Son zamanlarda revaçta olan ve hem öğütülerek hem de yağı çıkarılarak tüketilen çörekotu, halk arasında her derde deva olarak görülürken faydaları da saymakla bitmiyor.

Şeker, tansiyon, mide ve bağırsak rahatsızlıklarından eklem rahatsızlıklarına kadar birçok derde deva olarak görülen çörekotu, vatandaş tarafından özellikle pandemi döneminde daha da tercih edilmeye başlandı. Özellikle zayıflamak isteyenler ve egzersiz yapan kişiler, yağ yakımını hızlandırdığını düşünerek günlük hayatlarında çörekotu yağı tüketiyor.

Yağ yakımını hızlandırdığı düşünülüyor

Hem yağı çıkarılan hem de öğütülerek tüketilen çörekotuna halk tarafından oldukça fazla talep var. Çörekotu yağı imalatı yapan Şamil Yalçıner, yoğun talebin genellikle zayıflamak isteyen vatandaşlardan geldiğini söyledi. Yalçıner, “Çörek otu tohumunu taşta ezerek öğütüyoruz veya soğuk press makinalarımızda yağını çıkararak satışını yapıyoruz. Çiğ maldan soğuk sıkma yöntemiyle elde ettiğimiz yağ, zayıflamak isteyen vatandaşlar tarafından tercih ediliyor. Egzersiz yapan insanlar spordan önce bir çay kaşığı içiyor. Bu yağın vücuttaki yağ yakımını hızlandırdığı düşünülüyor. Sabahları aç karna bir çay kaşığı tüketen vatandaşlar da var. Mesela güzel bir süzme bal varsa onunla çörekotunun hem öğütülmüşünü hem de biraz yağını karıştırarak güzel bir macun haline getirip tüketen müşterilerimiz var” diye aktardı.

“Pandemide çörekotuna talep arttı”

Vücutta mikrop bırakmadığı, damar açma özelliği olduğu düşünülerek tercih edilen çörekotu ve yağının, zayıflamak isteyen vatandaşların yanı sıra şeker ve tansiyon hastaları tarafından da talep gördüğünü anlatan Şamil Yalçıner, “Vücutta mikrop bırakmadığı, damar açma özelliği olduğu söyleniyor. Şeker ve tansiyon hastaları kullanıyor. Eklem ağrıları olan müşterilerden oldukça fazla talep var. Bu kişiler çörekotu yağını eklemlerine masaj yapmak için kullanıyor. Mide, bağırsak ağrıları için de kullanılıyor. İnsanlar pandemide doğal şeylere daha çok yöneldiği için çörekotu yağına talep bu dönemde arttı. Vatandaşlar bu ürünleri çocuklarına bile veriyor, bu şekilde gelen talep çok oluyor” ifadelerini kullandı.

“Yerli çörekotu daha faydalı”

Mide asidinin çörekotunun dışındaki zarı eritememesinden dolayı öğütülmüş şekilde tüketilmesi gerektiğini aktaran Yalçıner, bu şekilde satılan paketlerin bekletilmeden kullanılmasını önerdi. Çörekotu yağı yapılırken ithal çörekotu yerine yerli tohumun tercih edilmesinin daha yararlı olduğunu söyleyen Yalçıner, “Bizim topraklarımızda üretilen çörekotunun yağı gerçekten kaliteli oluyor. İthal olarak gelen çörekotları hafif kavrularak geldiğinden içerisindeki çoğu değer ölüyor. Biz genelde Eskişehir, Afyon bölgelerinden tedarik etmeyi tercih ediyoruz. Çörekotu yağının tamamen saf olması önemlidir. Bazı ucuz yağlarla karıştırarak bu yağın maliyetini düşürenler var ancak bu şekilde pek bir faydası olmaz. Gerçek bir çörekotu yağı boğazdan geçerken bir yanma yapar, bu yanma olmuyorsa ithal mal veya yumuşatılmış yağ olabilir. Çörekotu normalde direkt ağza atıldığında acı bir tat verir, yağının da doğal olarak acı ve yoğun olması, yanma etkisi yapması lazım” diyerek vatandaşı uyardı.