Sağlık alanı yabancılara yasak mesleklerin en fazla olduğu alan­lardandır. Bu alanda Türk vatandaşlara hasredilen mesleklerle ilgili en önemli düzenleme 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanundur. Kanun doktorluk mesleğinin yapıla­bilmesi için Türk vatandaşlığı şartını getirmekteydi. Kanunun 1. maddesinde değişiklik yaparak 2011 yılında çıkan bir KHK ile doktorluk yabancılara yasak mesleklerden çıkartılmıştır. Aynı KHK ile 6283 sayılı Hemşirelik Kanununda”0 değişiklik yapılarak hemşi­reler için Türk olma şartı kaldırılmıştır. Bu kanun değişikliği doğrul­tusunda yabancı sağlık meslek mensuplarının çalışma şartlarını dü­zenleyen yönetmelik bir sonraki yıl çıkarılmıştır. 1219 sayılı Ka­nunun diğer maddelerinde hüküm altına alınmak üzere dişçilik, ebe­lik ve hastabakıcılık meslekleri için Türk olma şartı devam etmekte­dir. Benzer şekilde, 6197 sayılı eczacılar ile ilgili Kanunda ve vete­riner hekimliği ile ilgili Kanunda Türkiye’de eczacılık ve veteriner­lik yapabilmek için Türk vatandaşı olmanın şart olduğu düzenlen­miştir. Fakat gidişat bu mesleklerin de yabancılara yasak olmaktan çıkacağı yönündedir. 663 sayılı KFIK aynı zamanda sağlık kuruşla­rında yabancı uzmanların da çalıştırılabileceğini düzenlenmiştir. Buna karşın Hususî Hastaneler Kanunu uyarınca Özel hastanelerde sorumlu müdürlük için Türk vatandaşı olma şartı devam etmektedir.

Türk gemilerinde ve sularında faaliyette bulunulan nitelikli meslekler açsısından denizcilik alanı genelde Türklere özgüdür. Cumhuriyetin kurulmasından yalnızca birkaç sene sonra Kabotaj Kanunu ile bir bağımsızlık ve egemenlik göstergesi olarak Türkiye sahillerinde genelde Türk vatandaşlarının çalışması esas alınmıştır. Türk Uluslararası Gemi Sicil Kanununa göre Türk olarak tescil edilen gemilerde ve yatlarda kaptanın Türk olması şarttır. Kabotaj Kanununa göre ise sahillerde yolcu taşımak, liman işleri yapmak ve kılavuzluk Türk vatandaşlarına hasredilmiştir. Ayrıca Kanunda diğer maddelerde geçtiği üzere balık, istiridye, midye, sünger, inci. mercan vb. ihracı, dalgıçlık ve arayıcılık, kılavuzluk, çarkçılık, katiplik ve tayfalık da yabancılara yasaktır.

Adalet alanının istihdam açısından yabancılara neredeyse ta­mamen kapalı olduğu söylenebilir. Kamu görevlisi hükmündeki hakim ve savcılık meslek mensupları ve diğer yardımcı personel dışında serbest olarak çalışabilen noterler ve avukatlar da Türk vatandaşı olmak zorundadır. Noterlik Kanununa göre noterlik stajına kabul edilebilmek için ve Avukatlık Kanununa göre Avu­katlığa kabul edilebilmek için Türk vatandaşı olmak gerekir. Ben­zer bir şekilde. Gümrük Kanuna göre gümrük müşavir ve yardım­cısının Türk olması zorunludur. Son olarak kamu kurumlarının güvenlikleri ile ilgili Kanun uyarınca sadece Türkler özel veya kamu kuruluşlarında güvenlik görevlisi olarak çalışabilirler.

Özet olarak 2016 yılı itibariyle yabancılara yasak olan meslek­ler şunlardır:

Dişçilik, ebelik ve hastabakıcılık
Eczacılık
Veterinerlik
Özel hastanelerde sorumlu müdürlük
Kara suları dahilinde kaptanlık, balık, istiridye, midye, sünger, inci, mercan vb. ihracı, dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzluk, çarkçı­lık, katiplik, tayfalık
Avukatlık
Noterlik
Gümrük müşavirliği
Özel veya kamu kuruluşlarında güvenlik görevlisi
Türkiye’de yabancılara yasaklanan meslekler kuralına Türk soy­lu yabancılar istisna oluşturur. Burada hatırlatmak gerekir ki, Türk soylu yabancılar çalışına izninden muaf tutulmamışlar, sadece değer­lendirme kriterlerinden muaf tutulmuşlardır. O halde Türk soylu yabancılar çalışma izni alarak çalışacaklar, bununla birlikte yabancı­lara yasaklanan meslekleri de serbestçe yapabileceklerdir. Dikkat edilmelidir ki, Türk soylu yabancıların çalışmalarına dair yapılan değişiklikler ve 4817 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatı, yabancılara yasak mesleklerle ilgili herhangi bir hükmü içermemektedir.

Yabancılara serbest olmasına karşın Türkiye’de yapacağı mes­leklerle ilgili olarak ayrı, zorlaştırıcı kurallar mühendis ve mimarlar için geçerlidir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununa göre; Türkiye’de mühendislik ve mimarlık mesleklerinin icra edile­bilmesi için, ihtisasa uygun bir odaya kaydolunmasın!n zorunlu ol­duğu, yabancı mühendislerin ise Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) ile Odalar Birliğinin (TOBB) görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilen çalışma izni ile çalıştırılabileceği ve Türkiye’de bir aydan fazla kal­maları halinde, ihtisaslarına en yakın odaya geçici üye olarak kay­dolmaları gerektiği hükme bağlanmıştır. Ayrıca, yabancı müteahhit veya yabancı kuruluşların, Türkiye’de Devlet daireleri ile resmi ve özel kuruluş ve şahıslara karsı resen veya yerli kuruluşlarla birlikte taahhüt ettikleri mühendislik veya mimarlıkla ilgili islerde, yalnız bu işe münhasır kalmak kaydıyla, çalışma izni verilebilir.