Adana’da yaşayan Azeri gelin Elmas Hüdaverdiyave Yazar, önceden alışık olmadığı köy işlerini öğrenerek köylülerin takdirini kazandı. Yazar, korkarak dokunduğu keçileri şimdi sağıyor, doğum yaptırıyor onlara gözü gibi bakıyor.
Adana’nın Saimbeyli ilçesinde 1600 rakımlı Gökmenler Mahallesinde yaşayan Muhammed Yazar (55) 2 yıl önce Azerbaycanlı Elmas Hüdaverdiyave Yazar (55) ile evlendi.


Eşi ile çok huzurlu ve mutlu bir hayat sürdüğünü anlatan Muhammed Yazar, "İkinci yılımızı bitirdik. Burada köpeklerim var, atım var, keçilerim var. Onun için zor oldu ama başardı. Keçiyi hiç hayatında görmemiş şimdi sağmasını biliyor. Peyniri hep manavdan alırmış şimdi ustası oldu. Köydekiler kıskanıyor ama kıskananlar çatlasın. El bizim umurumuzda değil. Mutluluğun sırrı saygı ve sevgi. Ülkemde herkes eşim gibi çalışsa Türkiye’nin sırtını 52 değil 102 ülke bükemez. Kışın benimle birlikte çamda mezla toplarız, evde bırakırım keçileri yavrulatır, odun taşır” diyerek eşine övgüler yağdırdı.



"Türkiye’ye geldim bir daha gidemedim"
Evlenip ilk geldiğinde uzaktan sevdiği hayvanlara ilk kez dokunduğunu anlatan Elmas Hüdaverdiyave Yazar da, “Beyefendiyi sevdiğimden mi bu memleketin güzelliğinden mi bir daha gidemedim. Azerbaycan’da havaalanında çalışıyordum. Bursa’dan giyim için kıyafet alıyordum. Gürcistan’da sorun oldu Türkiye’ye geldim bir daha gidemedim. İyi ki Gürcistan beni bırakmadı. Burada kocama yardım ediyorum. Dağdan odun getiriyorum, peynir yapıyorum, ot doğruyorum” diye konuştu.



"Böyle hayat yaşamadığım için zorlandım"
Keçiye korka korka dokunduğunu şimdi ise adeta uzmanı olduğunu söyleyen Elmas Hüdaverdiyave Yazar, "Keçi ile tekeyi karıştırıyordum. Tavuklara buğday veriyordum köpek yiyordu. Köpeklere süt veriyordum tavuk içiyordu. Çok şaşkındım ilk geldiğimde. İlk başta yanlışlarım çok oldu. Köydeki kadınlar ‘o Azerbaycanlı hiç bir şey anlamaz’ diyorlar ama yaptığım peyniri seve seve yiyorlar. İnanmıyorlar benim yaptığıma. Biraz internetten biraz komşumdan bilgi aldım elimin tatlılığını da kattım daha güzel oldu. Evimiz yok ev almak istiyoruz, dükkan açıp Hacca gitmek istiyoruz. Böyle hayat yaşamadığım için zorlandım ama şimdi birbirimize çok destek oluyoruz. Gece sabahlara kadar keçileri bekliyorum doğum yapıyor bende onlara doğum yaptırıyorum. Kıyamıyorum. Uykularım kaçıyor. Birlikte keçileri dağda otlatıyoruz. Bakımlarını yapıyorum. Kangallarımız çocuklarımız gibi oldu. Bahçe yaptım. Çok mutluyuz şükür” dedi.