SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, kanserin önemli bir halk sağlığı problemi olmaya devam ettiğini belirterek, “Kanserde erken tanı için düzenli olarak kanser taraması yapılmalıdır” dedi.

4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Yıldırım, günümüzde ölümle sonuçlanabilen kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarından sonra ikinci sırada kanserin yer aldığına dikkat çekerek, kanserlerin çoğunda erken evrede tanı konulduğunda daha iyi sonuçlandığını bildirdi.

Kanser taramasının, herhangi bir belirti göstermeden önce doktora başvurulduğunda, bazı kanser türleri için kontrol yöntemleri bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Yıldırım, şu bilgileri paylaştı: “Tarama aynı zamanda kansere veya ‘ön kanserlere’ dönüşebilecek bölgelerin bakılmasını da içerir. Kanser taramasının amacı, ön kanserleri ve kanserleri mümkün olduğunca erken tespit etmektir. Böylece tedavide, mümkün olan en iyi sonuç elde edilebilir. Kanser türlerini taramak için farklı testler kullanılır. Taramanın başlama yaşı, taranan kanserin türüne bağlıdır. Bunun nedeni, farklı kanserlerin bir kişinin hayatında farklı zamanlarda ortaya çıkma eğiliminde olmasıdır.”

Kanser taraması neden yaptırılmalı?

Erken bulunan kanserlerin genellikle küçük ve bazen kolayca iyileştirilebilir veya tedavi edilebilir olduğuna değinen Prof. Dr. Yıldırım, şunları kaydetti: “Bazı kanserleri erken tedavi etmek, insanların daha uzun yaşamasına yardımcı olabilir. Bazen tarama, henüz kanserli olmayan ancak ilerde kansere dönüşebilecek hücreleri bulabilir. Peki herkes aynı kanser taramasından mı geçiyor? Herkese aynı kanser türleri için tarama yapılmaz ve herkes aynı yaşta kanser taramasına başlamaz.

Örneğin; aile öyküsünde belirli kanserler olan kişiler, aile öyküsü olmayan kişilere göre daha genç yaşta taramaya başlayabilir ve farklı zamanlarda tarama testlerini tekrarlayabilirler. Tarama yaptırmak isteyen kişi doktora başvurarak ‘Hangi kanserler için tarama yaptırmalıyım?’, ‘Hangi tarama testlerinin yaptırılacağı konusunda yapılacak seçimler var mı?’, ‘Kanser taramasına kaç yaşında başlamalıyım?’, ‘Ne sıklıkla taranmalıyım?’ gibi soruların yanıtlarını öğrenilmelidir. Tarama yapıldıktan sonra test sonucunuz anormal çıkabilir. Bu kanser veya ön kanser olabileceğiniz anlamına gelebilir ancak kesinlikle kanser olduğunuz anlamına gelmez. Doktorunuz çıkan sonuca göre herhangi bir sorun olup olmadığından emin olmak için muhtemelen başka testler yapılmasını isteyecektir. Doktorunuzla görüşene kadar kanser olma konusunda endişelenmemeye çalışın.”

Hangi kanserler için tarama yapılabilir?

Tarama testlerinin meme, kolon, rahim ağzı, prostat, akciğer ve yumurtalık kanserleri için yapılabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım, bu kanserleri şu şekilde açıkladı:

“Meme kanseri; Meme kanserini taramak için kullanılan ana teste ‘mamogram’ denir. Doktorlar, insanların ne zaman mamografi çektirmeye başlaması gerektiği konusunda her zaman hemfikir değildir. Ancak çoğu insan 40-50 yaşlarında başlar. Ailesinde güçlü bir meme kanseri öyküsü olan kişiler taramaya daha erken başlayabilir. Meme kanseri taramasına ne zaman başlayacağınıza ve hangi yaşta taramayı bırakabileceğinize karar vermek için doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.

Kolon Kanseri; Kolon kanseri için çok sayıda tarama testi bulunmaktadır. Hangi testi yaptıracağınız size ve doktorunuza bağlıdır. Doktorlar, çoğu insanın kolon kanseri taramasına 50 yaş civarında başlamasını önerir. Bazı insanların, güçlü bir aile öyküsü veya belirli tıbbi durumlar nedeniyle kolon kanseri olma şansı artar. Bu insanlar daha genç yaşta taramaya başlayabilirler.

Rahim Ağzı Kanseri; Rahim ağzı kanseri taraması yaptırmanın birkaç yolu vardır, ancak en yaygın testlerden biri ‘Pap smear’ veya ‘Pap testi’ olarak adlandırılır. Rahim ağzı olan kişiler için Pap testi ile tarama genellikle 21 yaşında ancak bazı durumlarda tarama 25 yaşında başlar. Doktorlar 30 yaşından sonra ‘HPV testi’ adı verilen başka bir tarama testi ekleyebilir veya bu teste geçebilir. 65 yaşından büyük olanların rahim ağzı kanseri taramasına devam edip etmeyeceği konusuna doktorunuzun karar vermesi gerekir.

Prostat Kanseri; Prostat kanserini taramak için kullanılan ana teste ‘PSA testi’ denir. Prostat kanseri taraması yaptırmanın bir kişinin ömrünü uzatıp uzatmayacağı veya daha iyi hissetmesine yardımcı olup olmayacağı açık değildir. Bu nedenle uzmanların çoğu, prostatı olan herkesin taramanın kendileri için doğru olup olmadığına doktorlarıyla birlikte karar vermesini önermektedir. Çoğu durumda, insanlar 50 yaş civarında prostat kanseri taramasını tartışmaya başlamalıdır. Bazı insanlar için, eğer daha yüksek risk altındalarsa, prostat kanseri taraması 40 yaş civarında başlayabilir. Çoğu doktor, 70 yaş ve üstü veya ciddi sağlık sorunları olan kişiler için tarama yapılmasını önermez.

Akciğer Kanseri; Akciğer kanserini taramak için kullanılan ana test, ‘düşük doz BT taraması’ adı verilen bir görüntüleme testidir. Akciğer kanseri riski yüksek olan kişiler için tarama, akciğer kanserinden ölme şansınızı azaltabilir. 50 ila 80 yaşları arasındaysanız ve sigara kullanıyorsanız veya sigara içiyorsanız, doktorunuza akciğer kanseri taraması yaptırmanız gerekip gerekmediğini sorun. Akciğer kanseri olma şansızını azaltmanın veya kanserden kurtulma şansınızı artırmanın en iyi yolu sigarayı bırakmaktır.

Yumurtalık Kanseri; Yumurtalık kanserini taramak için doktorlar kan testi, ultrason adı verilen bir görüntüleme testi veya her ikisini birden yapabilir. Ancak bu testler her zaman erken yumurtalık kanserini bulmaz. Çoğu insan yumurtalık kanseri taramasına ihtiyaç duymaz. Yine de testler bazen ailede yumurtalık veya meme kanseri öyküsü olan kişilerde kullanılır. Onlar için tarama 30 ila 35 yaşlarında başlayabilir. Ailesinde yumurtalık veya meme kanseri öyküsü olmayan kişilerde tarama önerilmez.”