İnsanın varlığını sürdürebilmesi, hayattan keyif alması, sosyalleşmesi ve sağlığı için en temel ihtiyaçlarından biri de yemek yemek. Ancak sıklıkla karşılaştığımız ne yememiz ve yemememiz gerektiğine dair bilimsel olmayan yanlış bilgiler, hem ekonomik hem de sağlık anlamında bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Gıda alanındaki bilgi kirliliğiyle ve önyargılarla bilimsel referanslarla mücadele eden Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD), özellikle margarin konusunda yanlış bilinen doğruları paylaşarak, tüketicileri bilgilendiriyor.

Bilgi kirliliğinden en fazla etkilenen gıda: Margarin

MÜMSAD Genel Koordinatörü Ebru Akdağ, tüketiciler için margarin hakkında bilinmesi gereken bilimsel gerçekleri şöyle sıralıyor; “151 yılı aşan bir geçmişi olan margarin, değişen bilimsel veriler, yaşam alışkanlıkları ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda yenilenerek üretilmeye devam ediyor. Ülkemizde üretilen, yerli margarinler tamamen bitkisel kökenli yağlardan üretiliyor.  Bitkisel kökenli hiçbir ürün kolesterol içermediğinden margarin de kolesterol içermez. Türk Gıda Kodeksi’ne göre %1’in altındaki trans yağ içeriği ‘trans yağ yoktur’ şeklinde ifade edilir. Ülkemizde üretilen margarinler de trans yağ içermez.  Hatta tüketicileri bilgilendirmek için margarin paketlerinin üzerinde “trans yağ yoktur” logosu da yer alır.

Doymuş yağ mı doymamış yağ mı?

Dengeli beslenme için günlük enerjimizin %30'unu yağlardan almamız gerektiğini hatırlatan Ebru Akdağ, “Sağlık otoriteleri tarafından günlük yağ tüketiminde doymuş, tekli-doymamış, çoklu-doymamış yağ asitlerinin 1/1/1 oranında alınması önerilir. Doğadaki bütün yağlar hem doymuş hem doymamış yağ içerir. Yumuşak (kase) margarinlerdeki doymuş yağ asidi oranı neredeyse sıvı yağlar seviyesindedir. Doğadaki hiçbir yağ bu yağ asitlerini 1/1/1 oranında içermez. Modern margarin ise bu orana en yakın yağ türüdür.” diyerek, yanlış bilinen doğruları paylaşıyor.