28 Şubat sürecine karşı verdiği mücadele ve 28 Şubat mağdurlarına verdiği hukuk desteği ile sürecin simge isimlerinden olan Avukat Mustafa Coşkun, yaklaşık çeyrek asır sonra yaşananları değerlendirdi. Millet iradesine karşı konulan engelin milletin egemenliğini hissettirmesi ile ortadan kaldırıldığını belirten Coşkun, “Seçilmiş bir iktidar vardı. Meclis vardı. Hükümet vardı. Hükümeti rahat çalıştırmamak, millet iradesine engel olmak adına böyle bir operasyon düzenlendi. Bir darbe yapıldı. Hükümet zorla istifa ettirildi. Sonra milletin istediği oldu. Siyaset üzerinde vesayet kurmak isteyen ve bin yıl süreceği söylenen böyle bir süreç kısa bir sürede milletin ağırlığını koyması ile milletin egemenliğini hissettirmesi ile demokratik iradesini ortaya koyması ile yok edildi” dedi.

"Bankaların içi boşaltıldı"

28 Şubat sürecinde yolsuzluklara zemin oluştuğunu belirten Coşkun, “Bu darbe Türkiye'nin yıllarına mal oldu. Öteki yandan ekonomik olarakta büyük kayıplara uğradık. O dönemde bankların içerisi boşaltıldı. Ekonomi büyük sıkıntıya girdi. Yolsuzluklar had safhaya ulaştı. Çünkü bunların soruşturulması mümkün olmadı. Bir takım iç ve dış güçler bunu fırsata çevirdi” dedi.

"28 Şubat FETÖ'nün önünü açtı"

Coşkun, 28 Şubat sürecinin FETÖ'nün önünü açtığını ifade ederek, “Bu dönemde FETÖ'nün de önü doğrudan veya dolaylı olarak açılmış oldu. Özellikle mütedeyyin insanlar çocuklarını imam hatiplere ve meslek liselerine veremeyince kendilerine daha yakın görünen veya gösterilen FETÖ'nün okullarına verdiler. Bu dönemde FETÖ gelişme kaydetti. Bütün muhafazakâr kesim fikirlerinden dolayı mağdur edilirken veya giyim kuşamlarından dolayı haklarından mahrum edilirken FETÖ adeta korunmuş oldu, güç kazandı bu dönemde” diye konuştu.

Coşkun, FETÖ'nün 28 Şubat'ta ordunun içerisinde gizlenmeyi başardığını ve hızla orduya sızmaya devam ettiğine vurgu yaparak, “28 Şubat ile 15 Temmuz'un çok benzer yönleri var. Dış görünüşe baktığımızda sanki 28 Şubat post modern darbesi laiklikten yola çıkarak ortaya çıkmış, muhafazakar kesime karşı yürütülmüş olarak görülse de o dönem muhafazakar görünse de FETÖ'yü koruduğundan dolayı FETÖ, askeriye içerisinde kendisine has uygulamalarından dolayı gizlenmeyi başardı. Başörtüsü ile ilgili bir hassasiyetleri zaten yoktu. Birçok insanımız fakültelerine, okullarına gidemezken, FETÖ'ya bağlı insanlar ve FETÖ kurumları korunduğu için onlar rahatlıkla eğitimlerini aldılar” dedi.

Coşkun, 15 Temmuz'a giden taşların 28 Şubat sürecinde serildiğini ifade ederek, “Hücre yapısına sahip gizli, millet düşmanı, bir ajan, istihbarat örgütü gibi çalışan bir yapıya sahip olduklarından asker içerisinde de kolaylıkla örgütlendiler. 15 Temmuz'a doğru giden taşlar 28 Şubat'ta döşenmiş oldu. Eşinin başörtüsünden dolayı insanlar ordudan ihraç edilirken, kendilerini bir şekilde gizleyen ve aslında dolaylı olarak da bu yapı ile iş birliği içerisinde olan FETÖ korunmuş oldu. Yüksek rütbeler aldılar. Daha sonraki yıllarda yapılan bir takım hataların da sonucu olarak 15 Temmuz hain darbe girişimi gerçekleşmiş oldu. 28 Şubat'ın 15 Temmuz'a gelen süreçte çok büyük etkisi olduğuna inanıyorum” dedi.

"Artık darbe akıldan bile geçirilemez"

28 Şubat'ın simge isimlerinden olan Mustafa Coşkun, 15 Temmuz gecesi milletin ortaya koyduğu duruşun ardından darbenin artık akıllardan bile geçirilemeyeceğini belirterek şunları söyledi:

“28 Şubat sürecinin öncesinde ve sonrasında yaşadığımız anti demokratik teşebbüsler, darbeler Türkiye'ye çok şeyler kaybettirdi. Türkiye'de partiler daha demokratik hale gelebilirdi. Ülkemizin demokrasisi daha güçlü hale gelebilirdi. Partilerimiz daha kurumsal hale gelebilirdi. Darbeler bunlara engel oldu. İnşallah milletimizin de inanç ve iradesi ile bundan sonra millet iradesine yönelik teşebbüslerin artık akla bile getirilemeyeceğini düşünüyorum. 15 Temmuz gibi hain girişime karşı milletin sergilediği toplu tavır, milletçe ortaya koyduğumuz tavır artık darbelerin akıllardan bile geçirilmesini önleyecektir.”