Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan, mesajında birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, “Cumhuriyet bir yönetim biçimi olmasının yanı sıra bir yaşam biçimidir. Cumhuriyet millet egemenliğine dayanan, çoğulcu demokrasiyi esas alan, temel hak ve özgürlükleri referans yapan bir devlet modelidir. Cumhuriyet esareti reddeden, kayıtsız şartsız hür ve müstakil yaşamayı seçen bir milletin en büyük mücevheridir. Cumhuriyete giden yolun kaldırım taşlarını döşemek çok meşakkatliydi. Nice bedeller ödendi bu uğurda. Şehitlerimizin kutsal örtüsü ay yıldızlı al bayrağımız için, ekmeğini yediğimiz, suyunu kana kana içtiğimiz, ruhumuzu besleyen, bizi büyüten topraklarımız için, özgürlük üzerine kurulan devasa hayalleri gerçeğe dönüştürmek için gösterilen fedakarlık, ve verilen mücadele eşsizdi. Çanakkale’de kıyama duruldu, bu zafer kutlu başlangıçların gündönümü oldu. 19 Mayıs’ta ise Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkarak, bağımsızlık mücadelesini başlattı. Havza ve Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile milli uyanış sağlandı. Milli uyanışın sağlanması ile birlikte Kurtuluş Savaşı’nda can pare vatanımızın billur topraklarında mücadele arşa yükseldi. İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan, Sayısız düşmana diz çöktürüp, içimizdeki hainleri bertaraf etmek hiç kolay olmadı. Yalın ayaktılar, boğazlarından geçecek lokmaları, sırtlarına giyecek hırkaları dahi yoktu; buna rağmen özveriliydiler, gözü pektiler. Öyle büyük bir bağımsızlık ateşi yanıyordu ki içlerinde; çocuklar, kadınlar, yaşlılar ağır cephaneleri ya sırtlarında ya da tekerleklerin güç bela döndüğü yerlerde kağnı arabalarını çekerek taşıdılar. Antep’te, Maraş’ta, Dumlupınar’da, Sakarya’da, İzmir’de kısacası vatanın her karışında düşmana karşı amasız, fakatsız bir savaş vardı. Milli mücadele öylesine kutsaldı ki, teslimiyete yer yoktu. Hiçbiri tereddüt etmedi. Ya esareti yok edeceklerdi ya da yok olacaklardı. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı, 15’liği utkuya koşar adım yürüdü. Savaş ve taktik stratejisine hâkim, siyasi yönden güçlü birikime sahip, büyük önder Atatürk kumandanlığında Türk milleti, alın teriyle savundu vatanını ve yırttı attı göğü delen haykırışlarla düşmanı” dedi.

“Cumhuriyetin temeline harç olan ruh bağımsızlıktır, dirayettir, inançtır, yılmaz usanmaz kuvvettir”

Cumhuriyete son nefese kadar sahip çıkacaklarını kaydeden Geylan, şöyle devam etti:

“Büyük Atatürk’ün en büyük emaneti olan cumhuriyeti, bu uğurda ödenen bedelleri de yanımıza katık yaparak ebediyete taşımak çok önemlidir. Cumhuriyetin temeline harç olan ruh; bağımsızlıktır, dirayettir, inançtır, yılmaz usanmaz kuvvettir. Cumhuriyet değerlerine mihmandarlık yapmak, son nefesimize kadar sahip çıkmak var oluşumuzun en önemli parçasıdır. Elbette cumhuriyetin kurulmasının ardından aceleye getirildiğini savunan, direnç gösteren, memnun olmayan bir kesim oldu. Ancak hiçbir saldırı cumhuriyeti yerle yeksan edemedi, aksine cumhuriyetin toplumun tüm kesimleri tarafından kucaklanmasını ve özümsenmesini sağladı. Milli şuur, kargaşadan, kokuşmuşluktan, kirli heves ve hırlardan beslenenlere inat cumhuriyet kemikleşmiş iradesi ile Türk yurdunun üzerinde güneş gibi durdu. Cumhuriyetimizin 98’inci yılını coşkuyla kutluyor; bize bu cennet vatanı armağan eden kahraman ve aziz şehitlerimizi şükran ve dualarla anıyoruz. Ne mutlu Türküm diyene. Ne mutlu cumhuriyetin mirasçılarına.”