Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Hazreti Hüseyin Efendimize duyduğumuz sevgi ve muhabbet, onun ideali olan vahdet ve kardeşlik bilinci ekseninde daha fazla kenetlenmemizi sağlamalıdır” dedi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara Valiliğinin düzenlediği Muharrem Matemi ve Lokma Buluşması’na katıldı.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nin avlusunda düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, programı düzenleyen Ankara Valisi Vasip Şahin’e teşekkür ederek, “Bu buluşmamızın kardeşliğimizi, muhabbetimizi ve musahipliğimizi pekiştirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.” dedi.

Başkan Erbaş, Muharrem ayının İslam tarihinde farklı bir yeri olan ve içerisinde birçok tarihi olayın yaşandığı önemli bir zaman dilimi olduğunu ifade ederek, “Bilhassa Muharrem ayının 10. günü olan bugün, Aşure günü vesilesiyle bizler, bilgi ve kültür hafızamızda yer alan önemli hatıraları yâd eder, peygamberler tarihinin derinliklerine doğru duygusal ve hüzünlü yolculuklar yaparız. 10 Muharrem’i hüzün deryasına dönüştüren asıl sebep ise İslam tarihinin en acı olaylarından birinin, Kerbela faciasının bu gün vuku bulmuş olmasıdır.” diye konuştu.

Hicri 61 yılında Hazreti Hüseyin ve beraberindeki 72 müminin, Kerbela’da hunharca şehit edildiğini belirten Başkan Erbaş, “Bu elim hadise, Allah’a ve O’nun kutlu elçisine iman eden bütün müminlerin kalbinde derin yaralar açmış, İslam dünyasını yasa ve gözyaşına boğmuştur. Alvarlı Muhammed Lufi Efendinin ifadesiyle; “Sahrâ-yı Kerbelâ kan gülistânı/Bozuldu risâlet bâğ u bostânı/ Ehl-i beyt’in soldu bahâristânı/ Ahmed ağlar, Mahmûd ağlar, Hızır ağlar” ifadelerini kullandı.

“Kerbelâ faciasına dair hissettiğimiz acı ve üzüntü, bizleri asla haktan, insaftan ve adaletten ayırmamalıdır.” diyen Başkan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Duygularımız, sözlerimiz ve davranışlarımızı, millet ve ümmet birliğimizi sarsacak yeni acıların kıvılcımı olmamalıdır. Bilakis Hazreti Hüseyin Efendimize duyduğumuz sevgi ve muhabbet, onun ideali olan vahdet ve kardeşlik bilinci ekseninde daha fazla kenetlenmemizi sağlamalıdır. Yüreklerimizi dağlayan bu acı olay karşısında bizlere düşen görev, söz konusu hadisenin sebeplerini, sonuçlarını ve İslam coğrafyalarında bıraktığı olumsuz etkileri görerek gereken dersleri ve mesajları almaktır. Bu bağlamda öncelikle Hazreti Hüseyin Efendimizi ve onun temsil ettiği erdemleri iyi anlamak gerekir.

Bugün yüreğinde ehl-i beyt sevgisini taşıyan her Müslümana düşen, Hz. Hüseyin’in şahsında vücut bulan ve uğruna can verdiği erdemleri hep birlikte sahiplenmektir. Onun asaletini ve ahlakını kuşanarak yaşamaktır. İman, ihlas, samimiyet ve hakkaniyet sahibi olmaktır. Rabbimizin, Hazreti Muhammed Mustafa ile gönderdiği ilahî hakikatlere sadakat ve vefa göstermektir”

Başkan Erbaş, Kerbela’nın bütün Müslümanların müşterek acısı olduğunu dile getirerek, “Bizler, etnik, mezhebi ve meşrebi farklılıklarımıza rağmen hepimiz kardeşiz. Hep birlikte bir bedenin azaları gibiyiz. Hazreti Muhammed (sav)’in açtığı kutlu yolun yolcuları, öğrettiği güzel ahlakın şahitleri, bıraktığı iki emanetin, Kur’an ve sünnetin varisleriyiz. Bizler, sadece İslam diyarlarının değil, tüm mazlum coğrafyaların da umudu olan bir milletin evlatlarıyız.” şeklinde konuştu.

“Ortak düşmanımız olan cehalete, fitneye, zulme, şiddete ve nefret diline karşı birlikte mücadele etmeliyiz.” ifadelerini kullanan Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“Tefrika yerine vahdet ve birliği, husumet yerine muhabbeti, nefret yerine merhameti çoğaltmalıyız. Bilmeliyiz ki bütün sorunlarımızın çözümü yine bizdedir. Birliğimizde, beraberliğimizdedir. Bunu gerçekleştirecek tarihi birikime, ilme, irfana, imana ve imkâna fazlasıyla sahibiz. Bu duygu ve düşüncelerle serdar-ı şüheda Hz. Hüseyin (ra) başta olmak üzere, din ve mukaddesat uğrunda, hak-hakikat yolunda en aziz varlığı olan canlarını feda eden bütün şehitlerimizi, saygıyla, minnetle ve hürmetle yâd ediyor; hepinizi tekrar muhabbetle selamlıyorum.”

Programda, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve Ankara Valisi Vasip Şahin de bir konuşma yaptı.

Çok sayıda davetlinin katıldığı program lokma ikramının ardından sona erdi.