• Gününde ödenmeyen ücretlerle ilgili faiz talep edebilmesi için ödeme gününden itibaren yirmi gün geçmiş olması gerekir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nda işçi ücretlerini daha fazla güvence altına almak amacıyla ücretlerin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabileceği, gününde ödenmeyen ücretler için de mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanacağı” düzenlenmiştir (m.34/1). Bu faiz oranı ücret niteliği taşıyan her türlü alacak için geçerlidir. Örneğin fazla çalışma ücreti, hafta ve genel tatil ücreti, pirim, ikramiye, yakacak ve yemek gibi ücret ekleri ve sosyal yardım niteliğindeki ödemeleri de kapsamaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir. Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir (İNCİROĞLU, Lütfi Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 4. Baskı, İstanbul 2019).

İşçi, ücretinin ödenmemesi halinde zamanaşımı süresi içinde ödemeyi talep edebilir. Yargıtay’a göre de, gününde ödenmeyen ücretler bakımından faize karar verebilmek için kural olarak ücretin muaccel olması yeterli olmayıp ayrıca işverenin temerrüde düşürülmüş olması zorunludur (TBK . m.117/I). Eğer işveren davadan önce ihtarname ile temerrüde düşürülmemişse, davanın açılması ihtar niteliği taşıdığından, temerrüt davanın açılmasıyla gerçekleşir ve faiz bu tarihten itibaren başlar (Y9HD.02.07.2010, 26792/21578). Buna karşılık Yargıtay’ın başka bir kararına göre, ücretin ödeme tarihi taraflarca sözleşmeyle kesin olarak belirlenmişse, TBK m.117/I uyarınca işvereni temerrüde düşürmek için ayrıca ihtarda bulunmaya gerek yoktur (Y9HD.23.06.2009, 5001/17850) (Süzek, Sarper, İş Hukuku, 14. Baskı İstanbul 2017). Ancak öğretide, taraflarca ücretin ödeme tarihi kesin olarak belirlenmediği hallerde de iş ilişkileri açısından ihtara gerek olmayabileceği ileri sürülmüştür (ÇİL, Şahin, Yargıtay Kararlarına Göre İşçinin Ücreti, SİCİL, 15 Eylül 2009).

Peki işçinin gününde ödenmeyen ücretleri için faiz talebinde bulunabilmesi için ödeme gününden itibaren yirmi gün geçmesi gerekecek midir? İş Kanunu m.34’de mücbir bir neden dışında yirmi günlük süre sadece işçinin iş görmekten kaçınma hakkı için getirilmiştir. Dolayısıyla işçinin ücretinin tamamının ya da bir kısmının gününde ödenmemesi halinde, işçi mevduata uygulanan en yüksek faizi talep edebilecektir.

Sonuç itibariyle işçinin ödenmeyen ücreti için mevduata uygulanan en yüksek faizi isteyebilmesi için, ücretin ödeme gününden itibaren yirmi gün geçmiş olmasına gerek yoktur. Ücretin geciktiği her halde bu faiz oranı uygulanır. İşçinin ödenmeyen ücreti için faiz talep hakkı, ödeme gününden itibaren işlemeye başlar. Mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı sadece asıl ücret için değil, ücret ekleri için de uygulanır. Bununla birlikte, toplu iş sözleşmesinden doğan ücret alacağının ödenmemesi nedeniyle açılan eda davalarında işveren, bankalarca uygulanan ve en yüksek işletme kredisi faizi üzerinden faiz ödemek zorundadır (STİSK m.53/2).