazmin etmek anlamına gelirken, günlük yaşamda sorumluluk, üstlenilen görevin gereklerini bilmek ve buna göre hareket etmek anlamına gelmektedir[4].

Özel hukukta sözleşme ilişkilerinde veya haksız fiillerde borçlunun ya da failin sorumluluğunu belirlerken fiille (ya da sebeple) sonuç arasında bulunması gereken uygun illiyet bağı kurulamaz ya da kesilir ise, borçlu ya da fail sonuçtan sorumlu tutulamaz[5]. İlliyet bağı sorumluluğun asli şartı ve tazminat hukukunun temel ilkesi olarak kabul edilmektedir. Bu şart olmazsa kişinin sorumluluğundan bahsedilemez[6]. Bu itibarla bir işverenin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle, çalışanına karşı sorumlu olabilmesi için, çalışanın uğradığı zararın ortaya çıkan kazanın uygun bir sonucu olması gerekir[7].

Uygun illiyet bağını kesen sebeplerin ilki, üçüncü kişinin kusuru, ikincisi kazalı çalışanın kendi kusuru, üçüncüsü de mücbir sebep ve kaçınılmazlıktır. Bu gibi durumlar ortaya çıktığında çalışanlar veya hak sahipleri kural olarak işverenden tazminat talep edemezler[8].

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bir kararında da belirtildiği üzere uygun nedensellik bağı üç durumda kesilebilir. Bunlar mücbir sebep, zarar görenin kusuru ve üçüncü kişinin kusurudur. Bu hallerden birinin varlığı halinde işverenin sorumluluğuna gidilmesi mümkün değildir [9].

İş kazası üçüncü kişinin tam veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmişse uygun illiyet bağı kesildiğinden işveren sorumlu tutulamaz[10] ve meydana gelen her iş kazasında, işverenin mutlak sorumluluğundan bahsedilemez. İşverenin sorumlu olabilmesi için çalışanın yaptığı iş ile zarar verici olay arasında “illiyet bağının” bulunması gerekir. Bazen iş kazası işyeri çalışanı olmayan üçüncü kişinin yüzde yüz kusurlu eylemi ile meydana gelebilir. Bu durumda illiyet bağı kesilir ve işverenin hukuki sorumluluğu ortadan kalkar. Nitekim üçüncü kişinin kişisel husumeti yüzünden işçiyi işyerinde öldürmesi sonucunda illiyet bağı kesileceğinden işverenin burada sorumluluğundan bahsedilemez ve işverenin kusursuz sorumluluğuna gidilemez.

Ayrıca, İş hukukunda iş kazası veya meslek hastalığı, kazalı işçinin bazen sadece kendi kusurlu eyleminin sonucu olarak veya işverenin sorumlu olduğu hallerde kendi kusurunun birleşmesi sonucu meydana gelebilir. İşçi, yüzde yüz kendi kusurlu eylemi ile zarar görmüşse, işveren “illiyet bağı” kesildiğinden tazminat ile sorumlu değildir[11].

Sonuç olarak, özel hukukta sözleşme ilişkilerinde veya haksız fiillerde borçlunun ya da failin sorumluluğu belirlenirken fiille (ya da sebeple) sonuç arasında bulunması gereken uygun illiyet bağı kurulamaz ya da kesilir ise, borçlu ya da fail sonuçtan sorumlu tutulamaz. Bu nedenle, işverenin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle, çalışanına karşı sorumlu olabilmesi için, çalışanın uğradığı zararın ortaya çıkan kazanın uygun bir sonucu olması gerekir. Uygun illiyet bağını kesen sebepler; üçüncü kişinin kusuru, kazalı çalışanın kendi kusuru, mücbir sebep ve kaçınılmazlıktır. Bu gibi durumlar ortaya çıktığında çalışanlar veya hak sahipleri kural olarak işverenden tazminat talep edemezler.

[1]SÜMER, Haluk Hadi, İş Sağlığı ve Güvenliği, 5. Baskı, İstanbul 2021, s.117.

[2] KESER, Hakan, İşverenin İşçiyi Gözetme Borcunun Geçici İş İlişkisine Yansıması, İSGHD, S:9, 2006, s.72.

[3] İNCİROĞLU, Lütfi, İş Sağlığı ve Güvenliğinde Çalışan ve İşverenin Hukuki ve Cezai Sorumlulukları, 3. Baskı, İstanbul 2021, s.135.

[4] NARTER, Sami, İş Sağlığı ve Güvenliği Hukukunda İdari, Cezai ve Hukuki Sorumluluk, 5.Baskı, İstanbul 2020, s.475.

[5] TUNCAY, Can, Kurumun İşverene Rücu-Olayda Kaçınılmazlık Durumu, MESS, Sicil Aralık 2006, Karar İnceleme, s. 187

[6] EREN, Fikret, Genel Hükümler C.II, 4.Baskı, İstanbul 1994, s.55;

[7] AKIN, Levent, Çimento Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği, Çimento İşverenleri Sendikası Yayını, İstanbul 2011, s. 54.

[8] Sarper SÜZEK, İş Hukuku, 20. Baskı, İstanbul 2020, s. 430

[9] YHGK. 20/3/2013 T., 21-1121/386 Legalbank; Y.21HD, T, 22.04.2014 T., E.2014/1282., 2014/8662 Legalbank

[10] Sarper SÜZEK, İş Hukuku, 20. Baskı, İstanbul 2020, s. 430

[11] BALCI, Mesut, İş Kazası ve Meslek Hastalığı Nedeniyle İşverenin Sorumluluğu, MESS, SİCİL, Aralık 2006, s. 162