İbrahim Hakkı Hazretleri ile Ermeni gencinin yolculuğu...

27.06.2020 - 13:45 Yayınlanma

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri büyük bir alimdi.
Cuma günleri köylüler, sürücüsüyle birlikte ona bir at göndererek kendilerine sohbet etmesi için davet ederlerdi.
Yine bir cuma günü O'nu almak üzere Müslüman olmayan ve taşımacılık yapan bir Ermeni genci ile para karşılığı anlaşırlar.
Ermeni genci bir atla birlikte hocanın evine gönderirler.
İbrahim Hakkı Hazretleri, kapısının önünde iki kişiye karşılık bir tek at olduğunu görünce Ermeni gence dönerek hayvana nöbetleşe bineceklerini söyler.
Genç, "aman hocam hiç olur mu? Benim görevim bu! Yoksa paramı vermezler" diyerek karşı çıksa da hazret kabul etmez.
Nöbetleşe sırayla ata binerek yola düşerler. Köye yaklaştıklarında ata binme sırası Ermeni gence gelir.
Genç: “Aman hocam, ata sen bin. Köylüler beni atın üstünde, seni de aşağıda görürlerse para vermemek bir tarafa beni döverler.” diyerek attan inmek ister.
İbrahim Hakkı Hazretleri:
“Evladım! Sen köylülerden korkarsın, ama ben Hakkı zayi ederek Rabbimin huzuruna varmaktan korkarım” der ve hoca aşağıda, genç atta olduğu halde köye girerler.
Köylüler bu manzara karşısında sinirlenerek hemen gence hakaret ederek üstüne yürüdüklerinde İbrahim Hakkı Hazretleri hemen araya girerek onlara olup biteni anlatır.
Bunun üzerine köylülerden birileri gence yaklaşarak "Hakk'a ve hukuka bağlı ve hürmetkar böyle bir örnek insanla yolculuk yaptığın halde hâlâ İslâm’a niçin girmiyorsun?" dediklerinde ermeni genci ibretlik bir cevap verir:
—“Eğer beni davet ettiğiniz din sizin ki ise ben asla Müslüman olmam. Fakat beni bu güzel insanın dinine davet ederseniz buna gerek yok, çünkü ben yoldayken O'nun dinine çoktan inandım bile...” diyerek köylülerin başını öne eğdirir.
Kıssadan hisse:
Dini ve dindarlığı canlı ve ayakta tutan öz, güzel ahlâktır. Ahlâkı güzel olmayanın dini de kusurludur. Ahlâki değerlerden uzak bu tür dindarımsılardan dinimizi ve kendimizi korumak gerektiği aşikar...

Rabb'ül-Âlemin böyle abide şahsiyetlerin sayılarını arttırsın. O salih kullarının arasına bizleri de dahil eylesin.
Feyz-i bereketinden müstefid olacağımız nice günlerimiz olsun inşaellah .