Kumluca ilçesinde yol yapım şantiyesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Cemal Kaya, 1 yıl önce sahiplenip büyüttüğü 1,5 yaşındaki köpeği Marko'nun ölüm haberini alınca adeta yıkıldı. Şantiyedeki arkadaşlarının Marko'ya otomobil çarptığını söylediklerinde şaka yapıldığını zanneden ancak olay yerinde telef olan köpeğiyle karşılaşan Cemal kaya, köpeğini öldüğü yere gömüp yeri belli olsun diye bir de temsili mezar yaptırdı. Köpeği öldükten sonra 15 gün boyunca kendine gelemediğini söyleyen Cemal Kaya, "Çok üzüldüm. Ağladım. Bayağı bir etkilendim. En az 15 gün kendime gelemedim. Sembolik bir mezar oluşturdum. Acım dinsin diye. Üzüntüm biraz hafiflesin diye" dedi.



"O üzülünce biz de çok üzüldük"
Cemal Kaya’nın mesai arkadaşı Mehmet Baki, “Cemal abi bizim şantiyenin güvenliği burada. Sürekli giriş çıkış yapıyoruz. Her zaman bu adamı görüyoruz. Biz bir ekip olarak çalışıyoruz. Bir de Cemal amca aşırı güleç bir insan. Sürekli bizi güler yüzle karşılıyor. Biz onun güler yüzüne alışığız. Bir gün içeri girerken, Cemal abinin suratının asık olduğunu gördüm. Aracımla tekrar geri geri geldim. Cemal abi ne oldu dedim. Bana oğlum öldü dedi. Abi senin oğlun nasıl ölür dedim. Biz burada çalışıyoruz. Bizim neden haberimiz yok. Öldü, onu araba vurdu orada dedi. Abi nasıl araba vurur dedim. Kendi oğlu sandım. İçim parçalandı. Kim olsa içi parçalanır. Öyle bir şey olduysa Cemal abi neden hala burada çalışıyor dedim. Cemal abi emin misin dedim. Ya araba vurdu yukarıda Marko’ya deyince olay çözüldü. Haa dedik. Marko küçüklükten beri kendi köpeği. Evladı kadar çok sevdiği için 'çocuğum' dedi. Hepimiz çok üzüldük. Çünkü Cemal abiyi her zaman güler yüzlü görüyoruz. O üzülünce biz de çok üzüldük” dedi.



"Öyle bütünleşmiştik ki benimle resmen konuşuyordu"
Ölen köpeğine mezar yapan Cemal Kaya (58), “Bir senedir benim elimde büyüdü. Artık onunla bütünleşmiştik. Öyle bütünleşmiştik ki benimle resmen konuşuyordu. Gözümün içine bakıyordu. Yani ne dediğimi anlayabiliyordu. Çok seviyordum. Ben şantiyenin güvenliğine görevliyim. Şantiyeye giren yabancı plakalı araçların hepsini tanıyordu. Yani nereye gitsem peşimden geliyordu. Onunla bir bütün halindeydik. Ben de çok seviyordum. Şantiye de çok seviyordu. Ben hayvanları çok seviyorum. Sadece kedi köpek değil hepsiyle bir diyalogum, bağım var" diye konuştu.



"Şaka yaptıklarını zannettim"
Marko ile manevi bir bağı olduğunu söyleyen Cemal Kaya, "22 Mayıs'ta akşam saat 19.30'da telefon geldi. Arkadaşlar dedi ki Marko’ya araba çarptı. Ben inanmadım tabi. Koşarak yukarıya geldim. İnşallah bana şaka yapıyorlar dedim. Arabanın çarptığı yerden buraya kadar gelip burada öldüğünü gördüm. Sadece iç kanamadan ölmüş. Herhangi bir yarası yoktu. Öldüğü halde gözü yaşıyor gibi bakıyordu. Çok üzüldüm. Ağladım. Bayağı bir etkilendim. En az 15 gün kendime gelemedim. Sembolik bir mezar oluşturdum. Acım dinsin diye. Üzüntüm biraz hafiflesin diye. Zaman zaman mezarın başına geliyorum. Tabi bu bir insan gibi değerlendirilmez ama insandan daha sadık daha iyi bir dost. Her şeyimi, acılarımı, sıkıntılarımı bile Marko'yla paylaşıp gideriyordum. Onunla manevi bir bağım vardı” şeklinde konuştu.