Kocaeli’de yaşayan 61 yaşındaki Mehmet Öner, hayatındaki tüm olumsuzluklara rağmen yaşama sevincini asla kaybetmiyor. Eşine olan sevgisini bir an olsun ağzından düşürmeyen Öner, iki gözü görmemesine rağmen hem akordeon çalıyor hem de ipliği iğneden gönül gözüyle geçiriyor. Müziğin vazgeçilmezi olduğunu söyleyen Öner, "Müzikle uğraşınca, akordeon çalınca kendimi genç gibi hissediyorum, heyecanlanıyorum" dedi.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesi Sofular Köyünde yaşayan 61 yaşındaki Mehmet Öner, yaşam mücadelesini asla kaybetmiyor. Geçirdiği hastalık sebebiyle iki gözünü de kaybeden Öner, 14 yıldır dünyayı karanlık görüyor. Umudunu asla kaybetmeyen Öner, eşine ve müziğe ayrı bir aşık. Eşinin elini bir an olsun bırakmayan Mehmet amca, eşi için “Eşimi çok seviyorum. O benim can yoldaşım, canım, hayatım” diyor. Öner, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın ismini de ağzından düşürmüyor. Öner, iki gözü olmamasına rağmen ipliği iğneden gönül gözüyle geçiriyor, torba dikiyor, gelen misafirlerini ise akordeonla karşılıyor.

"Akordeon çalınca kendimi genç gibi hissediyorum"

Hayat hikayesini anlatan Mehmet Öner, “Göz hastalığına 35 yaşında yakalandım ve 47 yaşına kadar az da olsa gördüm. 47 yaşından sonra gözlerim hiç görmemeye başladı. Görme engelliyim, köyde yaşıyorum. 2 tane çocuğum ve torunlarım var. Ben eşim Hatice’yle beraber tek başına yaşıyorum. Her sabah evin önüne oturuyorum iple oynuyorum, torba dikiyorum. Misafirler gelince onları karşılamak için akordeon çalıyorum. Henüz 15 yaşındayken akordeonu çalmaya başladım. Babam ve abim de çalardı, sonra ben de çalmaya başladım. Eskiden düğünlerde çalardım, şimdi moda değişti, tercih etmiyorlar ancak çağırınca gidiyorum. Çerkez, Laz, Gürcü, Boşnak havası çalıyorum. Müzikle uğraşınca, akordeon çalınca kendimi genç gibi hissediyorum, heyecanlanıyorum. Namaz saati gelince namazımı kılıyorum, duamı ediyorum. İlk önce Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a dua ediyorum” dedi.

"Eşim Hatice’yi canımdan çok seviyorum. O benim can yoldaşım, canım, hayatım"

Eşiyle tanışma hikayesini anlatan Öner, "Henüz 14 yaşındayken düğünlere giderdim müzik çalardım. Düğünde Hatice’yi görünce birkaç sene birbirimize bakmaya devam ettik ve kaçarak evlendik. 38 senedir beraberiz. Uzun evliliğin sırrı saygı ve sevgidir. Gönülce sevmeyi bileceksiniz, yürekçe seveceksiniz, palavra sevgi olmaz. Şimdiki gençlik, şimdiki sevgilik direkten dönüyor. Eski sevgili yürektendi. Şimdiki sevgiler pazara kadar. Sevgi dediğin sağlam olacak. Çiftler evlenince iyi günde kötü günde diye birbirine söz verir ama biri hastalanınca bırakıp giderler. Eşim Hatice’yi canımdan çok seviyorum. O benim can yoldaşım, canım, hayatım" diye konuştu.

"Naylon ipliği ilk önce iğneye geçiriyorum"

İpi nasıl iğneden geçirdiğini anlatan Öner, "Naylon ipliği ilk önce iğneye geçiriyorum daha sonra ise naylon ipliği normal ipliğe bağlayarak iğneyi çekerek geçiriyorum. Gün boyu ne olursa dikiyorum" şeklinde konuştu.

"Hayat her şeye rağmen devam ediyor"

Mehmet Öner’in eşi Hatice (56), "Hayat bizim için çok güzel geçiyor. Birbirimizle çok iyi anlaşıyoruz. Tavuklarım, kedim ve köpeğim var. Eşim kendi başına işini yapar, müziğini çalar. Hayat her şeye rağmen devam ediyor" ifadelerini kullandı.