İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Buca Belediyesi’nin katkılarıyla bu yıl 9’uncu kez organize edilen Yörük Türkmen Şöleni Buca’da renkli görüntülere sahne oldu.

Anadolu topraklarının yüzlerce yıllık değeri Yörük ve Türkmen kültürü, 9. Geleneksel Yörük Türkmen Şöleni’nde yaşatıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Buca Belediyesi’nin katkılarıyla Buca Kırıklar Mahallesi’ndeki Yörük Obası Piknik Alanı’nda düzenlenen şölene, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer, Buca Belediye Başkan Yardımcısı Barış Özreçber, CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş Gültepe, İYİ Parti Buca İlçe Başkanı Gamze Bilgen Torun, Buca Belediyesi eski Başkanı Cemil Şeboy, CHP İzmir eski Milletvekili Mehmet Ali Susam, İzmir Yörükler Derneği Başkanı Osman Karakuzu, İlbeyi Tahir Mutlu, İzmir Yörükler Derneği Onursal Başkanı Mehmet Gülcan, Antalya, Aydın, Muğla, Konya, Manisa, Isparta gibi Türkiye’nin dört bir yanından ve Almanya’dan gelen Yörük ve Türkmen derneklerinin başkanları, meclis üyeleri, siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, muhtarlar, kooperatifler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Gelenekler canlandırıldı

Şölen, Başkan Tunç Soyer’in temsili Yörük göçüne eşlik etmesi ile başladı. Deve sırtında temsili gelin alma ritüeli canlandırıldı. Kılıç kalkan ve halk oyunları gösterisinin ardından Başkan Soyer, Yörüklerle birlikte zeybek oynadı. Zeybeğin ardından geleneksel Türkmen kıyafetleriyle sahneye çıkan kadınları defilesi büyük ilgi gördü. Şölende alana Yörük çadırı kuruldu. Folklor gösterisi, güreş müsabakası yapıldı. Yörük kültürüne özgü lezzetler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Gün boyu devam eden şölende yerel sanatçılar Zeynep İlhan, Fevzi Önder, Neslihan Yılmaz ve Hatice Abul türküleriyle katılımcılara keyifli anlar yaşattı.

“Anadolu Yörüklerin yurdudur”

Şölenin açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Yörük kültürü, Anadolu’nun tarihsel süreci içerisinde çok kıymetli bir yerde duruyor. Çünkü Yörüklük, el sanatlarından sözlü edebiyata, tedavi yöntemlerinden yemek kültürüne kadar tepeden tırnağa doğayla uyumun bir sonucu. Yani esasında sürdürülebilir yaşamın ta kendisi. Dağlar, ovalar, uçsuz bucaksız yaylalar ve yaşam kaynağımız sularla birbirine bağlanan Anadolu, Yörüklerin yurdudur. Ne var ki çok uzun yıllar boyunca Yörük kültürünün değeri bilinmedi. Göçerlik, bu muhteşem Anadolu kültürü yok sayıldı. Fakat bir Yörük sözü der ki; gittiğin yolda engel yoksa bil ki yanlış yoldasın. İşte bu nedenle bugün burada buluşanlar bu mirasının yok olmasına izin vermedi, vermeyecek. Yörükler bir nehir gibi akmaya devam edecek” şeklinde konuştu.

“Bu meydan diz çökmeyenlerin meydanı”

Yörük kültürünün gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine değinen Başkan Soyer, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bize düşen, bu kararlılığa güç katmak ve bu kültürü gelecek kuşaklara en özgün haliyle aktarabilmek. Bu meydandaki buluşmamız, işte bunun göstergesi. Bu meydan Anadolu’yu özgürleştiren yiğitlerin meydanı. Bu meydan haksızlığın karşısında susmayan, zalimlere diz çökmeyenlerin meydanı. Bu meydan ‘Ferman padişahınsa, dağlar bizimdir’ diyenlerin meydanı. Ve bu meydan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Tek bir Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet, asla bizi yenemez’ ifadesindeki birliğin, dirliğin ve dirayetin meydanı.”

Yörük kültürünü yaşatacağız

Birbirinden renkli gösterilerin sergilendiği şölende ev sahibi Yörük dernek başkanları da konuşma yaptı. İzmir Yörükler Derneği Başkanı Osman Karakuzu, “Aslımız Yörüktür, neslimiz Yörüktür” diyerek zor zamanlarda Yörük kültürünü yaşatmaya çalışan ve destek veren herkese teşekkür etti.

Karakuzu’nun ardından sahneye 11 yıl boyunca İzmir Yörükler Derneği Başkanlığı yapan Mehmet Gülcan geldi. Siyasileri Yörük derneğine üye olmaya davet eden Gülcan, “Sözde değil özde Yörük olmak lazım. Her zaman gönlümüz bir, beraberiz. Yörük kültürünü geliştirmek için çalıştık çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Yörük kültürünü yaşasaydık korona virüs bu kadar etkiler miydi?”

Son olarak sahneye, İlbeyi Av.Tahir Mutlu, ”Biz iki yıldır korona virüsten dolayı bu etkinliklerden mahrumuz. Peki eğer Yörük kültürünü yaşasaydık, doğal beslenseydik virüs bizi bu kadar etkiler miydi? Hazır gıdaya geçtik, marketlerde paketli kimyasal gıdaları tüketir olduk. Eğer doğal beslenseydik bizi bu kadar etkiler miydi? Yörük kültürünü hayatımızda uygulamamız lazım. Biz Yörük kültürünü terk etmekle virüse mahkum olduk; ileride de kıtlığa mahkum olacağız. Neslimizin gelişmesi için herkesi Yörük kültürüne katkı sunmaya davet ediyorum” dedi.