Korona virüs sebebiyle büyük rağbet gören bin yıllık boza yeniden sokağa indi. Yıllar sonra başında fes, elinde bidon, "Bozaa" diye bağıran satıcıları görenler şaşkına döndü.

Kıpçak Türkleri tarafından Anadolu’ya giren, buradan da Balkanlar’a açılan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de geleneksel içeceklerinden biri sayılan boza, bin yıl geçse de ne lezzetini kaybediyor, ne de revaçtan düşüyor. Türk içeceği boza, zengin gıda değeri ve ihtiva ettiği birçok fayda dolayısıyla kışın vazgeçilmez içeceği olmaya devam ediyor. Özellikle korona virüs ile mücadelede oldukça tercih edilen boza yıllar sonra yeniden sokağa indi. Enfes bozalar, başı fesli, geleneksel Türk motifi işlemeli kıyafeti olan satıcılar tarafından müşterilerine ulaştırılıyor. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren boza darı, mısır veya bulgurla hazırlanabilen geleneksel bir Türk içeceği. Kendine has lezzeti olan bu içecek, zengin gıda değeri ve faydaları ile kış aylarının vazgeçilmezi oluyor. Pandemiyle mücadele ettiğimiz bu günlerde, bağışıklık sistemini güçlendirmesi sayesinde doğal bir vitamin olarak tüketiliyor.

Nilüfer ilçesine bağlı Özlüce Mahallesinde eski geleneklere göre sokak sokak dolaşıp elinde bidonla boza satan Aytaç Çelikpençe, korona virüs sebebiyle bozaya olan rağbetin çok arttığını söyledi. Çelikpençe, 20 yıldır kardeşleriyle birlikte bozacılık mesleğini devam ettirmeye çalıştıklarını dile getirerek, insanlara maziyi yaşattığını aktardı.

Özlüce sokaklarında dolaşıp boza satan Aytaç Çelikpençe, bozanın korona virüse karşı çok faydalı olduğunu, bu yüzden son dönemlerde daha fazla tüketildiğini, talebin arttığını söyledi.