Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra hızla yayılan ve dünya genelinde 5 bini aşkın insanın ölümüne yol corona virüsü gündemin bir numaralı maddesi. Ülkeler sınırlarını kapatmaktan okulların tatil edilmesine kadar birbiri ardına önlemler alırken, İngiltere’de Boris Johnson hükümetinin politikaları sert eleştirilerin hedefinde.

Avrupa’da ve dünyanda birçok ülkede yayılmaya devam eden koronavirüs salgını için önlemler üst seviyeye çıkarıldı.

İngiltere’de ise olağanüstü önlemlerin alınmaması tartışmaları da beraberinde getirdi.

Financial Times gazetesi "Britanya'nın virüse karşı stratejisi bir kumar" başlığını kullandı. İrlanda'nın okullarını, Danimarka'nın sınırını kapattığını ve Fransa'nın da toplu etkinlikleri yasakladığını hatırlatan FT, İngiltere'nin buna benzer hiçbir önlem almadığına dikkat çekti. İngiltere'de koronavirüsün zaman içinde nüfusun büyük kısmına bulaşması, böylece halkın "sürü bağışıklığı" geliştirmesi planlanıyor. Hükümet, böylece halkın her yıl mutasyona uğrayarak grip gibi tekrar hasta etme ihtimali bulunan bu virüse bağışıklık geliştirmesini umuyor.

500 BİNDEN FAZLA ÖLÜM SÖZ KONUSU

Hükümetin açıkladığı "makul en kötü senaryoya" göre 66 milyonluk İngiltere nüfusunun yüzde 80'i virüs kapacak ve öldürücülük oranı yüzde 1 bile olsa 500 binden fazla insan ölecek.

BORIS JOHNSON: BİRÇOK AİLE SEVDİKLERİNİ KAYBEDECEK

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasının kontrol altına alınamadığı İngiltere'de "Cobra" adı verilen hükümetin acil durum komitesi, Başbakan Boris Johnson başkanlığında toplandı.

İlgili bakanların katıldığı toplantı sonrası konuşan Johnson vaka sayılarının keskin bir şekilde artmasının beklendiğini ve ülkenin en kötü kamu sağlığı krizlerinden birini yaşadığını vurguladı.

Johnson, "Daha birçok aile, vadeleri dolmadan sevdiklerini kaybedecek." diyerek 4 aşamalı mücadele planında ikinci aşamaya geçilmesine karar verildiğini açıkladı.

TECRİT İSTENDİ, OKULLAR TATİL EDİLMEDİ

Başbakan Johnson, yarından itibaren en ufak belirti gösterenlerden en az 7 gün kendilerini tecrit etmelerini, bir aile üyesinin belirti göstermesi halinde ise diğer bireylerin de evden çıkmamasını istedi.

Bilimi esas aldıklarını, doğru zamanda doğru adımları atacaklarını kaydeden Johnson, şimdilik okulları kapatmayacaklarını ve büyük etkinlikleri iptal etmeyeceklerini ama bunun ileride değerlendirilebileceğini söyledi.

İKİNCİ AŞAMAYA GEÇİLDİ

İngiltere'de söz konusu kararla "kontrol altında tutma" aşamasından, "virüsün yayılmasının geciktirilmesi" aşamasına geçildi.

İkinci aşamaya geçilmesiyle, hükümet gerekli görmesi durumunda okulları kapatma, spor etkinlikleri ve geniş katılımlı toplantıları iptal etme, halkın evden çalışmasını sağlama gibi önlemleri hayata geçirebilecek.

Solunum yolu enfeksiyonu veya ateş gibi küçük belirtileri olanlardan bile kendilerini tecrit etmeleri istenebilecek.

Öte yandan İngiltere'de virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 8'den 10'a, vaka sayısı da 460'dan 590'a çıktı.

4 AŞAMALI PLAN

İngiltere'nin virüsle mücadele planı, "kontrol altında tutma," "yayılmasını geciktirme", "virüsle ilgili araştırma" ve "etkiyi azaltma" gibi 4 aşamadan oluşuyor.

İlk aşama; vakaların erken tespit edilmesi, tedavi ve hastalığın yayılmasını önlemek için enfekte olmuş kişilerin temasa geçtiği diğer kişileri bulmayı öngörüyor.

İkinci aşama, virüsün yayılmasının geciktirilmesi için kalabalık etkinliklerin iptali ve okulların kapatılması gibi önlemleri içeriyor.

Üçüncü aşama, virüsle ilgili araştırma yapılması ve tedavisinin bulunması amaçlanıyor.

Son aşama ise tüm çabaların başarısız olması durumunda, salgının en az zararla atlatılabilmesi için hastanelerin, acil durumlar harici, hastalara hizmet vermemesi ve emekli sağlık personelinin göreve çağrılması gibi önlemleri içeriyor.

21 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

1140 vakanın ve 21 ölümün kayıtlara geçtiği Ada’da İskoçya dışında okullar tatil edilmezken Johnson hükümeti salgının kaçınılmaz boyuta ulaştığını ve hastalığın yavaşlatılarak kontrollü şekilde yayılması gerektiğini savunuyor. Nüfusun büyük bölümünün virüsten etkilenmesiyle ‘sürü bağışıklığı’ kazanılması ve bu sayede sağlık sisteminin kapasitesini zorlamadan riskli grupların daha etkili bir şekilde korunması hedefleniyor.

‘UZUN SÜRE BİZİMLE OLACAK’

BBC Türkçe’nin aktardığına göre hükümetin danışma kurulunda yer alan Profesör Dr. Graham Medley bu planı şöyle açıklıyor:

“Bu virüs uzun bir süre bizimle olacak. Virüs, bir süre sonra salgın etkisini kaybedip daha önce ortaya çıkmış ama farkında olmadığımız corona virüsü çeşitlerine katılacak. Bu noktada ‘Sürü Bağışıklığı’ dediğimiz durumu yaratmamız gerekiyor. Bu, nüfusun büyük bir çoğunluğunun enfeksiyona bağışıklık geliştirmesi demek. Aşının yokluğunda bunu yaratabilmenin tek yolu, nüfusun çoğunluğunun hastalığa yakalanmasıdır.”

Mayıs’ta gerçekleşmesi gereken yerel seçimlerin bir yıl sonraya ertelenmesinin bu etkilerden biri olduğunu belirten Guardian, ülkedeki huzur evlerinin kapılarını ziyaretçilere kapamaya başladığını aktardı. Gazeteye göre okulları açık bırakma kararının arkasındaki nedenlerden biri de kilit öneme sahip sağlık personelinin evde çocuklarına bakmak yerine işlerine devam edebilmesini sağlamak.

 EN KÖTÜ DÖNEM 10-14 HAFTA SONRA

Guardian başyazısına şöyle devam etti:

“Hükümet, corona virüsünü durdurmak için atılacak sert adımların, bu önlemler hafifletildikten sonra aynı sorunların oluşmasına yol açacağını düşünüyor. Bu yüzden ülke için en az zarar verici sonucun yönetilen ve yavaşça büyüyen bir salgın olduğunu düşünüyorlar. Salgının en kötü noktasının 10-14 hafta sonra gerçekleşmesini bekliyorlar.”

İŞ BİRLİĞİ YAPILMALI

Times gazetesinin başyazısında da corona virüsü salgını vardı. Salgının modern dünyada eşi benzeri olmadığını vurgulayan Times, ülkelerin krize karşı işbirliği yapmasının daha verimli olacağını yazdı. Times, Çin’in virüsün genetik kodunu diğer ülkelerle paylaşmasını buna örnek olarak gösterdi.