Yurt genelinde GPS (Global Positioning System) sinyallerine müdahale ediliyor ve sahte konum saptırma uygulanıyor. Drone saldırılarına karşı üretilen sistemler nedeniyle yasal uçuş yapan dronelar Ankara’ya doğru kendi başına gidiyor. Gemilerin, uçakların ve konumlandırma sistemi kullanan tüm cihazların sistemleri bozulabilirken, bir çok geminin konumu İstanbul’da olmasına rağmen Ankara olarak gözüküyor.

İnsansız hava araçları teknolojilerinin gelişmesiyle beraberinde savunma sistemleri de gelişti. Sınır güvenliği ve terör saldırılarından korunmak için üretilen cihazların şehir merkezlerinde kullanılmaya başlanmasıyla büyük sorunlar oluşmaya başladı. İstanbul’da İHA savuma sistemleri nedeniyle her gün bir çok drone düşüyor, kayboluyor veya cihazlar Anakara’ya doğru gidiyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden izin alınarak yapılan uçuşlarda bile İHA savuma sistemleri kapatılmıyor. Bu nedenle sinema sektöründe çalışan bir çok firmanın kullandığı dronelar sahte konum müdahalesi yapılması nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanı’na doğru uçuyor. Bu sırada kontrol edilmesi mümkün olmayan cihazlar pilleri bitene kadar uçuyor. Sinema sektöründe çalışan ve droneları müdahale sonucunda kaybolan kişiler ise sadece maddi kayıplardan endişe etmediklerini droneların bir insana ciddi zarar verebileceğini söyledi. Sadece droneların değil gemilerin de navigasyon sistemleri bozuluyor veya konum Ankara Esenboğa Havalimanı olarak gözüküyor. Gemilerin konumunda bakılan sistemler, araç takip sistemleri yanlış bilgi verebiliyor. Konum saptırma müdahalesi nedeniyle kamu kurumlarının droneları da etkilenerek düşüyor.

“Cihazlar devlet kurumlarını da etkiliyor”

Drone Pilotları Platformu kurucusu Aytaç Engin, “Platformu üyelerinin, cihazların GPS sinyallerinin şaşırtılarak başka bir yere yönlendirilmesi sebebiyle cihazların kontrolden çıktığı, kaza ve kırım yaşadığı ve maddi hasarlara uğradığını söylüyorlar. Şu anda sorunun kökü olan Türkiye’de çalıştırılmış olan bu cihazları şaşırtan cihazlar devlet kurumlarını da etkiliyor. Devlet kurumlarının cihazları da bu konudan müzdarip. Biz devlet cihazlarının da tamiratını yapıyoruz teknik servisimizde. Hayvanların takip edildiği GPS cihazları var. Leyleklerin göç yollarını takip ediyorlar. Mesela takibi yapan bir firma ile görüştük. Leyleklerin Ankara’da gözüktüğünü söylüyorlar. Yani konumu şaşırttıkları için hayvanları da takip edemiyorlar. Bu sadece insansız hava araçlarında değil, boğazdan geçen GPS kullanan tankerler de var. Baktığınız zaman hayatı genel olarak olumsuz yönde etkileyecek birçok şeye sebep oluyor” diye konuştu.

“GPS sinyaline erişimi engellemek suçtur”

Geliştirilen GPS müdahalesi yapan savunma sistemler yüzünden sinema sektörünün olumsuz etkilendiğini dile getiren drone pilotu Mehmet Öztekin ise, “Sistem dost düşman ayrımı yapmaksızın çalışıyor. Sistem kablosuz haberleşen sistemleri tespit ediyor ve GPS sinyallerini bozup kesiyor. Bizim kullandığımız cihazlar kontrolsüz bir şekilde uçuyor. Kaybolan cihazlarımız var bu sistem yüzünden. Kontrolsüz kalan bir cihaz gidip birisinin üzerine düşebilir. Hava araçlarının GPS kesildiğine dair Türkiye üzerinde raporlar var. Bir vatandaşın GPS sinyaline erişmesini engellemek suçtur. Sektör olarak bizde artık dava açmak için hazırlık yapıyoruz” dedi.

“Cihazlarımız havada kayboldu”

Sinema sektöründe drone pilotu olarak çalışan Janberk Kızılkaya, “Drone ile yaptığımız her uçuş Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından izin alınarak yapılıyor. Son geliştirilen drone savunma sistemleri nedeniyle bir çok kaza yaşadık. Yaşadığımız kazalar hem maddi hem de manevi olarak bir çok zarar vermektedir. Geçen ay 2 adet cihazımız izinli uçmamıza rağmen bizle olan bağlantısı kesildi. Daha sonra cihazlarımızın uydu ile haberleşmesi kesildi. Cihazlarımız havada kayboldu, nereye gittiğini bilmiyoruz. Bu durumdan kamu kurumlarının cihazları da etkileniyor” ifadelerini kullandı.

GPS nedir?

GPS(Global Positioning System) dünyanın çevresinde bulunan uyduların yardımı ile dünya üzerindeki konumu bulmaya yarayan sistemlerdir. Bu sistemler tüm dünya genelinde ücretsiz bir şekilde kullanılabiliyor. Bazı bölgelerde yerel otoritelerin kararı veya savunma sistemleri nedeniyle erişim sorunu yaşanabiliyor. Ancak herhangi bir müdahale olmadığı taktirde herkes bu sistemleri kullanabilme hakkı bulunuyor.