İstanbul-Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerinin yıllardır en önemli gündem maddelerinden biri olan Gümrük Birliği’nin modernizasyonu süreci, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Gümrük Birliği Sohbetleri”nde ele alındı. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecini destekleyen ve bu doğrultuda çalışmalar yapan iki güçlü kurumunun düzenlediği toplantıya TÜRKONFED Danışmanı Dr. Haluk Tükel, İKV Brüksel Temsilcisi Haluk Nuray ve Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy konuşmacı olarak katıldı.

 

Haluk Nuray: “Sanayi 4.0 ekosistemi oluşturmamız lazım”

Çoğu kişinin zannettiğinin aksine Gümrük Birliği’nin salt bir ticaret anlaşması olmadığını belirten İKV Brüksel Temsilcisi Haluk Nuray, “ Son 20-25 yılda ciddi bir ilerleme kaydettik. Düşük gelirli bir sanayi ülkesi olmaktan çıkıp orta gelirli bir orta sanayi ülkesi olmayı başardık. Bu başarılarda Gümrü Birliği’nin de önemli rolü olmuştur. Ancak son birkaç yılda orada takılıp kaldık. Çünkü ülkemizin ticaret altyapısı, hedeflerine paralel gelişmedi. İhracatımızın tutarı 90 milyon ton, ihracat gelirimiz de 150 milyar dolar civarında. Hedefimiz bu tutarı 3-3 buçuk katına çıkartarak gelirde 500 milyar dolara ulaşmak. Ancak, malı taşıyacak yolumuz, depolayıp ihraç edecek limanımız yok. Ayrıca, firmalarımız küresel değer zincirlerinin parçası olmakta zorluk çekiyor. Maalesef bu zincirin sadece küçük katma değerli bölümlerinde varız. 2020 yılında dünya ihracatının yaklaşık yüzde 46’sının akıllı üretim sistemlerinden geçeceği öngörülüyor. Türkiye bu değer zincirlerinde tercih edilmiyor. Yeni teknoloji üretemiyoruz, teknolojik yenilenmede zorluk çekiyoruz. Türkiye’deki birçok sanayi tesisi, sanayi 2.0 ile sanayi 3.0 arasında bir yerde. Sanayi 4.0’ı sadece akıllı üretim ile yeni nesil ticaret anlayışını Gümrük Birliği modernizasyonuyla sınırlı tutar; birini fabrikanın diğerini bürokrasinin duvarları arasına hapsedersek hiçbir yere varamayız. Akıllı sanayi, akıllı ticaret diyorsak onları etkileyen tüm süreçlerin de akıllı olması gerek. Yani bir Sanayi 4.0 ekosistemi oluşturmamız lazım” dedi.

 

Ali Rıza Ersoy: Türkiye Sanayi 4.0’ı ıskalamayacak

Türkiye’nin Sanayi 4.0 yolculuğuna çıkmak için süreçlerinin otamasyonunu hızla tamamlaması gerektiğine dikkat çeken Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy; “Sanayi 4.0 yolculuğuna çıkmamız için ilk önce 3.0’ı tamamlamamız ve bir başka ifadeyle otomatize olmamış süreçlerimizin otamasyonunu hızla tamamlamamız gerekiyor. Eğer Almanya Sanayi 4.0’a tam olarak geçmek için kendisine 20 yıl biçiyorsa, Türkiye’nin de en fazla 30 yıla ihtiyacını olduğunu düşünüyorum. Türkiye Sanayi 4.0’ı ıskalamayacak” dedi. Doğu’nun üretim gücü karşısında Batı’nın inovasyon ve esnek üretim ile Doğu’yu yakalamaya başladığını vurgulayan Ersoy, “Batı önlemlerini aldı ve alıyor. İnovasyon ve esnek üretimde çok önemli aşamalar kaydetti. Güçlü inovasyon döngüleri kurarak Doğu’nun kendisini taklit etmesinin önüne geçti. Doğu’daki sistemler aynı ürünü daha ucuza üretip rekabet gücü kazanmak üzerine kurulu. Batı ise aynı hattı 24 saat çalıştırarak durdurmaksızın üretmeye odaklanıyor. Yani Batı teknoloji sayesinde Çin’den daha ucuza üretebilir hale geldi. Örneğin; Adidas, Doğu’da fason üretim yaptırdığı fabrikaları geri çekti, kendi üretim tesislerini Almanya’da kurdu. Şimdi çok daha ucuza üretim yapıyor. Çünkü pahalı olan insanı sistemden çekti. Bu sayede daha ucuza üretim yapabiliyor” diye konuştu.

 

Haluk Tükel: “Gümrük Birliği modernizasyonu bir tarım meselesidir”

Gümrük Birliği komisyonu tarafından üretilen belgelere göre, Gümrük Birliği modernizasyonunun 2015-2030 yılları arasında her yıl yüzde 0.98’lik bir büyüme getireceğini ve bunun yüzde 75’inin tarımdan geleceğini belirten TÜRKONFED Danışmanı Dr. Haluk Tükel; Gümrük Birliği modernizasyon projesinin, Türk tarımının uluslararası rekabete açılma projesi olarak değerlendirilebileceğini ifade etti. Türkiye’nin tarıma dayalı sanayi konusunda rekabetçi bir sektör yaratabileceğini vurgulayan Tükel; “Bunun yolu da tarımı dışa açmaktır. Tarım sektöründe çalışan başına katma değerde 8.960 dolarla en sonda yer alıyoruz. Sanayileşelim derken çok ciddi bir tarım sektörü ihmaline yol açtık. Modernizasyon sürecini tarımı uluslararası rekabete açarak gerçekleştirirsek birtakım kazanımlar elde edebiliriz. Gümrük Birliği modernizasyonu bir tarım meselesidir” dedi.