“Yeni yıl, yeni ümitler diye daha ocak ayındaki yazımda ne kadar pozitif yaklaşımlar içerisindeydim. Ancak kimsenin aklına bile gelmesi mümkün olmayan şeyler yaşıyoruz. Yılın dört ayını Covid-19 salgınını konuşarak devirdik.”

Mayıs ayında hala koronavirüs (Covid-19) salgını konusunu konuşmaya devam ediyoruz. Belki artık sona doğru yaklaşıyoruz. Özellikle Türkiye’nin erkenden tedbirleri alması nedeniyle salgının Çin, ABD ve Avrupa gibi bizi o kadar yaralamadığını düşünüyorum. Elbette kayıpların olması kötü ama okulların ve işletmelerin erken kapatılması, hafta sonları sokağa çıkma yasaklarının olması aslında bunlar kayıpların daha da önüne geçmiş durumda. Başta Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza gönülden teşekkür etmek istiyorum. Size çok şey borçluyuz. Türkiye, Mart ayına kadar Covid-19 gelişmelerini yakından izledi. Yurtdışı oldukça kötü bir tablo çizdi ve tedirgin edici gelişmeler oldu. Sonrasında, Mart ayının 10’undan itibaren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de de bir vakanın görüldüğü haberiyle artık Türkiye için de kritik günlerin başladığının sinyalini vermiş oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde başlatılan “Milli Dayanışma Kampanyası”na ilgi devam ediyor. İşsizlik konusu çok hassas bir noktamız ve bu dönemde kapanan birçok işletme nedeniyle işsizlik sayısındaki olası artışın önüne geçilmesi için 3 ay işten çıkarma yasağı Resmi Gazete’de yerini aldı. TCMB, BDDK, SPK’dan gelen tedbirler de piyasalardaki tansiyonu bir nebze de olsa dindiriyor. Finansal sistemdeki stresi azaltmak ve uluslararası ticaretin kesintisiz sürmesini desteklemek için gereken hamlelerin yapıldığını izliyoruz. Yurtiçi piyasalar üzerinde bir baskı sözkonusu. Yine de salgının devam etmesine rağmen hem içeride hem dışarıda alınan tedbirler piyasalara can suyu oluyor. Dolayısıyla Borsa İstanbul’da da kayıpların önüne geçildiğini ve belli noktalarda direndiğini gözlemliyorum. USDTL içinse özellikle gelişmekte olan ülkelerden fon çıkışlarının olması kurunda yukarı yönde hareketine neden olduğu için kritik seviyelerde olduğumuzu düşünüyorum. Ancak, swap anlaşmasıyla ilgili görüşmelerin sürdüğünü en son TCMB Başkanı Murat Uysal da açıkladı. Dışarıdan bir fon desteğinin alınması yurtiçi piyasaların nefes almasını kolaylaştırabilir. Bu açıdan önemli ama teknik göstergeler USDTL’deki geri çekilmelerin yine de sınırlı kalması yönünde olduğunu bana gösteriyor. Kur özelinde biraz daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum. BIST100 endeksi ise olası bir swap anlaşmasının ardından 100 bin seviyesinin üzerinde daha rahat bir seyir izleyebilir. Özellikle borsada birçok hisse senedinde ciddi düşük fiyatlar görüyoruz. Borsa yatırımcılarının bu dönemde krizi fırsata çevirmesini öneririm. Nakit zengini, düşük borcu olan, salgın döneminde gerekli önlemleri almış, üretim konusunda hala çarkları dönen ve temettü konusunda düzenli ödeme yapan şirketler önceliğiniz olabilir. Bu da benden bu ayın bonusu olsun. Yurtdışı piyasalar ise salgın döneminde çok yoruldu. Başta ABD borsaları olmak üzere ciddi satışlarla karşılaştık. Güvenli limanlara olan talebin yerini kimi zaman nakde kaçış aldı. Ancak son günlerde artık panik havasının dağılmasıyla birlikte altına olan girişlerinde biraz zayıfladığını gözlemliyorum. Küresel borsalarda ise risk iştahı hala zayıf ama hayat normale dönmeye başladığı zaman borsalarda bir ralli izleyeceğimiz muhtemel çünkü bu dönemde Fed olmak üzere Merkez Bankalarının uygulamış olduğu politikalar, düşük faiz ortamı ve açıklanan teşvik paketlerinin borsalara ciddi yarayacağını düşünüyorum. Aynı ortamda, altında virüs etkisini üzerinden atmasıyla yeniden 1700$ seviyesinin üzerine çıkacağını bekliyorum. Dünya ekonomilerinin yeniden normale dönmesi, verilerin toparlanması zaman alacak ve bu dönem yine altına yarayabilir. Hepinize başta sağlık olmak üzere mutlu, huzurlu ve kazançlı bir Mayıs ayı dilerim. Umuyorum Haziran ayındaki yazımda bu salgın defterini kapatmış oluruz.