Suriye’deki iç savaştan kaçarak aileleriyle birlikte Türkiye’ye sığınan görme engelli üç kardeş, çadır kentte televizyondan izledikleri hafızdan etkilenerek Kuran kursuna gidip hafız oldu.

Doğuştan görme engelli olan Hibe Kannavi, Nurulhüda Kannavi ve Mustafa Kannavi kardeşler çadır kentte yaşadıkları sırada annelerinin televizyondan izlediği bir hafızdan etkilenerek çalışmalara başladı. Zor geçen hayatlarının yanı sıra meşakkatli bir yola daha çıkan üç kardeş, önceleri dinleyerek ezber yapmaya başladı, sonrasında ise gittikleri Kuran kursunu başarıyla tamamlayarak hafız oldu.

"Biz başarıyorsak gözleri gören insanlar daha kolay yapabilir" diyen kardeşler, hafızlığın çok güzel bir duygu olduğunu dile getirdi. Kardeşlerin en büyüğü olan Hibe Kannavi, 2012 yılında Türkiye’ye geldiklerini belerterek, “Suriye’de savaş vardı, biz de Türkiye’ye geldik, elhamdülillah çok iyi hissediyoruz burada. Suriye’ye dair en çok hatırladığım bomba sesleri, çok korkuyorduk” dedi.

“Kur’an-ı Kerim okurken cenneti hissediyorum”

Babasının çalışamadığını ifade eden Kannavi, Kızılay’ın yardımlarıyla geçindiklerini söyledi. Kannavi, “Bir hoca var onu dinledik o şekilde Kuran’ı ezberledik. Buna ise çadır kentte başladık. Bu bana güçlülük verdi, beni zayıflatmadı elhamdülillah. Kur’an-ı Kerim okurken cenneti hissediyorum, rahman suresini okurken çok iyi hissediyorum çünkü cenneti anlatıyor” ifadelerini kullandı.

“Hiç bir şey kolay değildir”

Hiçbir şeyin kolay olmadığını kaydeden Kannavi, “Elhamdülillah geçtik ve çok sevindim. Ben biraz zorlandım ama Nur ve Mustafa küçüktü onlar daha kolay ezberledi. Görme engelliyim ama diğer insanlar gibi yaşıyorum ileride ilahiyat okuyup üniversitede öğretim görevlisi olmak istiyorum” diye konuştu.

“Zorluğu aşıp hafız oldum”

Nurulhüda Kannavi, “Kısa sürelerle başladım ve 10 yılda hafızlığımı bitirdim ve belgemi aldım. Ben görme engelliyim diğer insanlar görüyor onlar için daha iyi ama benimkinde bir zorluk vardı ben onu aştım ve hafız oldum” dedi.

Kendisinin Kur’an-ı Kerim’i 2017 senesinde ezberlediğini söyleyen en küçük kardeş Mustafa Kannavi, “Çok uğraştım, ben görme engelliyim diğer insanlar görüyor bende daha kolay yaparlar ve inşallah herkes benim gibi hafız olurlar” sözlerini kaydetti.

Zor şartlarda verdikleri mücadeleyle Kur’an-ı Kerim’i ezberleyen kardeşlerin tek isteği ise başarıyla tamamladıkları hafızlıklarını tazelemek. Bunun içinse görme engellilere özel üretilen Kur’an-ı Kerim’e sahip olmak. Evlerinde rahleleri dahi olmayan üç kardeş birbirlerine okuma yaparak ezberlerini geliştiriyor.