İstanbul Fatih’te bir zamanlar otopark olarak kullanılan tarihi Bakkalzâde Mehmed Çelebi Mescidi aslına dönmeyi bekliyor. Mescidin sadece temelleri, minaresinin bir kısmı ve haziresinde bulunan 2 mezar gözüküyor.

İstanbul'un kaybolan mescidi aslına dönmeyi bekliyor

Bakkalzâde Mehmed Çelebî tarafından 16. yüzyılın ikinci yarısında yaptırılan Bakkalzâde Mehmed Çelebi Mescidi aslına dönmeyi bekliyor. İstanbul Fatih’te bulunan mescidin son durumu havadan görüntülendi. Görüntülerde mescidin ve haziresinin planları net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bir zamanlar üstü beton ile kapatılan mescidin arsası otopark olarak kullanılıyordu. Daha sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 2007 yılında düzenlenen kazı ve ihya çalışmaları ile toprak altında kalan kısımları gün yüzüne çıkarıldı. Ancak eserin bugüne kadar gelebilmiş temelleri ve parçalanan mezar taşları dışında bir şey görmek mümkün değil. Araştırmacı Yazar Halid Develioğlu, bölgede incelemede bulunarak eserin bir an önce restore edilip ibadete açılması gerektiğini ifade etti.

“2007 yılında kazı ve ihya çalışması yapıldığına dair tabela var"

Tarihi mescidin restore edilmesi gerektiğini ifade eden Araştırmacı Yazar Halid Develioğlu, “Arkamda görmüş olduğunuz eser Bakkalzâde Mehmed Çelebi Mescidi, burayı yaptıran Mehmed Çelebi Hazretleri çok ünlü bir tıp alimidir. Kendisinin yaptırdığı mescide defnediliyor. Burasının yapılma tarihi tam net değil ama 16.yy yapıldığı rivayet ediliyor. Çeşme, mescit ve hazire alanı uzun yıllardır bakımsız bir halde. Buradaki hazire alanında bir çok mezar taşı kırılmış ve kabirler artık kalkmış durumda bulunuyor. Bunun tek en büyük sebebi ise restorasyon görememiş olmasıdır. Minarenin büyük bir kısmı çökmüş halde gözüküyor. Tarihi kaynaklara ve eski şehir planlarına baktığımız zaman burasının bir mescit olduğu belli oluyor. 2007 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından kazı ve ihya çalışması yapıldığına dair tabela koymuşlar. O yıldan bugüne kadar buraya bir çivi bile çakılmadı. Burası 30- 40 yıl öncesinde bile yıkık bir haldeydi” ifadelerini kullandı.

16 Ocak 1861 tarihli bir belgede, mescidin ibadete açık olduğu, Hacı Hasan Dede Efendi adlı kişinin, hafız olup, imamlık kadrosu olan bu mescie imam olarak tayini talep edildiği belirtiliyor. Mescidin, bu tarihten sonra muhtemelen, bir yangın ile ağır hasar aldığı ve zamanla yıkıldığı tahmin ediliyor. 1875-1883 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen haritada, mescidin bulunduğu alanda, “Bakkalzâde Camii Harâbesi” ifadesi yer almaktadır.