Avukatların duruşma salonuna geç alınması üzerine İmamoğlu’nun savunma ekibi salonu terk etti. İmamoğlu, “Müdafilerim olmadan savunma yapmak istemiyorum” dedi. Mahkeme, duruşmayı 8 Aralık’a erteledi.
Duruşmada Protesto: Avukatlar Salonu Terk Etti
İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davanın duruşmasına, başka bir suçtan tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu, oğlu Selim İmamoğlu, babası Hasan İmamoğlu, taraf avukatları ve çok sayıda izleyici katıldı.
Duruşma öncesi yaşanan arbede ve güvenlik kontrolleri nedeniyle avukatların içeriye geç alınması, savunma ekibi tarafından protesto edildi. İmamoğlu’nun avukatları, durumu hakim heyetine bildirerek duruşma salonunu terk etti.
İmamoğlu: “Müdafim Olmadan Savunma Yapmam Mümkün Değil”
Savunması sorulan Ekrem İmamoğlu, avukatlarının salona alınmaması nedeniyle savunma yapamayacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İçeriye giremeyen birçok avukatımız oldu. Müdafilerim olmadan savunma yapmam mümkün değildi. 8 aydır hukuksuz bir şekilde tutukluyum. Bu dava yalnızca beni değil, hukuk düzenini ilgilendiren bir süreçtir. Dünyanın her yerinden insanların takip ettiği bir yargılamayla karşı karşıyayız. Bu nedenle duruşmanın ertelenmesini talep ediyorum.”
Mahkeme hakimi ise, avukatların salona alınmamasının söz konusu olmadığını savunarak, “Avukatları davet ettik, ancak katılmak istemediklerini belirterek ayrıldılar. Bu tutumu makul bulmuyorum” dedi.
Duruşma 8 Aralık’a Ertelendi
Hakim, ara kararında sanık avukatlarına savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine hükmederek duruşmayı 8 Aralık saat 11.00’e erteledi.
İddianamede Ne Var?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılında University College of Northern Cyprus (UCNC) adlı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınmayan bir kurumdan İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yaptığı belirtildi.
İddianamede, söz konusu dönemde sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin YÖK tarafından tanındığına dikkat çekilerek, İmamoğlu’nun “Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi” gösterilerek kayıt yapıldığı iddia edildi.
Savcılık, İmamoğlu’nun bu belgeyi kullanarak yüksek lisans başvurularında, askerlik işlemlerinde ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunulan belgelerde yararlandığını belirtti.
Bu kapsamda İmamoğlu hakkında “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.
“35 Yıl Öncesinin Belgeleriyle Siyasi Yargılama Yapılıyor”
İmamoğlu, savunmasında suçlamaları reddederek şu değerlendirmeyi yaptı:
“35 yıl önceki bir eğitim süreci üzerinden siyasi bir yargılama yürütülüyor. Belgelerin sahte olduğu iddiası tamamen asılsız. Bu dava hukukla değil, siyasetle ilgilidir.”




