Cildiye Uzmanı Dr. Turgay Hasan Bereket, kızarık ve kaşıntılı döküntüler şeklinde görülen ürtikerde ozon tedavisinin yüz güldürücü sonuçlar verdiğini vurguladı.

Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Cildiye Uzmanı Dr. Turgay Hasan Bereket, ürtiker hastalığı hakkında bilgi verdi. Bazı ilaçların da neden olabildiği hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemlerine değinen cildiye uzmanı; kan dolaşımını hızlandıran, bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyon hastalıklarına karşı direnci arttıran, damarları yenileyen ve kan ve lenf sistemini temizleyen ozon tedavisinin sonuçlarının etkili olduğunu anlattı.

“Ürtiker 6 haftadan uzun sürerse kronik olarak tanımlanır”

Ürtikerin aniden ortaya çıkan, ortası soluk basmakla solan derinden kabarık, sınırları belirgin kızarık kaşıntılı döküntüler olduğunu belirten Uzm. Dr. Bereket, bazı olgularda yanmanın da olabildiğini aktardı. Bereket, “Hastalığa ateş ve eklem ağrıları da eşlik edebilir. Genellikle belirli bir bölgede ortaya çıkar. Bazen de tüm vücudu kapsayabilir. Döküntüler 1-2 milimetre ile birkaç santimetre arasında, bazen de birleşerek daha büyük boyutlarda olabilirler. Bu belirtiler bir günden fazla sürmez. Kaybolur ve vücudun başka bir yerinde çıkar. Süreye bağlı olarak akut ürtiker ve kronik ürtiker olarak incelenmektedir. Akut ürtiker 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşir. 6 haftadan uzun sürerse kronik ürtiker olarak tanımlanır” dedi.

Ürtikere neden olan faktörleri anlattı

Ürtikerde fiziksel etkenler hakkında konuşan Uzm. Dr. Bereket, “Geç basınç ürtikeri, vücudun herhangi bir bölgesine basınç uygulandığı zaman 30 dakika ile 12 saat arasında ortaya çıkar. Kolinerjik ürtiker; egzersiz, sıcak su, baharatlı yiyecekler ve heyecandan sonra görülmektedir. Soğuk kontakt ürtiker; soğuk hava, soğuk su veya cisme dokununca, sıcak kontakt ürtiker ise aynı şekilde sıcak hava, sıcak su veya cisme dokununca ortaya çıkar. Egzersize bağlı ürtiker ve son olarak solar ürtiker bulunmaktadır. Solar ürtiker, güneş ışığına maruz kalınca ortaya çıkarken, titreşim ürtikeri dediğimiz tür ise titreşim yapan aletlerle oluşur” diye belirtti.

“İlaçlar da neden olabiliyor”

Teorik olarak tüm ilaçların ürtikere neden olabildiğini vurgulayan Uzm. Dr. Bereket, “Sıklıkla antibiyotikler, ağrı kesiciler, radyokontrast maddeler, bazı tansiyon ilaçları, östrojen ilaçları, kas gevşeticiler, vitaminler ve mantar ilaçları ürtikeri tetikleyici faktörler olabilir. Alkol kullanımı, genetik faktörler, cilde temas eden alerjenler de yani kumaş ve kimyasallar da etkili olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Ürtikerin nedeninden kaçınmak tedavinin temel prensibidir”

Hastalığın tanısının çoğu zaman dermatolojik muayene ile konduğunu dile getiren Cildiye Uzmanı Dr. Bereket, “Belirtilerin olmadığı dönemlerde ise hastadan alınan öykü önem kazanmaktadır. Tanı için yapılan testler her zaman yardımcı olmamaktadır. Alınan öyküde hastalığın akut-kronik ayrımı, aldığı ilaçlar, hangi koşullarda ortaya çıktığı araştırılmalıdır. Ayrıca hastalığın nedenine yönelik bazı kan testleri, deri testleri, enfeksiyon odaklarının araştırılması yapılabilir. Ürtikerin nedeni belirlenebilirse bundan kaçınmak tedavinin temel prensibidir. Anti histaminik ilaçlar tedavinin esasını oluşturur. Eğer hastalık standart tedaviye karşın kontrol edilemiyorsa ilaçlarda düzenleme yapılabilir. Akut ürtiker ve kronik ürtiker ataklarında anti histaminiklere dirençli olgularda kısa süreli sistemik kortikosteroid tedavisi uygulanabilir” dedi.

Ozon tedavisi yüz güldürücü sonuçlar veriyor

Son zamanlarda nedeni bilinmeyen otoimmun ürtiker vakalarında ozon tedavisinin uygulandığını söyleyen Uzm. Dr. Bereket, bu tedavide sonuçların yüz güldürücü olduğunu belirtti. Bereket, ozon tedavisi hakkında şunları söyledi:

“Tedavi ağrısız ve kolaydır. Majör ve minör ozon uygulanabilir. Majör ozon uygulamasında; kişiden alınan belirli bir miktar kan, belirlenmiş dozda ozon ile karıştırılarak yeniden hastaya damar yoluyla verilir. Minör ozon ise hastaya kalçadan kas içine ozon gazı enjeksiyonu şeklindedir. Ozon tedavisinde hücre ve dokulara giden kan dolaşımı hızlanır. Bağışıklık sistemi güçlenir. Enfeksiyon hastalıklarına karşı direnç artar. Damarlar yenilenir. Kan ve lenf sistemi temizlenir. Ozon tedavisi tek başına uygulamadan çok diğer tamamlayıcı tıp yöntemleri ile kombine edilir. Hastalığın şiddetine göre haftada 2-3 seans olmak üzere toplam 12 seans yeterli olabilmektedir.”