Gümüşhane’nin kadın orman muhafaza memurları olan Sema Nur Köse ve Fadime Çolak Kürtün ilçesindeki iki ayrı orman şefliğinde gündüz hayallerindeki meslekleri icra edip akşam eve gittiklerinde çocuklarına bakıyor.
Ormanda damgalama ve nakliye görevlerine çıkan, yağmur çamur demeden kentin en yoğun orman alanının bulunduğu ilçede zaman zaman ormanlık alanda zor coğrafi şartlarda görevlerini yerine getiren kadın orman muhafaza memurlarının ikisinin de ortak özelliği Kürtün ilçesindeki meslek yüksekokulundan mezun olmaları.

3 çocuk annesi Sema Nur Köse (34) 2013 yılında mezun olduğu okuluna nişanlı başlayıp evli bitirdiğini, hatta ikinci sınıfı eşinden uzak okumak zorunda kaldığını anlattı.


“Sadece bir erkek mesleği değil kadınların da gayet güzel yaptığına inanıyor ve tüm kadınlara tavsiye ediyorum”
Gümüşhane Üniversitesi Kürtün Meslek Yüksekokulunda Ormancılık bölümü açıldığında boş boş duracağına doğayla iç içe olmak için bu bölümü okuduğunu ifade eden Köse, “Çocuklarımla birlikte birkaç sene atanma sürecini bekledik. Bir yandan mülakatlar için ders çalışıyorduk. Son mülakattan sonra bir yıldır da mesleğe atandım. Görevimden de memnunum. Güzel ve sürekli doğa ile iç içe. Arazi şartlarında zor olan yerlerde oluyor ama güzel, eğlenceli hale getirdiğimiz zamanlarda oluyor. Arkadaşlarla birlikte damgaya, nakliyelere çıkıyoruz. O zor arazide bazen yuvarlanıyoruz, düşüyoruz, kayıyoruz, yağmurun çamurun içinde inip çıkıyoruz ama genel anlamda memnunuz. Mesleğimiz güzel, tavsiye ederim. Bir kadın için zor yanları da olsa güzel. Sadece bir erkek mesleği değil kadınların da gayet güzel yaptığına inanıyor ve tüm kadınlara tavsiye ediyorum” diye konuştu.


Kendisi gibi ormancı olan babasının mesleğini sürdürmek için ilçedeki Meslek Yüksekokulunda okuyan 39 yaşındaki Fadime Çolak, mezun olduktan 3 yıl sonra başladığı mesleğinin birinci yılını tamamladı.


“İstediğimiz zaman, sevdiğimiz zaman, emek verdiğimiz zaman her şeyi başarabileceğimize inanıyorum”
Babasının işi olması nedeniyle bu mesleği severek, yaşayarak ve dinleyerek büyüdüğünü kaydeden Çolak, “İlçemizde okul açıldıktan sonra şansımı denemek istedim. Bitirdikten sonra mülakatlar dolayısıyla 3 sene bekledim. Daha yeni atandım. Severek yapıyorum. Evliyim, 4 aylık bir kızım var. Şu ana kadar bir sorun yaşamadım. Bundan sonra da yaşayacağımı düşünmüyorum. Arazi şartları bazen zorlasa da severek yaptıktan sonra hiçbir sıkıntı yaşamıyorum. İstediğimiz zaman, sevdiğimiz zaman, emek verdiğimiz zaman her şeyi başarabileceğimize inanıyorum” dedi.


Doğada olmanın ayrı bir zevk olduğunu dile getiren Çolak, “Arazi şartları ve orman olması nedeniyle uzaktan bakıldığı zaman zor gibi, yapılamaz gibi görünüyor. İçine girdiğin zaman çok kolay ve çok güzel bir meslek. Özellikle doğada olmak ayrı bir zevk. Kadınlarımız bence bir denesinler eminim onlar da çok seveceklerdir” diye konuştu.



“Ormancı olan babamdan kalan kumpası kullanıyorum”
Kesilen ağaçların çapını ölçmeye yarayan “Kumpas” aletinin babasından kaldığını kaydeden Çolak, “Babamın emekli olana kadar kullandığı bir kumpası vardı. Emekli olduktan sonra da onu evimizde saklıyorduk. Bende atandıktan sonra o kumpası aldım. Büyük bir aşkla ve şevkle onu taşıyorum. Bende emekli olduktan sonra bu mesleği yaptığına inandığım, tanıdığım, değer verdiğim birisi olursa bende ona devredebilirim” şeklinde konuştu.


“Onların da zorlandığı durumlar oluyor ama yine de pes etmiyor her verilen görevde ellerinden gelenin daha fazlasını yapıyorlar”
Her iki kadın orman muhafaza memuruyla çalışan Günyüzü Orman İşletme Şefi İsmail Emre Sivrikaya da ormancılığın zor göründüğünü fakat çalıştıkça öğrenildiğini ve daha çok sevildiğini belirterek, “İlk görev yılımda Kabaktepe Orman İşletme Şefliğinde Sema Nur hanımla beraber çalıştık, şimdi de Günyüzü Orman İşletme Şefliğinde Fadime hanımla görev yapıyoruz. Arada onların da zorlandığı durumlar oluyor ama yine de pes etmiyor her verilen görevde ellerinden gelenin daha fazlasını yapıyorlar” dedi.