Erzurum’da “Bölge İdare Mahkemeleri İçtihat Paylaşımı ve Değerlendirme Toplantısı” yapıldı. Toplantı da konuşan Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, “Benzer davalarda farklı yargı kararları verilmesi, yargıya olan güveni azaltmakta, hukuki güvenlik ilkesini zedelemekte, toplumsal yaşamda belirsizlik ve eşitsizlik oluşturmaktadır” dedi.

Erzurum Palandöken’de bulunan bir otelde “Bölge İdare Mahkemeleri İçtihat Paylaşımı ve Değerlendirme Toplantısı” düzenlendi. Danıştay ile Bölge İdare Mahkemeleri arasında iletişim ve işbirliğinin güçlendirilmesi, Danıştay içtihatlarının bilinirliğinin sağlanması, farklı Bölge İdare Mahkemeleri arasındaki ihtimal içtihat farklılıklarının azaltılması ve söz konusu mahkemelerdeki ihtisaslaşmada etkinlik ve verimliliğin sağlanması amacıyla düzenlenen toplantıya, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Danıştay Genel Sekreteri Kemal Açıkgöz, Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, 10. Daire Başkanı Yılmaz Akçil, Danıştay 9. ve 10. Daire Başkanlıklarında görev yapan Danıştay Üyeleri ve 9 bölge idare mahkemelerinde görevli Daire Başkanları katıldı.

“Benzer davalarda farklı yargı kararları verilmesi, yargıya olan güveni azaltmakta”

Toplantıda konuşan Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, “Türk yargısı açısından en önemli reformlardan biri olan üç dereceli yargılama sistemine geçiş, istinaf mahkemelerinin 20.07.2016’da faaliyete geçmesiyle gerçekleşmiştir. Aradan geçen yaklaşık altı yıllık süre, istinaf mahkemelerinin ve istinaf kanun yolunun olumlu ve olumsuz yönlerinin, eksikliklerinin ve ihtiyaçlarının değerlendirilmesi bakımından yeterli bir süredir. İstinaf mahkemelerinin, yargılamanın makul sürede tamamlanması ve adil yargılanma hakkının gerçekleşmesi hedeflerine ulaşılmasına katkı sağladığı açıktır. Böylece, etkin yargılama ve adalete hızlı erişim hususunda toplumsal beklentinin karşılanması yolunda önemli mesafe kat edilmiştir. Öte yandan, üç dereceli yargı sistemimizde, kimi kararların istinaf aşamasında, kimi kararların temyiz aşamasında kesinleşmesi, ülke genelinde birden çok Bölge İdare Mahkemesinin bulunması gibi sebeplerle Danıştay ile Bölge İdare Mahkemeleri arasında ve Bölge İdare Mahkemelerinin kendi aralarında hukuki yorum farkından kaynaklanan içtihat farklılıklarının da ortaya çıktığı bir gerçektir. Benzer davalarda farklı yargı kararları verilmesi, yargıya olan güveni azaltmakta, hukuki güvenlik ilkesini zedelemekte, toplumsal yaşamda belirsizlik ve eşitsizlik oluşturmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına göre; yeterli gerekçeyle desteklenmeyen içtihat farklılıkların bulunması hukuki güvenlik ve adil yargılanma hakları bağlamında hak ihlali teşkil edebilmektedir” dedi.

İçtihat aykırılıklarına karşı geliştirilen yöntemler hakkında bilgi veren Yiğit, “Hukuki güvenlik ve adil yargılanma hakları, dolayısıyla da hukuk devleti ilkesi bağlamında ciddi bir sorun teşkil eden içtihat aykırılıklarını önleyici yöntemlerin geliştirilmesi, içtihat birliğinin ve istikrarının korunması o yargı düzeninin başındaki yüksek mahkemenin başlıca görevidir. İçtihat aykırılıklarına karşı geliştirilen yöntemler; “önleyici” yöntemler ve “giderici” yöntemler olarak ikiye ayrılabilir. Önleyici yöntemler, içtihat aykırılıklarının ortaya çıkmasını engelleme amacı güderken, giderici yöntemler; aykırılıkların doğmasından sonra ortadan kaldırılması amacını gütmektedir. Hukuk düzenimizde, içtihat aykırılıklarının giderilmesi amacına matuf olarak Danıştay’a bazı görevlerin verildiği ve hukuki müesseselerin geliştirildiği görülmektedir. İçtihatların birleştirilmesi müessesesi, Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun içtihat aykırılığının giderilmesi için Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarına başvuru yapması bunların en önemlileridir. Diğer yandan, içtihat aykırılıklarının doğmasını önleyici yöntemler mevzuatımızda yer almamaktadır. Bu eksikliğin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla Danıştay İçtüzüğünde değişiklik yapılarak, “İçtihat aykırılıklarının önlenmesi için daire ve kurullar ile Bölge İdare Mahkemeleri arasında düzenli değerlendirme toplantıları yapılmasını temin etmek” Danıştay’ın görevleri arasında sayılmıştır.

İçtihat aykırılıklarının, genel olarak hukuki yorum farklılığı niteliğinde olduğu dikkate alındığında hukuki yorum yetkisine sahip yargı mensuplarının ve yargı organlarının bir araya gelmeleri, aralarında iletişim ve işbirliğinin artırılması, karşılıklı olarak içtihatların paylaşılması ve değerlendirilmesi ve Danıştay içtihatlarının tüm idari yargı mensupları tarafından bilinirliğinin sağlanmasının içtihat aykırılıklarının önlenmesi için etkili bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz” diye konuştu.

İnsan Hakları Eylem Planında da “İstinaf kanun yolunda, aynı konulardaki karar farklılıklarını gidermek amacıyla yüksek mahkemelerin ilgili dairelerinin de katılımıyla düzenli toplantılar” yapılmasının öngörüldüğünü belirten Yiğit, “Bugün ve yarın düzenleyeceğimiz toplantılarda, tam yargı davaları ile damga vergisi mevzuatı ve harçlar mevzuatı çerçevesindeki içtihat aykırılıklarının ele alınması planlanmıştır. Tam yargı davalarının çözümlenmesinde mevzuattan ziyade yargı içtihatlarının belirleyici olduğu, hızla değişen ve gelişen ekonomik ve ticari ilişkilerin yeni uyuşmazlıklar doğurması nedeniyle damga vergisi ve harçlarla ilgili uyuşmazlıkların da hızla değiştiği ve farklılaştığı gözetildiğinde bu konulardaki içtihat aykırılıklarının önlenmesi önemli hale gelmiştir. Her bir toplantı için öncelikle, Danıştayın ilgili dairelerinin ve Bölge İdare Mahkemelerinin görüşleri alınarak içtihat birliğinin sağlanması açısından sorun teşkil ettiği görülen veya ileride sorun teşkil edebileceği öngörülen hususlar tespit edilmiştir. Bu hususlar, Danıştayın ilgili Dairelerinin Başkan ve üyeleri ile Bölge İdare Mahkemeleri bünyesindeki ilgili tüm daire başkanlarının ve üyelerinin katılımı ile iki ayrı çalışma grubunda ele alınacak ve değerlendirilecektir. İlgili tüm idari yargı mercii ve mensuplarının katılımıyla yapılacak bu toplantıların içtihat aykırılıklarının giderilmesi bakımından iyi bir istişare zemini teşkil etmesini ummaktayız. Çalışma gruplarının, ayrı ayrı yapacağı istişare ve değerlendirmeler neticesinde, tespitlerine ve ulaşacakları sonuçlara ilişkin bir rapor hazırlamalarını ve toplantımızın son günü düzenlenecek olan kapanış oturumunda bizlere sunmalarını bekliyoruz” açıklamalarında bulundu.