Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneğinin (TOGEMDER) eski ve yeni yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Onursal Başkanı olduğu Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneğinin (TOGEMDER) eski ve yeni yönetim kurulu üyeleriyle Vahdettin Köşkü’nde bir araya geldi. Erdoğan, TOGEMDER Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devreden Saadet Gülbaran’ın 16 yılını derneğe vakfettiğini belirterek, emekleri için teşekkür etti.

“TOGEMDER bu yardımlaşma fikrinin vicdanıyla besleyen insanların kalbinden doğdu”

TOGEMDER eski ve yeni yöneticilerine hitapta bulunan Emine Erdoğan, “Bu dönemde anasınıfsız Okul Kalmasın projesiyle 720 dersliği Milli Eğitim Bakanlığımıza kazandırdık. ’Erken tanı, erken hayat’ çalışmasıyla farklı gelişen çocuklara ve ailelerine el uzattık. İstismara uğramış çocuklar için çocuk izlem merkezini hayata geçirdik. ’Geleceğe annemle yürüyorum’ projesiyle annelerin meslek sahibi olmasını sağladık. Cemre Çarşısı ve ’Artsın Eksilmesin Dönüşüm Pazarı’, hayırseverliğe yepyeni bir vizyon kazandırdı. İnanıyorum ki, emaneti devrettiğiniz bu güzel ekip, TOGEMDER’e yeni değerler katarak bu birikimini çoğaltacak. TOGEMDER bu yardımlaşma fikrinin vicdanıyla besleyen insanların kalbinden doğdu. Ülkemize, milletimize karşı duyduğumuz sorumluluğu ruhunun en derinliklerinde hissedenler tarafından büyütüldü” dedi.

“Vakıflar, bu ince yaşam sanatının en iyi öğrenileceği, aktarılacağı yerlerdir”

TOGEMDER’in yardımlaşmayı, sadece anlık ihtiyaçların karşılanmasının ötesine taşıdığını belirterek konuşmasını sürdüren Emine Erdoğan, “Yardımlaşmayı yalnızca anlık ihtiyaçları karşılamanın ötesine taşıdı. Zamanın ruhunu gözledi, günün değişen ihtiyaçlarını tespit etti. Toplumun nabzını tuttu. Gerekiyorsa, faaliyet alanlarına yeni modüller ekledi. TOGEMDER’in bu yönüyle oldukça dinamik bir sivil toplum kuruluşu olduğunu gözlemliyorum. Çünkü bu işin özünde, dünyanın dertlerine şifa olma, dünya düzenine yön verme fikriyatı var. Bir damla gözyaşını bile silsem ne mutlu bana demek için bu işlere girilmeli. Bizim STK anlayışımız ise tarihi bir zemine ve manevi bir mirasa dayanıyor. Tarihimize baktığımızda Osmanlı İmparatorluğu’nun adeta bir vakıf cenneti olduğunu görürüz. Merhametin, vicdanın ve yaratılana karşı duyulan muhabbetin kurumsallaşması, eşi benzeri olmayan bir tarih mirasıdır. Vakıf kültürümüz, insanlık tarihinin ender başarılarından biridir. Bizler bu gerçeği, dilden dile aktarmalıyız. Bunu, tüm dünya için bir başucu kitabı haline getirmeliyiz. İşte vakıflar, bu ince yaşam sanatının en iyi öğrenileceği, aktarılacağı yerlerdir. Kurumlarımızın, bu bakiyeyi, özellikle gençlerle buluşturacak canlı bir köprü olacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

Konuşmasının ardından Emine Erdoğan, Gülbaran’a teşekkür plaketi takdim etti.