Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, hastane personelinin 3. doz aşısını Coronavac olarak yaptıranlarda aşıdan en az 7 gün sonra antikor düzeyinin 7,5 kat arttığını, Biontech olarak yaptıranlarda ise 106 kat arttığı tespit edildiğini açıkladı. DEÜ Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç ise çalışmanın önemine değinerek, “Sağlık çalışanlarda ve belli bir yaş gurubunda 2 doz Sinovac aşısından sonra bir doz Mrna aşısı yapılan bir grup var. Bununla ilgili sonuçlar bilinmiyor. Bütün dünyada bilinmiyor. Türkiye’de de bu konuda başlayan çalışmalar var ama sonucu ilk açıklayan biziz" dedi.

Korona virüs pandemisi tedbirleri kapsamında ilk 2 dozu Coronavac aşısı olanlara 3. doz aşı uygulaması sürerken Dokuz Eylül Üniversitesi, 3. Doz aşı olan sağlık çalışanlarının antikor oranlarını basın mensupları ile paylaştı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, rektörlük binasında düzenlenen basın toplantısında, “Hastane yönetimiz pandemi sürecinde çok ciddi ve hızlı tedbirler aldı. Pandemi bir süre daha hayatımızda olacak gibi gözüküyor. Bu tedbirlere bir süre daha uymamız gerekiyor. Birimlerimizdeki iş akışını, maske ve mesafe kurallarına uygun hale getirdik. Hasta ve yaya trafiğini düzenledik. Özellikle pozitif olanla, olma riski taşıyanlar ile hiç olmayanların mesafe düzenini belirledik. Ekipman olarak gerekli olan sosyal mesafe bantları, maske gibi ekipmanları kendi imkanlarımız ile yürüttük. Bu konuda sıkıntı yaşamadığımız gibi diğer kamu kurumları ile de bu üretimleri paylaştık. Pandeminin ilk gününden itibaren virüs tanısını hızlı ve güvenli yapmak için Covid-19 Tanı Laboratuvarını kurduk ve Covid-19 izleme merkezini açtık. Bu merkezimizdeki çalışmalarımız Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından yürütüldü. Finansmanı rektörlülük olarak biz sağladık. Böyle önemli bir çalışmaya hızlıca kaynak bulmamız lazımdı ve buna en uygunu da rektörlük kaynağıydı. 3 bin 538 sağlık çalışanında yapıldı ve 1 yıl süreli izlendi ve izlenmekte. Bu bilimsel veriler ortaya koymakta ki aşı çok bilinmezlikler ile gelişmiş ve halen devam eden bu hastalığa karşı bulunan en etkili önlem. Hem kendimiz korumak hem de başkasına zarar vermek adına gerekli önlemleri göstermek zorundayız” dedi.

Yüz yüze eğitimde sadece Dokuz Eylül Üniversitesindeki dersliklerde 70 bin öğrencinin bulunacağını ifade eden Rektör Hotar, “Bunların aşılı olması hem kendini hem arkadaşlarını riske atmamak için çok önemli. Hocalarımızın ve idari personelimizin aşı yaptırmış olması sağlık açısından çok önemli. Bu zaten yapılan çalışma ile ortada” diye konuştu.

“Antikor düzeyinin arttığı ve yeterli düzeye eriştiği saptandı”

Maddeler halinde araştırmanın sonucu hakkında rakamlar veren Hotar, “Araştırmamızın ilk sonuçlarına göre antikor düzeylerinin Dokuz Eylül Üniversitesi sağlık çalışanlarının iki doz Coronavac aşısından 4 ay sonra anlamlı şekilde düştüğü ancak yüzde 89’unda halen yeterli düzeyde olduğunu tespit etti çalışan arkadaşlarımız. Üçüncü doz aşı sonrası sağlık çalışanlarının yüzde 100’ünde antikor düzeyinin arttığı ve yeterli düzeye eriştiği saptandı. Sağlık personelinin 3. doz aşısını Coronavac olarak yaptıranlarda aşıdan en az 7 gün sonra antikor düzeyinin 7,5 kat arttığı, Biontech olarak yaptıranlarda ise 106 kat arttığı tespit edildi. Katılımcılardan 3. doz aşısını Biontech ile olanların durumları değerlendirildiğinde antikor düzeylerinin zaman içinde düştüğü, ancak halen var olan antikor düzeyinin aşıdan yaklaşık iki ay sonra oldukça yeterli düzeyde olduğu (16865 AU/ml) saptandı. Aşıdan sonra yüzde 100 arttı ancak düşmesine rağmen 2 ay geçmesine rağmen hala yeterli koruma sağlandığı görüldü. İlk iki doz aşı arasında sağlık çalışanlarımızın yüzde 4’ünde Covid-19 hastalığı geliştiği göründü. 3. doz aşısını olan 293 kişiden sadece 1 kişide Covid-19’a yakalandı ve o da hafif atlattı” dedi.

Aşı karşıtları için suç duyurusunda bulunulabileceğini de belirten Hotar, “Kişiler kendi özgürlük alanı içinde böyle bir özgürlük hakkını sahip olsalar bile ki sadece kendileri bir adada yaşıyorsa bu özgürlüklerini kullanabilirler. Ancak her bir kişi çalışma arkadaşlarını riske attığı için bu bir özgürlük değil. Kitleleri engelleyecek aşı karşıtlarına karşı bir suç duyurunda bulunabilir toplumu riske attığı için” şeklinde konuştu.

Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde yer alan öğretim üyelerinin çoğunluğunun aşılandığını belirten Hotar, “Hocalarımız içi çok ciddi bir aşılanma oranı var. Olmayanlardan da haftada 2 kere PCR testi isteyeceğiz. Öğrenciler için turnike sayılarımızı arttırıyoruz, güvenlik sayımızı arttırıyoruz, girişlerimiz arttırıyoruz ki hem de aşı hem de test sonuçlarını her gün kontrol edebilirim” dedi.

Okullar açıklaması ile aşılanma sayılarının değişeceğini belirten Hotar, “Ben aşısız öğrenci rakamının 0’a yakın olacağını düşünüyorum. Toplumu aşı karşıtı söylemi etkilemekte. Vatandaşlarımız duyarlılık gösterip bunlara karşı bir tepki ortaya koyması lazım. Kendisini tamam ama başkasını riske atamaz” açıklamasında bulundu.

“2. bir Mrna aşısına gerek olup olmadığını araştırıyoruz”

Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç ise çalışmanın önemine değinerek, “Sağlık çalışanlarda ve belli bir yaş gurubunda 2 doz Sinovac aşısından sonra bir doz Mrna aşısı yapılan bir grup var. Bununla ilgili sonuçlar bilinmiyor. Bütün dünyada bilinmiyor. Türkiye’de de bu konuda başlayan çalışmalar var ama sonucu ilk açıklayan biziz. Dünyada ve Türkiye’de ilk kez 2 doz inaktif aşıdan sonra 1 Mrna aşısı yapılanlarda bir sonuç açıklanıyor. ‘2 doz Coronavac aşılarının hiçbir etkisi yok, mutlaka herkese sıfırdan Biontech yapalım’ diye bir düşünce vardı. Ama daha önce yapılan aşıların bir yararı olduğunu ve 3. doz olarak tek doz Mrna aşısı yapılmasıyla bile çok yüksek miktarda antikor oluştuğunu gösteriyor. O düşünce böylelikle yok olmuş oldu. Yüksek antikor oluşuyor. ‘Daha önce yapılan Coronvac yok sayılır, 2 doz Biontech aşısı yapılır’ düşüncesi yanlış. Biz yaklaşık 2 aydır bu durumu izliyoruz. Şu anki verilere göre 3. olarak bir doz Biontech aşısı yeter. Biz Aralık ayında tekrar bir izleme yapacağız. Çünkü antikor düzeyleri düşebilir. Ama bir sorun olacağını düşünmüyoruz. Biz zaten hastalığa yakalananları izliyoruz. Bizim durumumuzda hastalığa yakalanan çok az kişi var. 300 kişiden 1 kişi hastalığa yakalandı. Hastalığa yakalanmaktan koruyor, 2. bir Mrna aşısına gerek olup olmadığını araştırıyoruz” diye konuştu.