Muş’ta çocuklarının PKK terör örgütü tarafından kandırılarak kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan annelerin evlat nöbeti sürüyor.

HDP İl Başkanlığı önünde nöbet tutan aileler, evlatlarına kavuşacağı günü özlemle bekliyor. Parti binası önüne gelen anneler, 50’nci haftada da oturma eylemine devam etti. Soğuk havaya rağmen "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter, bırakın evlatlarımızı" ve "Artık yeter, yakamızdan düşün" yazılı dövizleri açan anneler, HDP ve PKK terör örgütü aleyhinde slogan atarak tepki gösterdi. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinden düşürmeyen anne ve babalar, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu.

Oğlu Yusuf Budak’tan 8 yıldır haber alamayan baba Mehmet Zeki Budak, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun HDP tarafından kaçırılıp dağa götürüldüğünü söyledi. 8 yıldır oğlunu aradığını anlatan baba Budak, “Buradan oğluma sesleniyorum. Yusuf nerede olursan ol gel teslim ol. Sen gelmeyene kadar ben yine eyleme devam edeceğim. Buradan HDP’ye sesleniyorum. Benim oğlumu bırakın artık gelsin. Sizin evlatlarınızı götürürseler ne yaparsınız? Rant ve para uğruna oğlumu götürdünüz. Ben oğlumu sizden istiyorum. Siz benim oğlumu vermeyene kadar HDP önünden gitmeyeceğim. Devletine sığın. Gelir seni alırız. PKK’ya, bu rantçılara uşaklık etmeyin. Zamanınızı boşa harcamayın” dedi.

“Devlet çocuklarımızın babasıdır”

Anne Naciye Sönmez Yıldız da 29 aile olarak burada eylemlerine devam ettiklerini belirterek, “Aileler evlatları için burada. Evladımızı istiyoruz. Osman, sesimi duyuyorsan, yaşıyorsan gel. Devlet iyidir. Devlet çocuklarımızın babasıdır. Burada işkence ve zulüm yok. Oğlumu orada bırakmayacağım” ifadelerini kullandı.

“HDP’liler çocuklarını Avrupa’ya okul okumaya gönderiyor, bizim çocuklara ise silah verip çatışmaya gönderiyor”

HDP ve PKK’dan çocuğunu istediğini vurgulayan annelerden Gülbahar Teker de “HDP çocuklarımızı ve kızlarımızı dağdan indirsin. Anne babalar burada o kadar ağlıyor, o kadar feryat ediyor, artık psikolojimiz bozuldu. HDP’liler çocuklarını Avrupa’ya okul okumaya gönderiyor, bizim çocuklara ise silah verip çatışmaya gönderiyor. Biz çocuklarımızı istiyoruz. Korkmayın biz buradayız. Allah razı olsun bu devletten. Devlet bizim babamızdır” diye konuştu.

STK ve vatandaşlardan annelere destek

Yaklaşık 1 yıldır eyleme devam eden ailelere destek için gelen Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Muammer Karaman, annelerin direnişine, eylemine destek olmaya geldiklerini belirtti.

“Bu kutlu direnişin, haklı direnişin hakkı yakın zamanda alınacak”

Tüm Türkiye’nin bu eylemin farkında olduğunu ve annelerin yalnız olmadığını vurgulayan Karaman, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dediğiniz her kelime, burada geçirdiğiniz her dakika aynı şekilde Anadolu’nun bütün kentlerinde, bütün insanların yüreğinde karşılığını buluyor. İnşallah bu kutlu direnişin, haklı direnişin hakkı yakın zamanda alınacak. Okulda olması gereken çocuklarımızın maalesef ellerine silah verilip, ülkeye faydalı bir insan olma imkanları ellerinden alınmış. Bu çocukları dağa kaçıranlarda, bunlara yardım ve yataklık yapanlarda yaptıklarının ne kadar yanlış bir şey olduğunu fark edeceklerdir, fark etmelidirler. Biz doğusuyla batısıyla, Kürt’üyle Türk’üyle bir ve beraber olan, bin yıldır da bu coğrafyada hep beraber yaşayan bir milletiz. İnşallah bu kardeşliğimizi de hiç kimse bozamayacak. Sizler bunun en önemli mesajını veriyorsunuz. Muş’un havası soğuk ama sizlerin yüreğinin ne kadar yandığını, ne kadar dağlandığını görüyoruz.”

“PKK terör örgütü 21. yüzyılda devrim üretmek adına Kürt gençlerini kandırarak bir bir ölüme gönderiyor”

2015 yılında terör örgütüne katılan ve oğlu devlete teslim olan baba Hüseyin Yıldız ise annelere destek olmak için eyleme katıldığını ifade ederek, “2015 yılında oğlum terör örgütüne katıldı. Biz 6 ay sonra oğlumun Kobani’de ayağından yaralı olduğunu sosyal medya üzerinden gördük. Birçok girişimlerde bulunduk ve nitekim ikna çabaları sonucu oğlum gelip devlete teslim oldu. Oğlum 8 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye oldu. Şu anda evinde mutlu, mesut bir şekilde yaşıyor. Birileri derki ‘ya gelip cezaevinde çürüyeceksin’ asla ve asla öyle bir şey yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde pişmanlık yasası var. Görünürde Kürt sorunu diye Kürt halkına lanse edilen bir algı var. Ben bu saatten sonra buna olan inancımı tamamen yitirdim. PKK terör örgütü 21. yüzyılda devrim üretmek adına Kürt gençlerini kandırarak bir bir ölüme gönderiyor. Kürt sorunu diye bir şey yoktur. Onların Kürt hakkını savunmak da zerre kadar bir ihtimal kimse vermesin. Kürt halkını bu saatten sonrada kimsenin kandırmaya haddi de hesabı da olmasın” şeklinde konuştu.