Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısının ardından başta koronavirüs salgını, terörle mücadele ev ekonomi olmak üzere gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs'te İsrail'in Filistinlilere yönelik zulmüne ilişkin de açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Kudüs'ün üç dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesinin en doğru ve tutarlı yol olduğunu belirterek, "Osmanlı döneminde tüm inanç mensuplarının ibadetlerini rahatça yapabilmelerine imkan veren uygulamadan ilham alarak şu teklifi yapıyoruz; Kudüs'ün üç dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesi günümüz şartlarında en doğru ve tutarlı yol olacaktır. Aksi takdirde bu kadim şehirde kalıcı barışı sağlamak kolay ve mümkün görülmüyor" diye konuştu.

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM HATIRLATMASI

Tüm uluslararası kuruluşları Kudüs için harekete geçmeye çağırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

İsrail'in Kudüs'te yaptıklarına destek verenler tarihe, insanlığa karşı işledikleri bu suçun karasıyla anılacaklardır. Türkiye tıpkı Kıbrıs'ta olduğu gibi Filistin topraklarında iki devletli adil çözümden yana olduğunu her fırsatta ifade etmektedir. Başkenti Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin kurulması için her platformda çaba göstermeyi sürdüreceğiz.

"ÜÇ DİNİN TEMSİLCİLERİ TARAFINDAN OLUŞTURULAN KOMİSYONLA YÖNETİLMELİ"

Müslümanların, Yahudilerin ve Hristiyanların vazgeçilmez dini sembollerini bünyesinde barındıran Kudüs için herkesin fedakarlık yapması gerekiyor. Dün sayın Papa ile yaptığımız ile telefon görüşmesinde bu hissiyatımı kendisiyle de paylaştım. Osmanlı döneminde tüm inanç mensuplarının ibadetlerini rahatça yapabilmelerine imkan veren uygulamadan ilham alarak şu teklifi yapıyoruz; Kudüs'ün üç dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesi günümüz şartlarında en doğru ve tutarlı yol olacaktır. Aksi takdirde bu kadim şehirde kalıcı barışı sağlamak kolay ve mümkün görülmüyor.

Dünya tarihi Kudüs'te ateşlenen bombaların yol açtığı devasa çatışma, yıkım ve oluk oluk akan kanların örnekleriyle doludur. Bu tehdidin önüne geçmede en etkin yolu Kudüs'ü teklif ettiğimiz şekilde yeni bir yönetim statüsüne kavuşturmalıdır.

"ULUSLARARASI KURULUŞLARI BİR AN ÖNCE HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

Tüm uluslararası kuruluşları bir an önce harekete geçmeye çağırıyoruz. Perşembe günü BM Genel Kurulu'nda sorunun çözümüne yönelik kayda değe adım atılmasını temenni ediyorum. Bu toplantıyı önemsiyoruz. İsrail'in bombaları ve kurşunları altında öldürülen, evlerinde atılan insanlara hiç değilse denizlerdeki balıklar, göklerdeki kuşlar, ormandaki ağaçlar kadar hassasiyet bekliyoruz.

ihtiyaç duyulacak her türlü siyasi ve askeri desteği vereceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Bu millet de bu ümmet de bu insanlık da bizimdir. Medeniyetimizden ve ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz şekilde kendimiz ve kardeşlerimiz için en doğrusunu, en hayırlısını, en güzelini yapmayı sürdüreceğiz.

"BİDEN İSRAİL'E CİDDİ RAKAMLARDA SİLAH SATIŞININ ONAYINI VERDİ"

Bugün Biden'ın srail'e silah onayıyla ilgili imzasını gördük. Bakıyoruz ki, çok çok önemli. 850 bin silah onayı. Lafa geldiğinde silahsızlanma, şu bu vs. bunları konuşuyorlar. Sayın Biden, sözde Ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldın. Şimdi de ciddi manada orantısız bir saldırı ile Gazze'ye saldıran ve yüzbinlerce insanın şehadetine vesile olan bu olayda da ne yazık ki siz kanlı ellerinizle bir tarih yazıyorsunuz. Bunu söylemeye bizleri mecbur ettiniz. Biz bu konularda çok daha fazla duramayız, durmayacağız"