Güncel hayatımızda en çok konuştuğumuz kelimelerden biri Hırsız… Hırsızlık…
En çok konusu geçen insanların iğrenerek baktığı, aşağılık olarak gördüğü “hırsız kişi”; “Hırsızlık” çeşitli şekilde güncel hayatımızın vazgeçilmez haber konusu…
Her gün her tarafta bir hırsızlık olayı, dolandırıcılık, kap-kaç hadiseleri özellikle son yıllarda en çok haber yapılan konu…
Bugünlerde evlere gizlice girip soygun yapan hırsızlarla, alenen kap kaç yapanlar, otomobil çalanlar… Evde, ofiste, okulda fabrikada, mağazada, parkta, bahçede her yerde hırsızlık olayı güncel haber arasında her gün dikkatimizi çeken haberler olarak yer alıyor…
Hepsinin temeli haksız kazanca dayanıyor. Dünyada yapılan bir araştırmada en yaygın olan fikir hırsızlığı… Ancak Amerikalılar fikir hırsızlığında sonra en çok et, Asyalılar ise balık çalıyormuş…
Şu bir gerçek, hırsızlık dünya genelinde en büyük çözüm aranılan konuların başında geliyor…
Dünyada hırsızlık İstatistikleri…
Hırsızlıkta dünya yüzde 6.6 büyürken, protestoların dinmediği Avrupa'da oran yüzde 7.8 oldu. Hırsızlık olaylarında en hızlı büyümeyi AB üyesi Yunanistan, Portekiz ve İspanya yapmış. İstatistikler biraz eski olsa da bize bir ipucu veriyor. Londra merkezli CRR'ın yayınladığı Global Retail Theft Barometer 2011 raporunda içinde kayıp ürünlerin de yer aldığı hırsızlık raporunda Avrupa'da en büyük artış Çek Cumhuriyeti'nde gerçekleşmiş. Çek Cumhuriyeti'nde 532 milyon dolarlık hırsızlık yaşanırken, geçen yıla oranla yüzde 9.3'lük artış yaşanmış. İrlanda yüzde 8.3'lük artış ve 644 milyon dolarlık hırsızlıkla ikinci, Rusya yüzde 8.1'lik yükselme ve 4 milyar dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Rusya'yı grev ve kurtarma paketlerinin gündemden düşmediği, sokaklarının savaş alanına döndüğü AB üyesi ülkeler izledi. Yüzde 7.7'lik artış ve 3.9 milyar dolar ile İspanya dördüncü olurken, yüzde 7.7 ve 735 milyon dolar ile Yunanistan beşinci, yüzde 7.3'lük artış ve 499 milyon dolar ile Portekiz altıncı oldu. Hacimsel olarak ise en fazla olayın yaşandığı ülke 7.8 milyar dolarla İngiltere olmuş.
3 ülkede yapılan çalışmada dünya genelinde yapılan hırsızlığın maliyeti ise 119 milyar 92 milyon dolar. Bu rakam perakende mağazacılık sektörünün yüzde 1.45'ine denk geliyor. Krizin başladığı ve protestolarla sarsılan ABD, tek başına 41.6 milyar dolarla en fazla hırsızlığın yapıldığı ülke olurken, Latin Amerika kıtasında toplam 6 milyar dolar, Asya Pasifik ülkelerinde ise 18.2 milyar dolar. Türkiye'de yapılan hırsızlığın maliyeti ise 2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş.
Maddiyat mı, Fikirlerin çalınması mı?
Dünyadaki hırsızlık olaylarını hep maddiyata bağlamak doğru değil… Bana göre en büyük hırsızlık konularından biri fikir hırsızlığıdır… Gençlerin hayallerinin- fikirlerinin çalınması, ,
Son yıllarda dünyayı kasıp kavuran olay “Fikir hırsızlığı”
Bir taraftan fikri çalınan kişilerin uğradığı haksızlık, diğer taraftan fikir hırsızlarının tabiri caizse paraya boğulması…
Hırsızlık dünyanın en adi mesleği olduğuna göre; Fikir hırsızlığı yapanlarda dünyanın en aşağılık insanları?
Neden mi? Dünyayı ele alalım. Dünyanın en zengin şirketleri ABD kökenli… Bu şirketlerin dünyanın her ülkesine uzanan elleri, kolları var. Milyonlarca genç beyin bir yerlere gelmek için fikir üretiyor?
İlk müracaat ettikleri yerler ise yeni dünya hayalleri dolayısıyla uluslararası şirketler… Bir fikrim var. diyen eğer fikrini maddi imkânsızlıklar yüzünden yapamıyorsa tam da bu noktada fikir hırsızları devreye giriyor. Bir fikrim var diyeni buluyor, fikrini öğreniyor çalıyor ve elindeki imkânları kullanarak kendileri devreye alıyor. İşte bu yüzden yıllardır geri kalmış Müslüman ülkelerden ve Asya ülkelerinden ABD’ye çok yoğun bir beyin göçü transferi gerçekleşiyor…
Peki, ben bunu niye gündeme getiriyorum.
Şu anda Türkiye de herkes birbirinin rol ’ünü çalıyor.
Ama en çok rolü çalınan meslek: Gazetecilik ve televizyonculuk. Yani iletişim sektörü.
TBMM de eline kamera alıp yayına başlayan Vekil de gazetecinin-televizyoncunun rolünü çalıyor sokaktaki vatandaş da… Bu rol çalma işinin adını siz koyun. Ne isim verilmeli?
Gelelim asıl konuya… Ülkemizde son 20 yılda üniversite sayısı hızla arttı. Sokakta her 10 kişiden neredeyse 6-7 si Üniversite mezunu ve iş arıyor. Bu gençlerin hayatla ilgili çok güzel fikirleri var. Yenilik peşindeler. Teknolojiyi iyi bilen, sosyal medyayı iyi kullanan dünya insanlarıyla çok iyi diyaloğa giren, dil bilen bu genç kuşağın fikirleri her gün birileri tarafından çalınıyor…
İş mülakatlarında dikkat!
Sakın fikrinizi çaldırmayın!
Türkiye de büyük holdingler, sigorta şirketleri, bankalar, teknoloji ve pazarlama firmaları, üniversiteler her gün sayfa sayfa iş ilanları veriyor. İK sitelerine on binlerce kişi iş için başvuruda bulunuyor. Peki, bunlardan yüzde kaçı iş sahibi olabiliyor derseniz? Elimde istatistiki bilgiler yok ama çok fazla olmadığı da malum. Çünkü iş başvurularına giren kişiler en çok da şu soruya cevap vermede zorlanıyor?
“Bu işi siz yönetseniz nasıl bir fikriniz olurdu?
Zor bir soru… Bu soru genel de son mülakatta birden çok işçi çalıştıran firmaların köşe başını tutmuş yöneticileri ve pazarlama müdürleri soruyor… Aldıkları cevapları not ediyor. Sonra içlerinden hangilerinin daha az masrafsız olarak hayata geçebileceğini düşünüyor ve uyguluyorlar.
Fikri olan kişi mi? O zaten işe alınmamış oluyor. Ama fikri o firmaya hayat veriyor, bazen milyarlarca lira para kazandırıyor. Fikir hırsızı yönetici ise firma yönetimi tarafından ödüle paraya, mükâfata tutuluyor. Kimse bu fikri kimden çaldın diye sormuyor? Yani fikir hırsızı el üstünde tutuluyor.
Ben artık fikrimi kimseye söylememeye yıllar önce karar vermiştim. Yapabildiklerimi uygulayıp yapamadıklarımı da beynimin bir tarafında depolamayı tercih edenlerden oldum.
Gelelim, fikir hırsızlarına…
Anlatacağım olay bir kargo firmasında geçmiş… Büyük bir firmanın pazarlama müdürü bayan 3. defa mülakata çağırdığı genç adama der ki, bu şirketin durumu bu... .Bu işi yapsan ya da bu işi geliştirmek istersen ne yaparsın? Bir fikrin var mı? Söyle bakalım… İşe alınacağına emin olan genç adam; İş fikrini uygulayabileceği bir hedef için o firmaya iş müracaatında bulunmuş. Çalışmış, araştırmış… “İyi yer. Burada geleceğim olur” demiş. Soruyu soran yetkiliye diyor ki. Yaptığınız iş kargo… Yeni müşteri bulmada işi geliştirmede birçok yöntem var. Ama önemli olan işin sürdürülebilir bir hedef kitlesi. Onu yakalamak. Ve kâr marjı... Mesela hedef kitleniz tatilciler olmalı… Tatilcilere söyle bir yaklaşımla giderseniz önümüzdeki 6 ay içinde şirketinizin cirosunu yüzde 30 artırırsınız çünkü ülkemizde şu kadar tatilini memleketinde, şu kadar insan Güney de, bu kadar insan Ege’de geçiriyor. Ama yapmamanız gereken de şu der ve fikrini büyük bir samimiyetle bir bir; artı ve eksi taraflarını da belirterek anlatır. Çünkü o işi ona vereceklerinden emin…. Mülakatı yapan müdür pozisyonundaki dinliyor… Sorular soruyor; cevaplarını alıyor. Mülakatın sonunda “Sen benden haber bekle ben seni arayacağım” diyor. Genç adam fikrinin beğenildiğinden emin başlıyor beklemeye bir hafta, iki hafta, üç hafta… Hiçbir ses yok. Tam 2 ay sonra bir arkadaşı ile sinemaya gidiyor. Filim başlayacak. Perdeler açılıyor. Ve bir reklam… Genç adam ve yanındaki arkadaşı şokta… Çünkü genç adamın anlattığı fikir o firma tarafından uygulamaya başlamış ve hedef kitlelere ulaşmak içinde reklam filimi hazırlanmış…
İşte böyle… Şimdi düşünün o genç adamın sinemadan çıkışını.
Fikri çalınmış, geleceği çalınmış…
Maalesef günümüzde büyük organizasyonlar, pazarlama şirketleri, reklam şirketleri, teknoloji şirketleri hatta gıda şirketleri hep birilerinin fikirlerini çalarak büyüme peşinde…
Hatta bu firmalar rakip gördükleri firmaların insan kaynaklarını daha büyük imkanlar sağlayarak kendi tarafına alıyor. Acımasız çirkin bir rekabet…
Ama siz siz olun bir fikriniz varsa sakın direkt paylaşmayın.. Fikriniz sizde saklı kalsın. Tâki size uygulama fırsatı tanıyacak bir yer bulana kadar…
Konumuz hırsızlık… Evden bir eşya çalınması, bir otomobil çalınmasından daha önemlisi bir insanın hayallerinin bir başkası tarafından çalınması…
O yüzden tarihin ilk çağlarından bugüne toplum; hırsızlığı en iğrenç meslek yapan da en adi kişi olarak görmeye devam ediyor…
Siz siz olun ama sakın başkasının hayallerinin hırsız olmayın…