İSTANBUL (AA) - Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'ndaki konserde, 1641'de Nico Amati'nin imzasını taşıyan 380 yaşındaki kemanıyla sahne alan Gidon Kremer'e, CRR Senfoni Orkestrası eşlik etti.

Henüz 4 yaşındayken keman sanatçısı babası ve büyükbabasıyla keman çalışmaya başlayan, 7 yaşında Riga Müzik Okulu’na giren Kremer, konserde Alfred Schnittke'nin kendisi için yazdığı 4. Konçerto'yu ve "Bir Yaz Gecesi Kabusu" olarak yorumlanan "(K)ein Sommernachtstraum" adlı eserini seslendirdi.

Cem Mansur, göreve geldiği günden bu yana yaptıklarını anlattı

Ekrem İmamoğlu’nun davetiyle iki yıl önce CRR Konser Salonu'nun Genel Sanat Yönetmeni olarak göreve başlayan Mansur, görevden alındıktan sonraki son konserinde, görevi süresince imza attığı işlere ilişkin bilgi verdi.

Mansur, salgın önlemleri kapsamında, teması azaltmak amacıyla ara verilmeyen bir saatlik konserler planladıklarını belirterek, "Umarım kapanmalar tekrar olmaz. Ben burada olan ve olmayan herkese teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bu salonu gerçekten kısacık bir süre içinde eski kimliğine kavuşturup pandemi şartlarına rağmen dolu dolu yaşar bir hale getirdiniz. Konserde olması gereken şeyler olmaya başladı. Bunu sizler olmadan yapamazdık." dedi.

Salgın dolayısıyla kapalı olan dönem hariç genel sanat yönetmenliğinin 4,5 ay sürdüğünü aktaran başarılı orkestra şefi, "Bu bir rekor herhalde. Fakat yine de en azından birtakım şeyleri yoluna koyduğumuzu düşünüyorum. Salonda neler yaptığımızı biliyorsunuz. Tabii ki besteciler en önemli insanlar, besteciler hariç, yaşayan belki de en önemli iki müzisyeni konuk ettik. Bu akşam Gidon Kremer, birkaç hafta önce Jordi Savall. Bu kalitede devam eden bir programımız vardı. Salon içinde çok heyecan verici şeyler olacaktı." değerlendirmesinde bulundu.

Cem Mansur, fuaye konserleri, sergiler ve film gösterimleriyle konserlerin desteklenmesinin planlandığını dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Bütün bunlar yine olur belki bir gün. Fakat Salonda yaptıklarımızdan kısaca söz etmek isterim. Cemal Reşit Rey'in eserleri, Türk Beşlileri arasında en hoyratça kullanılmış ve kaybolmaya yüz tutan eserlerdi. Hala 4 perdelik operalar kayıp. Çünkü dağıtılmış her tarafa. Cemal Bey eksik olmasın, kendisi de biraz dağınıkmış bu konuda. İlk defa, bestecinin adını taşıyan konser salonunun çatısı altında, eserlerinin kaybolmaması adına bir Cemal Reşit Rey arşivi oluşturmaya başladık. Kaybolan ve kaybolduğu sanılan eserler tekrar ortaya çıktı. Oranın biraz Cemal Reşit Rey'in referans kütüphanesi ve arşivi olmasını da amaçlamıştım. Bu amaçla da bestecinin varislerini ikna ederek, eldeki bütün el yazmalarını salona bağışlamalarını sağladık. Umarım önümüzdeki aylarda dijitalleştirilip, bir kısmı fuayede sergilenmeye başlayacak."

Bir dans programı başlattıklarının da anlatan Mansur, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konuda Türkiye'de açık ara en iyi, Zeynep Tanbay'ı davet ettim. Yukarıda, bir önceki yönetim zamanında makam odası olan yeri, dans stüdyosu yaptık. Farklı yaş grupları için çağdaş dans workshopları, yapacağımız şeyler arasındaydı fakat pandemiye rağmen çok heyecan verici bir eser ortaya çıktı dans stüdyomuzdan, 'Mücbir Sebep' diye. Beethoven Yılı ile pandemide yaşadıklarımızı bir araya getirmek inanılmaz parlak ve yaratıcı bir projeydi. Ondan da çok gurur duyuyorum açıkçası. Pandemiden önce açık havada ilçe konserleri yaptık. Çok heyecan vericiydi gerçekten. Geçen yaz yaptığımız 8 açık hava konserinde binlerce belki on binlerce insana senfonik müziğin onlara ait olabileceğini göstermekti amaç. Bütün bunlar istenmedi bu belediye tarafından. Yapacak bir şey yok. Yolumuza devam ediyoruz. Zaten düzenli bir orkestra kurulumu amacıyla ben bu görevi kabul etmiştim. Onun da şimdi olacağı yok. En iyi müzisyenlerden oluşmuş Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrasıyla son iki konserim var."

Tüm biletleri tükenen bir saatlik konserin sonunda müzikseverler, sanatçıları uzun süre ayakta alkışladı.