Erzurum İl Kültür Turizm İl Müdürü Cemal Almaz, Erzurum kalesi içerisinde yer alan tarihi esere “Tepsi Minare” denilmesinin tarihi, kültürel, mimari ve manevi açıdan daha doğru olacağını belirtti.

Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce yapılan yazılı açıklamada, kentin kadim tarihi mekânlarından olan Erzurum Kalesi içinde Anadolu’nun ilk mescitlerinden olan kale mescidini barındırdığı belirtilerek, “Kale Mescidinin Güney Batı köşesinde Tepsi Minare yer almaktadır. Bu eser Saltuklu beyi Ebul Muzaffer Gazi İnanç Biygu Alp Tuğrul Bey tarafından yaptırılmıştır. 12.Yüzyılın ilk yarısında yapıldığı kitabesinden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu yapı ilk ve orijinal haliyle kale mescidinin minaresidir ve Yüzyıllardır tepsi minare adıyla anılmaktadır. 19. Yüzyılın ilk yarısında minareye bir saat yerleştirilmiş olması dolayısıyla halk arasında zaman zaman saat kulesi tabiri kullanılmaya başlanmış ancak bu kullanım tarihi gerçeklere ve yapanın hatırasına uygun düşmemektedir. Tepsi Minare ifadesi doğru ve gerçeklerle örtüşmektedir ve böyle kullanılması uygundur” denildi.

Mimari bakımından bütünüyle minare tarzında inşa edildiği kabul edilen bu eserin kaidesi üç renkli kesme taş malzeme ile yapıldığı tuğladan inşa edilen silindirik gövdesinin aşağıdan yukarıya doğru daralarak devam edişi de bu esas tarzın göstergesi hükmünde olduğunu anlatan Almaz, “Tepsi Minarenin iç kaleye açılan kapısı, düz atkı taşı olup sivri kemerli bir de alınlığı bulunmaktadır. Tuğla gövdesi sepet örgü şeklinde örülmüş, şerefeye yakın kısımda kufi tarzda yazılmış yukarıda bahsi geçen kitabe kuşağına yer verilmiştir. Tarihi bilgiler ışığında bakıldığında, esere XIX. Yüzyılda eklendiği açık biçimde belli olan şerefe kısmı ise Türk-İslam Minaresinin aksine Barok özellikler taşımakta ve bu kısımda sonradan dizayn edilen sütunlar üzerinde yükselen üst kısım ise ahşaptır. Bu bilgiler ışığında eserimize “Tepsi Minare” denilmesi Tarihi, Kültürel, Mimari ve Manevi açıdan daha doğru olacaktır” diye konuştu.