Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde 1700 rakımlı Toros dağı eteklerinde koyunlarını otlamak için Hatay’dan gelen Yörük Deveci ailesinin kızları, sürülerin peşinden ellerinde kitapları ile hayallerine koşuyor.

Yörük çocukları gecenin ayazından kızaran yanakları, mavi gözleri, çatlayan elleri ile bir yandan göçer olan ailelerine yardım ediyor bir yandan “Covid-19” nedeniyle açılmayan okullarından geri kalmamak için sürülerin içinde ders çalışıyorlar.

Hayallerinde doktor, öğretmen olmak yatan Yörük kızı Huriye, kardeşleri ve kuzenleri bulundukları ortamda bilgisayar tablet olmadığı için canlı derslerden yararlanamazken sadece kitaplarındaki bilgiler ile yetinerek hayat şartlarının zorluklarına aldırmadan hedeflerine 800 koyunun bulunduğu sürünün peşinden aileleri ile birlikte koşuyor.

İlköğretim çağında olan Yörük kızları sabahın erken saatlerinde kalkarak koyunların su tanklarını dolduruyor ardından sürülerin içinde kendileri gibi küçük kuzuları seviyor ve boşluk buldukça kitaplarını ellerine alarak ders çalışıyorlar.

Dağın başında teknolojiden ve arkadaşlarından uzak Yörük kızları “Covid-19” nedeniyle en çok açılamayan okullarında arkadaşlarına kavuşmayı, sınıfta ders çalışmayı özlediklerini ifade ediyor.

4. sınıfa giden Huriye Melek Deveci hayalinin öğretmenlik olduğunu belirterek, “Okuyorum her gün ders çalışıyorum. Koyunlarla aram iyi. Koyunlar yayılıp geliyor. Dört kardeşiz. Kitap okuyorum. Her gün ders çalışıyorum. Ders çalışmayı seviyorum mutluyum ama burada bilgisayar tablet yok. Kitaptan ders çalışıyorum. En çok sınıf arkadaşlarımı ve okulumu özledim” dedi.

Kuzeni 2. sınıf öğrencisi Döndü Nursaç Deveci ise hayalinin doktor olmak olduğunu söyleyerek, "Doktor olmak için çok ders çalışıyorum. Koyunların peşinden gidiyorum. Sularını veriyorum, onlara bakıyorum. Su getiriyorum, odun getiriyorum. Mutluyum çok ders çalışıyorum" diye konuştu.

8. sınıfa giden Huriye Melek’in kardeşi Gülperi Deveci de ailesine yardım ederek ders çalıştığını ifade etti.

Fatmagül Deveci ise gün içinde hem ders çalışıp hem de koyun güttüğünü, zor ama yaşadıklarının çok güzel olduğunu söyledi.

Deveci ailesinin kadınları gün boyu çocuklar ile birlikte kıl çadırda hayata çocuklarını hazırlarken, çocuklarının hayalleri için zor şartlarda ders çalıştığını ve 800 koyuna ailecek baktıklarını anlattı.