Düzce’de yaşanan depremde işletmelerde ortaya çıkan görüntüler, rafların önemini bir kez daha ortaya koydu.

Düzce’de yaşanan 5,9 büyüklüğündeki depremde can kaybı yaşanmazken, birçok binada hasar meydana geldi. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde ise, market ve benzeri işletmelerde rafların ne kadar önemli olduğu gözler önüne serildi. Yaşam yapılarının depreme dayanıklı olup olmadığı yönetmelikle kontrol

edilirken, rafların kalitesi ve kurulumu konusunda can ve mal kaybını önlemek için yapılan denetimlerin yeterli olmadığını ifade eden ÜÇGE DRS Depo Raf Sistemleri Robotik Yönetmeni Tuncer Yıldız, “Mağaza ve market ekipmanları hafif yük taşıma sistemleri grubuna giriyor. Yükseklik olarak da insan boyunda üretilmektedir. Burada kurulan rafların depremde dayanıklı olmasının en önemli sebeplerinden ilki, malzeme kalitesiyle başlar. Malzeme kalitesinin ardından üretim kalitesi gelmektedir. Temel olarak markette duvar ve orta reyonlar bulunuyor. Duvardaki reyonların yüksek ve dar olması sebebiyle deprem dayanımını arttırmak için bu ürünleri aynı evlerdeki dolaplar gibi duvara sabitlemek gerekmektedir. Orta reyonlar ise, geniş olması ve fazla yüksek olmaması sebebiyle daha az riskli ürünlerdir. Tabi yine bu ürünlerin de standartlara uygun üretilip montajının yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla bir markette özellikle devrilme tehlikesi olan ürün grupları hem duvar yönünde hem de mevcut yapı zeminine sabitlenmelidir. Rafların üzerinde bulunan ürünlerin düşmesi bir şekilde telafi edilebilir. Ancak rafların devrilmesi orada bulunacak insan hayatına etki edebilir” dedi.

Düzce’de yaşanan depremin çok üzücü olduğunu belirten Yıldız, “Bizim de firma olarak o bölgede hayata geçirdiğimiz depolar var. Depremin ardından biz de bölgedeki müşterilerimizle iletişime geçtik. Şu ana kadar bize gelen olumsuz bir durum olmadı. Hatta birçok firma kendileri bizi arayarak teşekkürlerini iletti. Mevcut yapılarının ayakta olduğunu ve ürünlerine de zarar gelmediğini iletmeleri bizleri sevindirdi. Güvenli depoların oluşturulmasıyla alakalı 4 ana etken vardır. Bunlardan birincisi ulusal ve/veya uluslararası standartlara uygun tasarım ve üretimdir. Nasıl ki yaşanan bu depremde standartlara uygun yaşamsal yapılar sayesinde minimum hasarla deprem atlatıldıysa, aynı şekilde depo raf sistemlerinde de standartlar uygulandığında mal ve can kaybına yol açmayacak depolama sistemleri hayata geçirilebilir. Biz de sektörde 46 yıllık tecrübesiyle lojistik, perakende ve sanayideki tüm iş kollarına depolama raf sistemleri ve akıllı depolama çözümleri sunan firma olarak uluslararası standartlara uygun raf sistemleri tasarlayıp üretiyoruz. Hem Avrupa, hem de Amerika’da geçerli olan standartları uyguluyoruz. İkinci önemli konu ise, malzeme kalitesidir. Yüksek mukavemetli çelik kullanımına özen gösteriyoruz. Üçüncüsü ise, üretimdir. Yüksek mukavemetli çelik ve diğer malzemelerin işlenmesi için yüksek teknolojili üretim tesisine sahibiz ve bu alanda yatırımlarımız devam ediyor. Son olarak ise, üretilen rafların yerinde güvenli bir şekilde montajının yapılmasıdır. Burada da profesyonel ekip ile uygun yöntem ve araçların kullanılması çok önemlidir. Özellikle bu 4 ana başlık dikkate alındığında depreme dayanıklı depo alanları inşa etmiş oluruz” dedi.

İnsanların yaşadığı yapılarda sistemin Türkiye’de biraz daha iyi işlediğini belirten Yıldız, “Depremle ilgili şartnameler, denetmenler var. Ortaya güvenli bir yapı çıkmasıyla ilgili akış hızlı ilerliyor. Ancak depo raf sistemlerinde konular bu kadar disiplinli işlenmiyor. Standart var ancak denetim ve üretim konusunda hem üretici hem de tüketici tarafında güvenli bir iş akışı işlemeyebiliyor. Güvensiz depo raf sistemlerinin uygulanmış örneklerini zaman zaman sahada görmekteyiz. Tam disiplin sağlanabilmesi için hem bizim gibi üreticilere, tüketicilere ve arada rol alarak denetimi sağlayan şirketlere önemli görevler düşmektedir. Maddi zarardan çok insan hayatı söz konusudur. Dolayısıyla bu dert ve endişelere ekonomik şartlara girilmeden depo raf sistemlerinin standartlara uygun yapılması çok önemli olmalıdır” şeklinde konuştu.