Eskişehir Valiliğinin girişimi ile yayın hayatına başlayan “Fetih ve Medeniyet” adlı dergi, ilk sayısında kuruluşun beşiğindeki ilk fetih olan Karacahisar’ı ele aldı.

Şehir ve değer araştırmaları dergisi olan Fetih ve Medeniyet’in çıkış amacı ve kapsamı hakkında Vali Erol Ayyıldız, “Gönüllerin Fethedildiği Bir Medeniyetin İzinde” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ayyıldız, yazısında şunları kaydetti:

“Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak ümidiyle yola çıktığımız “Fetih ve Medeniyet” dergisi; ilk sayısında, Kuruluş’un beşiğindeki ilk fethedilen kale olan “Karacahisar” dosyasıyla tarihe şerh düşmektedir. Tarih boyunca bütün güzel başlangıçların şehri olan Eskişehir; bütün yaratılmışın Yaradan’dan ötürü sevildiği bir gönül dünyasında ecdadın rüyasının hakikat olduğu yerdir. Dallarında farklı millet, din ve mezheplerden yapraklarıyla gürleyen çınar ağacının toprağa tutunduğu şehirdir. Eskişehir, tarihî bir gazetedeki ifadeyle “feyz-i millî”nin olduğu topraklardır. Kuruluş’a ev sahipliği yapmasının yanı sıra küçük bir aşireti cihan devletine götüren yolun çizildiği bu topraklar; hiçbir zaman mesafesinin silemeyeceği izleri bağrında saklamaktadır. Sadece bir başlangıcı, kuruluşu değil, devamlılık arz eden bereketiyle çoğalıp yayılmayı ifade eden “feyz-i millî”; her alandaki yerlilik ve millîlik arayışımızda, geleceğimizi şekillendirmede, bir dinamizmi de içinde barındırmaktadır. Bu bakımdan onu maddi ve manevi bereketiyle gömülü olduğu yerden çıkarmak; tarihi aydınlatmanın ötesinde, gönüllerin fethedildiği bir medeniyetin izinde geleceğimize ışık tutacaktır. Karacahisar Kalesi kazıları bu noktada kilit rol üstlenmektedir. 1999’dan 2014’e kadar aralıklarla devam eden kazı çalışmalarının 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararı ile devam etmesi; bu yöndeki sevinç ve heyecanımızı artırmıştır. “Fetih ve Medeniyet” adını verdiğimiz dergide; köklerimizle tarihimizin, kültür ve medeniyetimizin mirasına tutunurken diğer yandan -tıpkı ecdadımızın rüyasında olduğu gibi, kollarımızı insanlığa ve geleceğe açtık. Esasen “açma, açılma” anlamına gelen fetihten kasıt kalpleri hakikate açmaktır. Asıl fetih gönüller fethiydi zira. Bu topraklara konup göçmek için değil, bir çınar gibi kök salmak için ayak basan ecdadımız; önce şehirlere değil gönüllere girmenin yollarını aradılar. ‘Fetihten sonra fetih’ fiiliyatına devam ederken de asıl gaye; dili, dini, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun halkın gönlünü kazanmak olmuştur. Nitekim asırlar boyunca bire ve birliğe doğru bir koşudur fetih. Gönüllerin fethedildiği bir medeniyetin izinde gönül kapılarını açmayı ümit ettiğimiz dergimizde, ‘fetih’ kavramının mana dünyasına sadık kalarak Karacahisar’ı maddi ve manevi yönleriyle bütünleyici ele almaya gayret ettik. Dergimizin isminin üstündeki “Madde ve Mananın Fethi” ibaresi ise bu yöndeki gayret ve ümidimizin nişanesidir. Bu vesileyle Karacahisar Kalesi’nde yapılan tüm kazılara izin vererek onları himaye eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Kültür ve Turizm eski Bakanımız Prof. Dr. Nabi Avcı hocamıza; Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, alakasını esirgemeyen milletvekillerimize; destek veren bütün devlet kurum ve kuruluşlarına, tarihimizin gün yüzüne çıkarılmasında yüreğini ortaya koyan bilim insanlarına, kazılarda fedakârca çalışan her cana şükranlarımı sunarım. Karacahisar sayımıza değerli çalışmalarıyla katkı sunan kıymetli hocalarımıza ve tabii ki Fetih ve Medeniyet ’in yayınlanmasında emeği geçen her yüreğe teşekkürü bir borç bilirim. Gönüllerin fethedildiği bir medeniyetin izinde aynı manaya kapı aralayan, aynı maya ile yoğrulmuş halisane niyetlerle yola çıktığımız Fetih ve Medeniyet ’in hayırlara vesile olmasını dilerim."