Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında iş birliklerini geliştirmek ve ekonomik fırsatları değerlendirmek amacıyla 2016 yılından beri iki senede bir T.C. Ticaret Bakanlığı ev sahipliğinde, Afrika Birliği’nin iş birliği ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)’in organizasyonuyla düzenlenen Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’nun üçüncüsü bu yıl 21-22 Ekim 2021 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. 

İki gün boyunca sürecek forumun ilk gününde T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Dış Ticaret Bakanı (Dönem Başkanı) Jean Lucien Bussa Tongba ve Afrika Birliği Komisyonu (AfB) Ekonomik Kalkınma, Ticaret, Sanayi ve Madencilik Komiseri Albert Muchanga’nın katılımıyla basın toplantısı düzenlendi ve ortak bildiri yayınlandı. 

Basın toplantısının ardından gün boyunca Afrika’da ticaret ve yatırım fırsatlarının ele alındığı üç panel ve G2B ile B2B görüşmeler gerçekleştirildi. DEİK/Türkiye-Ruanda İş Konseyi Başkanı Erhan Barutoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı “AfCFTA ve Yeni Pazar Fırsatları” paneli, Güney Sudan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı James Wani Igga, Tanzanya Sanayi ve Ticaret Bakanı Kitila Mkumbo, ECOWAS Komisyonu Başkanı Jean-Claude Kassi Brou ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak’ın katılımlarıyla gerçekleşti. 

James Wani Igga: “AfCFTA, Türkiye ile Afrika arasında yeni Pazar fırsatları yaratacak”

Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması (AfCFTA) ve Yeni Pazarlar Fırsatı Paneli’nde konuşan Güney Sudan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı James Wani Igga, AfCFTA’nın “Made in Africa” ibaresi için tek bir pazar tesis ettiğini, tarifelerin elimine olduğunu ve bariyerlerin yok edildiğini, gümrüklerde gecikmelerin önlendiğini, büyümeyi tetiklemeye odaklandığını, kadın ve gençler için istihdam yarattığını kaydetti. Tüm Afrika kıtasında ekonomik fırsatların çeşitlendirildiğini belirten Igga, “Bu anlaşma kıtalararası ticareti artıracak, Afrika ticaretini yaklaşık yüzde 22 artıracak. 55 ülkeden 1,3 milyar insanı birbirine bağlayacak. 2035 yılına dek 100 milyondan fazla Afrikalı fakirlikten kurtulacak. Kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayiden faydalanılacak. Ticareti ve yatırımı kuvvetlendirecek. Türkiye ve bizim kıtamız arasında yeni pazar fırsatları yaratacak” dedi. 

Güney Sudan’daki zorluklardan da bahseden Igga, “Güney Sudan’da tek bir hidroelektrik santrali yok. Tarifeli ve tarifesiz bariyerler, yetersiz altyapı, eğitim sorunu, fakirlik bunlar öne çıkan bazı zorluklar. Türkiye bize bu konuda yardımcı olarak katkıda bulunabilir. O yüzden Türk dostlarımızı ve yatırımcıları Güney Sudan’ı ziyaret etmeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.

Kitila Mkumbo: “Afrika yardım istemiyor, yatırımcı istiyor”

Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Sanayi ve Ticaret Bakanı Kitila Mkumbo ise, “Bu yapının Afrika içindeki ticaret ve yatırımı da geliştireceğine inanıyoruz. Afrika en aktif iş gücüne ve en genç nüfusa sahip. Şimdi ve yakın gelecekte en aktif iş gücü bizde olacak. Tabi bir yandan da hala kirlenmemiş olan tek kıtayız. Avrupa ve Asya’da kirlilik çok büyük bir sorun. Çevre yönetimi Afrika’da çok daha kolay. Eğitim sistemleri geliştiriliyor. Kıta genel anlamda çok önemli özellikler sunuyor. Şimdiye kadar Afrika’da üretimi destekleyecek, katma değer yaratacak yatırımcılarla çalışma fırsatımız olmadı. Afrika’nın sanayileşmesinde Türkiye’nin bize destek olmak istediğini görüyoruz. Biz Afrika’da ürün üretmek için yatırım yapacakları arıyoruz. Afrika’dan hammadde alınması peşinde değiliz. Afrika yardım istemiyor, yatırımcı istiyor bütün mesele bu. Bu forum çerçevesinde ciddi yatırımcılara ulaşabilmeyi umuyoruz” dedi. 

Jean-Claude Kassi Brou: “Yatırımları artırmak için Türkiye ile birlikte çalışmamız gerekiyor”

Afrika kıtasının 1 milyarı aşkın tüketici potansiyeli olduğunu söyleyen ECOWAS Komisyonu Başkanı Jean-Claude Kassi Brou, “AfCFTA ile hedefimiz 55 ülke kapsamında kıta olarak ticareti sağlamak ve yatırımları artırmak. Farklı ülkeler olsak da serbest bölge konusunda omuz omuza çalışıyoruz. Serbest bölgenin efektif bir şekilde kullanılabilmesi için iletişim, ulaşım, taşımacılık yani altyapı gerekiyor. Enerjinin rekabet edebilir bir fiyatta tutulması gerekiyor. Avrupa ülkelerine kıyasla enerji ve ulaşım çok daha pahalı. Türkiye paydaşları oldukça önemli kişiler. Örneğin; Türkiye bugün sağlık konusunda dünya için referans bir ülke. Her yıl yüz binlerce insan Türkiye’ye sağlık hizmeti almaya geliyor. Kendi kıtamızda da bu deneyimden, know-how’dan faydalanabiliriz. Yatırımları artırmak için birlikte çalışmamız gerekiyor. Destek mekanizmalarını geliştirmemiz gerekiyor. Bu forum gerçek bir fırsat” şeklinde konuştu. 

Türkiye-Afrika 3. Ortaklık Zirvesi 17-18 Aralık’ta İstanbul’da Düzenlenecek

DEİK Başkanı Nail Olpak ise ‘Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA) ve Yeni Pazarlar Fırsatı Paneli’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin yoğun bir Afrika gündemi olduğuna dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte Angola, Nijerya ve Togo ziyaretlerinde yatırım ve ticari iş birliklerini artırmak üzere önemli adımlar attıklarını ifade etti. Hem resmi kurumlar arasında hem de özel sektör temsilcileri arasında savunma sanayinden enerji üretimine, gıdadan gübre üretimine, madencilikten enerji nakil hatlarına, yatırımların karşılıklı korunmasından diğer alanlara kadar, onlarca anlaşmaya imza attıklarını belirterek, önümüzdeki dönemde Afrika ile ilgili gündemlerini paylaşan DEİK Başkanı Nail Olpak, “27 Ekim’de Çad Cumhurbaşkanı’nı ülkemizde ağırladıktan sonra, 1-3 Aralık tarihleri arasında Fildişi Sahili'nin başkenti Abidjan’da Afrika Kalkınma Bankası'nın Afrika Yatırım Forumu, 6 Aralık’ta Ticaret Bakanımızla Macaristan'da “Go Africa” ve 17-18 Aralık'ta İstanbul'da Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde Türkiye-Afrika 3. Ortaklık Zirvesi var” diye konuştu.

Olpak: “2030’dan önce ortak ve birinci hedefimiz 50 milyar dolarlık ticaret hacmi olmalı”

Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması’nın, Türk firmaları üzerindeki olası etkileri, ülkelere ait öngörüleri ve yeni stratejiler oluşturmayı amaçlayan bir çalışma hazırladıklarını söyleyen Olpak, “DEİK olarak hazırladığımız rapora göre kıta, kendi arasındaki ticareti daha çok canlandırmak ve teşvik etmek, katma değeri daha çok kıta içinde tutmak ve büyütmek ve bunu sağlayabilmek için de gümrüklerde daha fazla koruyucu önlemler alma yolunda önemli bir adım attı ve bunun sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Afrika'ya ihracat yapan tüm ülkeler bazında baktığımızda, ilk fırsatta ülkemiz açısından Afrika’ya büyük bir ihracat azalması getirmiyor. Ancak, uzun vadeli düşünmek gerekirse ki böyle yapmalıyız, firmalarımız anlaşmanın kapsam ve amacını çok iyi analiz etmeli, hızla büyüyen ve AfCFTA’nın da etkisiyle daha çok iç ticarete yönelecek kıta ile daha fazla ekonomik iş birliği yapabilmek için, bir taraftan ihracatımızı karşılıklı olarak arttırırken, diğer taraftan da kıtada belirli alanlarda yatırım yapmalılar. Ülkemizin Afrika ile karşılıklı ticaret hacmimizi şu anki 25 milyar dolar seviyesinden 50 milyar dolara yükseltmek, anlaşmanın tam anlamıyla yürürlüğe gireceği 2030 yılından önce ortak birinci hedefimiz olmalı” dedi.

Olpak: “Afrika ülkeleri ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları hızla devreye girmeli”

DEİK’in Afrika ile ekonomik ilişkilerin daha da güçlenmesini sağlayacak önerilerini ifade eden Olpak şunları söyledi: “Farklı ülkelerden ülkemizle iş birliği yaparak Afrika kıtasında çalışma talepleri geliyor ki bu çok anlamlı. Japonya, Almanya, Fransa ve Macaristan bu konuda en istekli olanlar. Hem kıta, hem ülkemiz, hem de ortaklık teklif edenlerin lehine olabilecek çalışmalar olduğu sürece biz hazırız. Macaristan ile ülkemizin birlikteliği ile Gana’da sağlık alanında ortak bir projemiz başladı bile. Afrika ülkeleri ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) anlaşmalarının hızla devreye girmesi ise çok önemli. Yine bir diğer önemli iş birliğini geliştirme alanı da, Afrika ile yapacağımız karşılıklı STA'lar olacaktır. Müzakere süreci devam eden STA’ların bir an önce sonuçlandırılması ve yenilerinin eklenmesi çok önem arz ediyor. Türkiye’nin Afrika ile know-how paylaşımı da başlı başına bir alan olup, bu fırsata da daha fazla odaklanmalıyız. Afrika, dünyanın geneli dışında ayrıca büyük bir ticari dönüşüm geçiriyor. Bu noktada; özellikle sanayileşme, tarım, inşaat, tekstil gibi alanlarda Afrika’nın dostu ve teknik partneri olmalıyız.”