Çekya'nın başkenti Prag'daki Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikili görüşmelerinin ardından Prag Kalesi'nde basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'ne katılmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanı Çekya makamlarına başarılı ev sahiplikleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prag'da 44 Avrupa ülkesinin devlet ve hükümet başkanları olarak bir araya geldiklerini ifade etti. Kritik bir dönemde icra edilen bu önemli zirvenin az önce tamamlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, her açıdan yoğun, içerikli ve verimli toplantıların olduğu bir gün geçirdiklerini vurguladı.

“Avrupa'nın geleceği, güvenliği ve refahı da dahil küresel konuları masaya yatırıldı”

Genel oturumların yanı sıra liderlerle barış ve güvenlik ile enerji, iklim ve ekonomik durum konularındaki yuvarlak masa toplantılarında Avrupa'yı da etkileyen küresel sorunları ele aldıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu meselelere yönelik yaklaşımını ve birliğe katılım süreci konusundaki görüşlerini muhataplarına bizzat aktardıklarını söyledi. Zirve marjında Çekya Başbakanı Petr Fiala ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile üçlü bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile bir araya geldiklerini dile getirdi.

Görüşmelerde ikili meselelerle birlikte Avrupa'nın geleceği, güvenliği ve refahı da dahil küresel konuları masaya yatırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan'la da bir görüşmemiz oldu. Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefimize ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum” dedi. Avrupa Siyasi Topluluğunun, kıtadaki sorunların ele alınması ve ortak çözümler için zamanlı bir girişim olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu platformu, Avrupa Birliği genişleme politikasının bir alternatifi olarak görmediğinin altını çizdi.

“Türkiye'nin önüne çıkartılan engeller adil değil”

“Dolayısıyla bu platformun üyelik sürecimize halel getirmesini asla kabul etmeyeceğimizi vurguladık” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temel ve öncelikli beklentimiz, Avrupa Siyasi Topluluğunun birlik ile ilişkilerimizi güçlendirmesi ve üyelik sürecimize katkı sağlamasıdır. Bu görüşlerimi zirvede ve ikili temaslarımda da ifade ettim. Zirvede genel kanaatin de bu yönde olduğunu memnuniyetle müşahede ettim. Ülkemiz, güvenlik, savunma, terörizm, göç, enerji arz güvenliği, sağlık ve tedarik zincirleri gibi temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir. Avrupa Birliği'nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde ve birliğin uluslararası rolünün tanımlanmasında Türkiye'nin yeri doldurulamaz. Bu hakikatin Avrupalı dostlarımız tarafından da kabul edilmeye başlandığını gördüm. Türkiye'nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığının, dahası bu durumun Avrupa Birliği'nin menfaatlerine de zarar verdiğinin altını çizdim. Bu konuda artık daha vizyoner ve stratejik kararların alınması gerektiğine inanıyoruz. Avrupa Birliği'nin, bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan, Türkiye-Birlik ilişkilerini katılım perspektifi temelinde ilerletmesini bekliyoruz. Yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin Birlik ve Avrupa için anahtar bir ülke olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Zirvede bu husus muhataplarımızca da teslim edilmiştir” dedi.

“Türkiye'nin değeri giderek daha iyi anlaşılıyor”

Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşındaki arabulucu ve kolaylaştırıcı rolünün takdirle karşılandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın ilk gününden itibaren akan kanı durdurmak, ölümlerin ve yıkımın önüne geçmek için çok büyük çaba sarf ettiklerini hatırlattı. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta muhataplarının dikkatine getirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm zorluklarına rağmen tahıl koridorunun açılması ve esir takasının sağlanmasını önemli birer diplomatik başarı olarak değerlendiriyoruz” dedi.

“Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur”

Şu ana kadar dünya pazarlarına 6 milyon tonun üzerinde tahıl ve gıda ürününün sevkiyatının gerçekleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Tahıl sevkiyatının önümüzdeki süreçte de devamı, başta Ukrayna halkı olmak üzere tüm Avrupa'nın ve dünyanın çıkarına olacaktır. Bu arada Rusya'nın gübresini de yine alıp Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere göndermenin gayreti içerisinde olacağız. Türkiye'nin her iki tarafla da konuşabilen, samimi diyalog kurabilen, iki ülkenin de güven duyduğu bir konumda bulunmasının değeri giderek daha iyi anlaşılıyor. Nitekim bugünkü temaslarımızda pek çok Avrupalı lider Türkiye'nin diplomatik hamlelerinden sitayişle bahsetti. Sahada yaşanan kabul edilemez gelişmeler işimizi zorlaştırsa da en kötü barışın bile savaştan daha iyi olduğu inancıyla, çatışmaları sonlandırmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Hal böyleyken, bazı birlik üyesi ülkelerin Türkiye ile iş birliği ve iyi komşuluk yerine gerginliği tırmandırmayı ve kışkırtmaları tercih ettiklerini görüyoruz. Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek isterim, Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur. Biz, sadece ülkemizi ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz. Kimseyle, hiçbir komşumuzla gerilim istemiyoruz.”

“Bu platformu AB genişleme politikasının bir alternatifi olarak görmüyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada “Kıtamızdaki sorunların ele alınması ve ortak çözümler için zamanlı bir girişim olduğu kanatindeyim. Bununla birlikte bu platformu AB genişleme politikasının bir alternatifi olarak görmüyoruz ve üyelik sürecimize halel getimesini asla kabul etmeyeceğiz.” dedi. Temel ve öncelikli beklentinin Avrupa siyasi topluluğunun birlik ile Türkiye ilişkilerini güçlendirmesi ve üyelik sürecine katkı sağlaması olduğunu söyleyen Erdoğan “Bu gürüşümü ikili görüşmelerimde de ifade ettim. Zirvede genel kanaatin de bu yönde olduğunu gördüm.” dedi.

“Türkiye, temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz güvenlik, savunma, terörizm, göç enerji, arz güvenliği, sağlık ve tedarik zincirleri gibi temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir. AB'nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde ve birliğin uluslararası rolünün yeniden tanımlanmasında Türkiye'nin yeri doldurulamaz. Bu hakikatin Avrupalı dostlarımız tarafından da kabul edildiğini gördüm. Türkiye'nin önüne çıkarılan engellerin adil olmadığını ve bu hususun AB menfaatlerine de zarar verdiğini de söylemeliyim.” dedi.

Bu konuda daha stratejik kararlar alınması gerektiğine inaniyoruz. AB'nin bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan Türkiye ile ilişkilerini katılım perspektifi temelinde ilerletmesini bekliyoruz. Yaşanan gelişmeler Türkiye'nin birlik için anahtar bir ülke olduğunu gözler önüne seriyor. Zirvede bu husus muhattaplarımızca da teslim edilmiştir.” dedi.

“Türkiye'nin Rusya Ukrayna savaşındaki arabuluculuğu ve kolaylaştırıcı rolü takdirle karşılanmıştır”

Türkiye'nin Rusya Ukrayna savaşındaki arabuluculuğu ve kolaylaştırıcı rolünün takdirle karşılandığını söyleyen Erdoğan, savaşın ilk gününden bu yana akan kanı durdurmak, ölümlerin önüne geçmek için çok büyük çaba sarf edildiğini söyledi.

“Tahıl koridorunun açılması ve esir takasının yapılmasını önemli birer diplomatik başarı olarak görüyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta muhataplarımıza bildirdik. Tüm zorluklara rağmen tahıl koridorunun açılması ve esir takasının yapılmasını önemli birer diplomatik başarı olarak görüyoruz. Şu ana kadar dünya pazarlarına 6 milyon tonun üzerinde tahıl ve gıda ürününün sevkiyatı gerçekleşti. Tahıl sevkiyatı başta olmak üzere Ukrayna halkı ve Avrupa'nın, dünyanın geri kalanının çıkarına olacaktır. Rusya'nın gübresini de alıp Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere göndermenin gayreti içinde olacağız.” dedi.

“İki liderle çok rahat görüşebilen tek lider benim”

“Türkiye Rusya-Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinde önemli bir rol oynuyor. Sizce bunun ön koşulu tamamen ve koşulsuz bir şekilde Rus askerlerinin Ukrayna'dan çekilmesi olmamalı mıdır?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu iki ülkenin liderleri ile yaptığımız görüşmelerden bu neticeyi çıkartmalıyız. Bu iki liderle çok rahat görüşebilen herhalde tek lider benim. Sayın Putin'le de Zelensky ile de görüşüyorum. 6 milyonun üzerindeki tahılı aldık ilgili yerlere gönderdik. 200 esir değişimi yaptık. Ayrıca Ukrayna'nın esirlerin ailelerini de ülkemize aldık, misafir ediyoruz. Medvedcuk da Rusya'nın önemli bir ismiydi. Onu da Ukrayna'dan alıp Rusya'ya gönderdik. Bunu dünyada yapabilen başka bir ülke yok. Tahıl ve gübre olayını da esir olayı kadar önemsiyoruz. Yarın da Sayın Putin ile bir telefon görüşmemiz olacak ve orada da bunların değerlendirmesini yapacağız.” dedi.

“Bazı AB ülkeleri gerginliği tırmandırmayı ve kışkırtmayı tercih ediyor”

Türkiye'nin her iki tarafla da konuşabilen ülke olmasının değerinin giderek daha iyi anlaşıldığını söyleyen Erdoğan “Bugünkü temaslarda pek çok Avrupalı liderin bu konudan sitayişle bahsettiğini gördük. Sahada yaşananlar, kabul edilemez gelişmeler işimizi zorlaştırsa da en kötü barışın bile savaştan daha iyi olacağı inancıyla savaşı durdurmak için gayretimizi sürdürüyoruz. Hal böyleyken bazı birlik ülkelerini Türkiye ile iyi ülke ilişkileri ve iyi komşuluk ilişkileri kurmak yerine gerginliği tırmandırmak ve kışkırtmaları tercih ettiğini görüyoruz.” dedi.

“Kıbrıs'ta çözümün tek anahtarı Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescilidir.”

Kıbrıs sorunun çözümü ile igili de konuşan Erdoğan “Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur. Biz sadece ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz. Hiçbir komşumuzla sorun istemiyoruz. Doğu akdeniz ve Ege sorunlarını uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek istediğimizi defaatle dile getiriyoruz. AB'nin de bu konuda birlik dayanışması adı altında haksız ve hukuksuz girişimlere destek olmak yerine muhattaplarımızı ikili temelde diyaloğa davet etmesini bekliyorum.” dedi.

Kıbrıs'ta çözümün tek anahtarının Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescili olduğunu söyleyen Erdoğan kalıcı bir çözüm için Kıbrıs adasında gerçeklerin kabulünün gerektiğini, Türkiye'nin de bu hakikatler ışığında adımlarını atmaya devam edeceğini belirtti.

“Şu an itibarıyla Yunanistan ile görüşeceğimiz bir şey yok”

Yunanistan'ın Ege denizindeki provokasyonları ile ilgili sorulan bir soruya cevap veren Erdoğan “Zirvedeki yemekte konuşmamı yaptım. Benden sonra beyefendi (Miçotakis) rahatsız olmuş. Kimden izin aldı, nasıl aldı bilmiyorum, orada çıkıp bir konuşma yaptı. Ağır ifadeler kullandığımızı söyledi. Bunların politikaları yalan üzerine kuruludur. Araya birçok ülkeyi soktular. Bu münasebetleri geliştirme konusunda adım atmamızı beklediler. Sadece Yunanistan değil, Güney Kıbrıs da bir araya gelelim, dediler. Sizin bir yerlerden izin almanız gerekiyor. Siz izin almadan bir şey yapamazsınız. Şu an itibarıyla Yunanistan ile görüşeceğimiz bir şey yok. Zamana bırakma suretiyle, zaman içinde temenni ederiz ki bir konuşma fırsatı yakalarız.” dedi.

“Bir gece ansızın gelebiliriz, dediğinizde Yunanistan'a saldırabiliriz mi diyorsunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, “Konuyu anlamışsınız aslında. Bu sadece Yunanistan için değil, bizi rahatsız eden bize saldıran ülkelere karşı bizim cevabımız. Bir gece ansızın gelebiliriz. Bunu bu şekilde anlamaları gerekir. Siz anladığınıza göre herhalde onlar da anlamışlardır.” dedi.

Şu an itibarıyla 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü

“Türkiye'nin Suriye devlet başkanı ile bir görüşmesi mümkün mü?” sorusu üzerine görüşmenin şu an mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan, “ Vakti saati geldiğinde Suriye'nin başkanı ile görüşebiliriz. Şu an alt düzeyde görüşmeler yapılıyor. Fakat bizim bütün arzumuz Suriye'deki terör gruplarının buradan arındırılması ve arındırılma ile birlikte burada briket evler yapmak suretiyle geri dönüşün adımlarını atıyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şu an itibariyle 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü. Rusya-Ukrayna savaşı da bölgede atılacak adımları etkiledi. Bölgedeki olayda Rusya'nın, İran'ın ve koalisyon güçlerinin etkili rolü var. Başta ABD olmak üzere terör örgütlerine ciddi manada silah, araç, gereç, mühimmat destekleri yapılıyor. Vakti zamanı geldiğinde ABD'li yetkililerle görüşerek teröristleri kuzeyde arındırmalarını istiyoruz. Ama şu ana kadar istediğimize ulaşamadık.” dedi.

“Bir an önce Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerini ısıtalım ve bu işi çözelim istiyoruz.”

Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan ile yapılan görüşmeye de değinen Erdoğan “Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan ile de bir görüşmemiz oldu. Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefimize ulaşabileceğimize inanıyorum. Konu ile ilgili özel temsilcilerimizin var. Onlar çalışmalarını sürdürüyor. Onların da üzerinde dışişleri bakanlarımızın da çalışmaları var. Onlar da çalışmalarını sürdürüp bir özet haline getirip bize bildirecekler. Bu çalışmalar içinde kargo taşımacılığından havayolu taşımacılığına kadar çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bir an önce Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerini ısıtalım ve bu işi çözelim istiyoruz. Bizim ön şartımız yok. Azerbaycan ile aradaki hukuku olgunlaştırın, barış ile ilgili sözleşmeyi imzalayın, sonrasında bizle ilgili bir pürüz kalmaz. Kapıları açarız. Hava, kara, demiryolu, bunların önünü açarız.” dedi.

“İsveç'te terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği sürece, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece bizim İsveç'e bakışımız olumlu olmayacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan İsveç'in NATO üyeliği ile ilgili sorulan soruya ise “İsveç Başbakanı ile çok kısa bir görüşmem oldu. Kendilerine tüm açıklığı ile söyledik. İsveç'te terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği sürece, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece bizim İsveç'e bakışımız olumlu olmayacaktır.” dedi.
Macron gelecek

“Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u Türk birliğine davet ettiniz. Kendisi ne cevap verdi?” sorusunu yanıtlayan Erdoğan, “Gelecek, öyle dedi. Hangi mevsimde geleyim, diye sordu. G-20 toplantısı sonrası gelsem nasıl olur, dedi. Gelirken de hanımınla gel, dedim. Çünkü hanımlar bizden daha iyi anlaşıyor.” dedi.

“NATO kararını Finlandiya lehine verirse biz de bu konuda elimizden geleni yaparız”

“Finlandiya Başbakanı ile olan görüşmelerinizi nasıl betimlersiniz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ben hanımefendi ile kısa bir görüşme yaptım ama iyi geçti. Finlandiya ile ilişkilerimizin İsveç'den daha iyi olduğunu söyledim. İsveç terörün kol gezdiği bir yer ama Finlandiya değil. Finlandiya İsveç noktasında NATO'nun bir karar vermesi gerekir. Eğer NATO kararını Finlandiya lehine verirse biz de bu konuda elimizden geleni yaparız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, yapılan zirvede Çekya Başbakanı Fiala ve AB Komisyonu Başkanı Van der Leyen ile üçlü görüşme ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Radev ve İspanya Başbakanı Sanchez ile bir araya geldiğini, yapılan görüşmelerde ikili meselelerle birlikte Avrupanın geleceği, güvenliği ve refahı da dahil küresel konuların masaya yatırıldığını söyledi.